Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, başta TSK İç Hizmetler Kanunu’nun 35. maddesi olmak üzere darbelere gerekçe gösterilen mevzuat değişikliğine ilişkin çalışmanın sürdüğünü vurgularken, 35. maddenin kaldırılmayıp değiştirileceğini söyledi. Bu çerçevede asker yemininin de değişeceğini açıklayan Bozdağ, “Asker kişilerin yeminlerine ilişkin metinlerin içinde de 35. maddedeki ifade aynen geçiyor” dedi. 

Viyana’da temaslarda bulunan Başbakan Yardımcısı Bozdağ, gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı. Bozdağ’ın mesajları şöyle: 

Asker yemİnİ de değİşİyor 

(Darbelere gerekçe gösterilen TSK İç Hizmetler Kanunu 35. Maddesi) 35. maddenin kaldırılması söz konusu değil. Demokrasi dışı yaklaşımlara bahane gösterilen kısımlarının çıkarılması, değiştirilmesi gündemde. Bir maddeden ibaret değil, 5-6 maddede var... Yemin dahil başka maddelerin içinde de var. Asker kişilerin yeminlerine ilişkin metinlerin içinde de 35. maddedeki ifade aynen geçiyor, onlar da değişecek. 
2014’te sİstem değİşecek 
MHP , CHP başkanlık sistemine karşı olduklarını deklare ediyor. BDP ’nin önerisini de biz doğru görmüyoruz. Başkanlık sisteminin bu çoğunlukla parlamentodan geçme ihtimali yok. Cumhurbaşkanı adayının taahütte bulunarak propaganda yapacak olması bile Türkiye’de sistem değişikliği gerektiriyor. Seçildi, Cumhurbaşkanı makamına oturdu, ne olacak şimdi? Meydanlarda söylediklerinin takipçisi olacak. Dolayısıyla da 2014’te bir sistem değişikliği olacak. Halk seçince yetkiler Cumhurbaşkanı’nı daha güçlü bir konuma getiriyor. Halkın asgari yüzde 50’sinin seçtiği bir Cumhurbaşkanı’ndan söz ediyoruz. İkinci defa seçilebilme hadisesi de bunu zorlayacak. Bu ihtimal Cumhurbaşkanı’nın temsiliyeti aktif çalışmalarla donatmasını gerektirecek. Türkiye sistem değişikliğini yapmalı.Yeni bir yapı ile yoluna devam etmeli. Yeni elbise lazım. Başbakanımıza yeni bir statü kazandırma çabası değil. Türkiye’nin ihtiyacı olduğu için bunu istiyoruz.Sistem revize edilmezse yapısal bir değişikliğe gidileceğini sanmam. Fiili bir değişim yaşanır. 

Paranteze alalım 

TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarında parantez içine alınan çok görüş var. Bunlar çalışmaları kilitledi mi? CHP’nin MHP’nin parantez içine alınan görüşleri çalışmaları tıkamıyor da AK Parti’nin görüşleri mi tıkıyor. Biz diyoruz ki görüşelim konuşalım, bunu da parantez içine alalım. Daha sonra hepsinde uzlaşma sağlanır bunda sağlanmazsa vazgeçeriz. Şimdi vazgeçin derlerse herkesin parantez içindeki görüşlerini çekmesi lazım. Bu komisyonun başarısız olma halini bir yere ciro etme gayreti olarak görüyoruz. Süreci kilitleyen taraf olmayız. Her konuda uzlaşıldı, başkanlık sistemi kaldı. AK Parti yeni anayasa çıksın diye ondan vazgeçer. Yarın bu süreçleri inceleyenlerin bizim samimi görüşlerimizi görmeli. 

Cemevlerİ İçİn anayasa şart 

Alevi kardeşlerimiz isim vermiş, o da cemevi. Kendi anlayışlarına göre kullanacaklardır. Bunu başkalarının tayin etmesi kabul edilemez. Herkes kendi anlayışı, inanışı çerçevesinde bunu yapacaktır. Benim söylediğim şu: Bugün devrim kanunlarıyla tekkeler, zaviyeler, dedelik, babalık, çelebilik makamları yasak. Hatta bey, hanım, ağa, paşa demek de yasak. Ama uygulamada bu mekânlar, bu sıfatlar yok mu, var. Fakat biz anayasanın 177. maddesiyle korunan devrim kanunlarını yok sayarak cemevleri için düzenleme yapamayız. Yoksa biz cemevlerine karşı değiliz, en çok cemevi bizim dönemimizde yapıldı. Cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi konusunda farklı düşünüyorum. Bunlar caminin tamamlayıcı yerleri. Namaz dışında başka ibadetler yapmak istediklerinde bu ihtiyaçların karşılandığı alanlar oluşturulmuş ve bu ayinler, törenler bu yerlerde yapılmış. Caminin alternatifi değil. Camide yapılamayanı yaptıkları yer. 
Uludere’de yargı sürecİ uzadı 
Kimse böyle bir olayın cereyan etmesini istemezdi. Keşke olmasaydı, burada bir kasıt aramak yanlış. Terörle mücadelede böylesi istenmedik olaylar olabiliyor. Geçmişte de bunun başkaca örnekleri de var. Hiç kimse o dönemlerde bu hadiseler olunca hükümetleri suçlayıcı yaklaşıma girmedi. Olayın üstü örtülmedi, örtmeyeceğiz. Şu anda 4 koldan soruşturma sürüyor. Adli, idari ve askeri yargı soruşturuyor, TBMM özel bir komisyon kurarak araştırdı. Sonuçları beklemek gerekiyor. CHP ve BDP konuyu istismar ediyor. Sürecin uzaması da bu istismara sebebiyet veriyor, doğru. Ama yargıya müdahale etmemiz söz konusu olamaz ki... 

Yasalarla engellemek zor 

Türkiye’de bizden önce jandarma, polis, mahkeme ayrı dinleme yapıyordu. Kimin kimi nerede dinlediği belli değildi. Türkiye’nin her tarafındaki dinlemelerin envanteri de olmayınca yasal düzenleme yaptık. Tüm kurumlar dinleme iznini mahkemeden almak ve bunu TİB’e bildirmek zorunda. TİB’in onayından geçmeyen hiçbir dinleme kararı yasal olarak yerine getirilemez. Artık devletin hiçbir 
kurumu yasadışı dinleme yapamaz. Ancak teknoloji yasadışı ortam dinlemeyi kolaylaştırıyor. Eskiden sadece istihbarat kurumlarının ulaşabileceği cihazları artık çok ucuz fiyatlarla herkes alabilir durumda. Bunu yasalarla engellemek mümkün değil. Ama cezaları artttırdık ve daha sıkı takip ediyoruz. 

İşte değişecek ant metni 
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın ‘değişeceği’ mesajını verdiği askeri yemin TSK İç Hizmet Kanunu’nun 37. maddesinde düzenleniyor. 
“Silahlı Silahlı Kuvvetlere katılan her asker ant içer” denilen maddade ant metni de şöyle yer alıyor: 
“Barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada her zaman ve her yerde milletime ve cumhuriyetime doğruluk ve muhabbetle, hizmet ve kanunlara ve nizamlara ve amirlerime itaat edeceğime ve askerliğin namusunu Türk sancağının şanını canımdan aziz bilip icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatımı feda eyliyeceğime namusum üzerine ant içerim.”
deniz zeyrek / Arşivi-Radikal