RTE, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’ndan sonra İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal’ı da hedefine oturttu. Neden mi?

On üç yıllık AKP iktidarı döneminde TBMM’deki siyasal partiler gerekli muhalefeti yapamayınca iki isim öne çıktı: Metin Feyzioğlu ve Ümit Kocasakal...
İkisi de iyi eğitimli... Alanlarında uzman... Düşünceleri sağlam... Genel kültürleri yüksek... Siyasal görüşlerine inançları tam... İkisi de savaşımcı... Bildiklerinden milim geri adım atmamaktalar...
Feyzioğlu ve Kocasakal’ın Cumhuriyet değerlerine sonsuz bağlılıkları var. Önder olarak Atatürk’ten başkasını tanımamaktalar. İkisi de gerçek aydın... İnandıkları doğruları her koşulda söyleyip savunmaktalar...
Feyzioğlu ve Kocasakal AKP’nin hukuksuzluklarını bıkıp usanmadan anlatmaları başta RTE olmak üzere tüm AKP’lileri rahatsız etmekte. Her iki yurtsever baro başkanı da halkın gönlünde taht kurdular. Yalnızca muhalefet partilerinin değil, AKP tabanında da sevilip sayılmaktalar. Bu nedenle gelecekte siyasetin iki yıldızı durumundalar. RTE, bu gerçeği gördüğünden şimdiden kara çalarak onları halkın gözünden düşürmek istemekte. Çünkü onların başında bulunacakları muhalefet partilerinin iktidar olabilme olasılığı şimdiden başta RTE olmak üzere tüm AKP’lilerin uykularını kaçırmakta. Yalnız AKP’lilerin mi? YCHP ve MHP yöneticileri de korkulu rüyalar görmekteler... AKP açısından Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile işler iyi gidiyor. Al gülüm, ver gülüm... Göstermelik kayıkçı kavgalarıyla AKP, iktidarını yıllardır sürdürmekte.
RTE’nin oturduğu orunu unutarak ve durup dururken Sayın Kocasakal’a saldırması boşuna değildir. Kocasakal, dünyanın en büyük barolarından birinin başındadır. Hukuksuzluğu kural durumuna getiren RTE’ye hukuk dersi vermekte. AKP iktidarının hukuk dışılıklarını yüzlerine vurmakta. Bu tavrıyla AKP’yi halk nezdinde mahkûm etmekte.
Ümit Kocasakal, on üç yıllık hukuksuzluk iktidarına karşı halkın vicdanı, sesi, yüreği olmuştur. Bu nedenle RTE’nin keyfi düzeninin baş belasıdır.
Kocasakal’ın savunmanların hakları için çırpınması, savaşım vermesi herkese örnek olmalı. Muhalefetin sustuğu, hukuksuzlukları boş sözlerle geçiştirdiği dikkatlerden kaçmamakta. İşte, bu koşullarda İstanbul barosu dimdik ayakta “Hukuk!” demekte.
RTE; işine geldiğinde demokrasinin “sandık” olduğunu söylemekte. İşine gelmediğinde ise sandığı boş vermekte. Sandıktan kendisi çıkarsa güzel, başkası çıkarsa kötü. Sandıkta kendi kazanırsa “milli irade” olurken Kocasakal ya da üniversiteler de muhalif rektör adayları kazanırsa “temsiliyette eksiklik” olmakta.  Bu görüşü bile onun demokrasiye inanmadığının kanıtıdır. RTE de zerre kadar demokrasi inancı yok.
RTE, yaptığı konuşmada Kocasakal’ı karanlık odaklara hedef göstermekte. Onu adliye baskını yapan teröristlerle işbirliği yapmış gibi bir algı yaratmakta. Art niyetli bir karalama kampanyası başlatmak istemekte. On üç yıldır iftiradan başka bir dayanağı olmayan bir iktidar, yine aynı silaha sarılmakta. Çünkü hiçbir konuda tutarlı bir düşünceleri yok. Varsa yoksa çamur atmak...
RTE, Ümit Kocasakal’ı hiç tanımamış.  Kocasakal, yalandan bir hömkürmeyle inandığı haklı düşüncelerden vazgeçerek köşesine çekilecek bir adam değil. Hem AKP zihniyetinin vıcık çamurları, Ümit Bey’in üstüne yapışmaz. Çünkü Sayın Kocasakal Atatürk güneşiyle ısınıp aydınlanmakta. O vıcık çamurlar, Atatürk güneşinde buharlaşır.
Türkiye’nin umutsuzluğa kapıldığı anlarda adam gibi duruşuyla AKP iktidarına teslim olmayan Kocasakal, halkın sevgilisi ve umududur. Halkın yüreğinde yer etmiş kişiler gerçeğin ışığıyla efsunlanmışlardır, onlara çatal dilli yılanların zehri zarar vermez.

Adil Hacıömeroğlu
ulusalkanal.com.tr

http://www.ulusalkanal.com.tr/kocasakal-neden-hedefte-makale,4129.html