CHP’nin hazırlıkları günlerdir süren “Tandoğan Grubu” toplantısı dün Ankara’da gerçekleştirildi. Ancak, şehir dışından da katılımcılar olmasına rağmen sembolik önemi olan Tandoğan Meydanı dolmadı. Kılıçdaroğlu’nun konuşması da “beklentisi yüksek” kalabalığı coşturmaktan uzaktı.


CHP bir ilke imza attı. Parti her salı Meclis’te gerçekleştirilen grup toplantısını, adını 2007’deki “Cumhuriyet Mitingleri” ile duyuran Ankara’nın ünlü Tandoğan Meydanı’na taşıdı. Mitinge saatler kala, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek’in Twitter’dan attığı “Mitingi yasakladım” mesajları ve il dışından gelen partililere ait otobüslerin kente sokulmadığı iddiaları da ortamı gerdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in “provakosyon bekliyoruz” açıklaması ise gerginliğe tuz biber oldu. Ancak her şeye rağmen partililer, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan önce alanda olmak için yollara düştüler. Çoğunu ev kadınlarının oluşturduğu ellerinde Türk Bayrağı olan gruplar Başkent’in caddelerini doldurdular. Alan ve çevresinde güvenliği de üç bine yakın polis sağladı.

Meclis düzeni kuruldu

CHP’nin açık grup toplantısına gelen sendika ve sivil toplum örgütleri, Genel Merkez’in “Alana Türk bayraklarıyla gelin” uyarısı gereği flamalarını yalnızca alana ulaşırken oluşturdukları kortejlerde açtılar. Bu gruplar arasında en kalabalığı olan Eğitim İş Sendikası üyeleri, alana çıkan GMK Bulvarı boyunca yaptığı yürüyüşte “Onuncu Yıl Marşı”nı okudular. Partinin istediği gibi Tandoğan Meydanı’nda Türk Bayrakları yoğunluktaydı. Alandaki tek istisna, flamalarını indirmemekte ısrar eden Türkiye Gençlik Birliği’ydi (TGB.) Meydanda Türk bayraklarının yanı sıra “Anne baba inanma, geleceğim karartılıyor”, “Babayım, eğitimde çözüm 1+8+4”, “AKP aklı bilime taktı”, “İşçi çocuklara 4+4+4 çözüm getirmiyor”, “10 yaşında meslek seçilmez”, “Çocuk gelinler olmasın” yazılı dövizler göze çarptı. “Silivri boşaltılsın, tutsaklara özgürlük, “AKP halka hesap verecek” sloganlarının duyulduğu meydanda, Rahşan Ecevit de Kılıçdaroğlu’nu dinlemeye gelenler arasındaydı. Platformun yan tarafında yaşlı CHP’liler için sandalyeler de unutulmamıştı. “Bir başkadır benim memleketim”, “Bir ıslık da sen çal” ve “Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz” parçalarıyla ısınan partililer, Kemal Kılıçdaroğlu’nun meydandaki platforma çıkmasıyla ellerindeki Türk bayraklarını dalgalandırmaya başladılar. Kılıçdaroğlu’nun konuşması boyunca, arkasında partinin üç grup başkan vekili Muharrem İnce, Emine Ülker Tarhan ve Akif Hamzaçebi ayakta bekledi. Gürsel Tekin ise açık grup toplantısı boyunca basın mensuplarının bulunduğu platformda durdu. Diğer CHP’li vekiller ise, Kılıçdaroğlu’nun konuştuğu platformun hemen önünde dizildiler. Partilerin grup toplantılarını Meclis’te takip eden parlamento muhabirleri de platforma en yakın gölgelikte noktalarını tuttular, fotoğraf çektiler.

Beklentiler yakalanamadı

CHP’nin günlerdir hazırlandığı açık grup toplantısından beklentisi 100 bin kişilik bir katılımdı. Ancak sayı beklenenin çok altında kaldı. Parti kaynakları 20 bin rakamını telaffuz ederken, pazartesi akşamından itibaren mitingi yakın markaja alan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, sayının sekiz bin olduğunu iddia etti ve çektiği fotoğrafları Twitter üzerinden paylaştı. Kılıçdaroğlu’nun düşük tempolu konuşması da çoğunlukla orta yaş ve üstü partililerden oluşan katılımcıları coşturmaya yetmedi. Toplantı bitişinde dağılan gruplar arasından emekli öğretmen olduğunu söyleyen kadın bir partilinin “Tandoğan ruhu ölmüş oğlum” şeklindeki yakınışı, alandakilerin CHP’nin açık grup toplantısından beklentilerini yansıtması açısından iyi bir örnekti.

‘Kafalarının içinde beyin yok’

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu mitingde yaptığı konuşmada, AKP iktidarını “Kafalarının içinde beyin yok” sözleriyle eleştirdi. Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Gece yarısı kanun teklifiyle neden eğitim sistemini değiştirmek istiyorsun? Halka sorsana. Dikta anlayışıyla, Nazi yöntemiyle yasa teklifi getiriyorlar. Diktatör Erdoğan’a hayır diyeceğiz. Bbizim sesimizi kesemeyecekler. Kafalarının içinde beyin taşımayanların anlayışıdır bu. Kaba kuvvet uyguluyorlar. Bunu yapan kafa sözde demokrat bir kafa. Hitler kafasıdır, kesinlikle orada demokrasinin ‘d’si bile yoktur.

Onların kaba kuvvetine karşı beynimizle direneceğiz. Demokratik yollardan hesap soracağız.

Eğitim yasasıyla bir ülkenin 50 yıllık geleceğini belirliyorsunuz. Eğitim yasası bu yüzden anayasadan önemlidir. Bu yasa teklifi 4+4+4 değil, 8 bölü 2’dir. Eğitimi bölen bir yasadır. Bir binanın temelini ikiye bölerseniz iki ayrı bina çıkmaz. O bina yıkılır, sonuç yıkımdır. Eğer sekiz yıllık eğitimi de ikiye bölerseniz, onun sonu da yıkımdır. Ama birisinde yıkılan bir binadır, ötekinde yıkılan bizim çocuklarımızdır. Dindar insan kindar olmaz. Kindar insan münafıktır. Sen kindarsın, sen münafıksın. Sen din tüccarısın. Dine en büyük kötülüğü yapıyorsun. Cemil Çiçek TBMM’de Evrak İşleri Şube Müdürü gibi davranıyor. olsuzluk yapmayı bir yasa teklifiyle güvence altına alıyorlar. Adı ne? FATİH Projesi.”

TARAF