Koç Holding'in kurumsal dergisi Bizden Haberler'in ocak sayısı, "Bugün Tam Zamanı" teması ve yenilenen tasarımıyla okuyucularına merhaba dedi.

Söz konusu tema çerçevesinde gerçekleştirilen Koç Topluluğu 29. Üst Düzey Yöneticiler Toplantısı'nda ilk konuşmayı Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç yaptı. Koç, dünyadaki ekonomik ve siyasi gelişmeleri değerlendirirken, Koç Topluluğu'nun geleceğine ilişkin de hayallerini paylaştı.

"Dünya öyle bir noktaya geldi ki, ülkeler, şirketler hatta bireyler olarak açmazlarla, ikilemlerle yaşamaya alışıyoruz" diyen Koç, "değişmeyen tek şey değişimdir" sözünün bugün çok hafif kaldığını belirtti. Her yeni kuşağın, topluma farklı beklentilerle katıldığına işaret eden Koç, şunları kaydetti:

"Eski kuşaklarla yeni kuşakların içinde yaşadıkları dünya ve hayattan beklentileri o kadar farklı ki, ortak paydada çözüm üretmekte zorlanıyoruz. Günümüzde sorunları çözebilmek için çok daha fazla veri ve bilgiye sahibiz. Ancak bunca veriye rağmen, gelecek daha da öngörülemez bir hal aldı. Bir yandan teknolojik gelişmelerle insan ömrü uzuyor, refah artıyor. Öte yandan doğal kaynaklara o kadar zarar verdik ki, ileride milyarlarca insanın bu gezegende nasıl yaşayacağını bilemiyoruz.

2025 yılı itibariyle dünyada yaklaşık 1,8 milyar insanın su kıtlığı yaşayacağı öngörülüyor. Eski tecrübeler ve yöntemler, yeni gelişmeleri tahmin etmeye yetmiyor. Karar almak giderek zorlaşıyor."

"Küresel krizin yaraları hala sarılamadı"

Koç, 2015 yılının hafızalarda iyi izler bırakmadığını dile getirdi. Mülteci krizi ve büyük terör saldırılarının insanlığı derinden sarstığına dikkati çeken Koç, şu ifadeleri kullandı:

"Liderler zamanlarını kriz yönetimine ayırmak zorunda kaldılar. Ancak, sorunlara uzun vadede çözüm getirecek reformlar maalesef ihtiyaç duyulan hızda gerçekleşmedi. Küresel krizin üzerinden 7 yıl geçmiş olmasına rağmen yaralar hala sarılamadı. Dünyanın birçok bölgesinde yatırımlar ve büyüme, kriz öncesi seviyelerin çok altında. Fed'in aldığı faiz artırma kararı, uzun süredir belirsizlik yaratan bir faktörü ortadan kaldırdı.

Satır aralarından, sürecin sonunda oluşacak faiz seviyesinin, daha önceki dönemlerde görülen tepe noktasından daha düşük bir seviyede olacağını anlıyoruz. Yine de önümüzdeki dönemde yurt dışı piyasalarda borçlanma maliyetlerinin yükseleceği bir gerçek. Ancak, bence Fed'in verdiği en olumlu mesaj, dünyanın en büyük ekonomisinin artık hasta yatağından kalktığıdır."

Koç, bu yılın önemli gelişmelerinden birinin de Avrupa'da 2014 sonlarında başlayan büyümenin, yavaş da olsa devam etmesi olduğunu kaydetti. Bu durumun 2016'da da devam etmesini beklediklerini bildiren Koç, şöyle devam etti:

"Avrupa'da büyümenin güçlenmesi ve enflasyonun yüzde 2'lik hedefe yükselebilmesi için Avrupa Merkez Bankası'nın piyasalara likidite enjekte etmeyi sürdürmesi bekleniyor. Bunun yanı sıra, yapısal reformların da bir an önce hayata geçirilmesi, Avrupa'nın kalıcı bir şekilde krizden çıkması için önemli bir koşul.

Yaz aylarında ekonomik ve politik çöküşün kıyısından dönen Yunanistan, bugün itibariyle gündemden düşmüş gibi görünüyor. Ancak, ülkenin sorunlarına kalıcı bir çözüm getirilmiş değil. Bir taraftan Kıbrıs'ta devam eden barış müzakerelerinin son yıllarda hiç olmadığı kadar olumlu seyir etmesini memnuniyetle izliyorum. Yunanistan'ın düzlüğe çıkması ve Kıbrısta olası bir çözüm, bölgemizin istikrarına çok büyük katkıda bulunacaktır."

"Reformların disiplinle devam etmesi, en az AB'ye üyelik kadar önemli"

Koç, dünyada sağlıklı büyüyen ülke sayısının azaldığına dikkati çekti. Bu gelişmeler paralelinde hükümetin AB ile Gümrük Birliği Anlaşması'nın revize edilmesi ve ABD ile serbest ticaret anlaşması yapılması da dahil tüm olasılıkları değerlendirmesi gerektiğine vurgu yapan Koç, "Bizlerin de hükümetimize uluslararası platformlarda elimizden geldiğince destek olmamız, globalleşme hedefimiz kapsamında büyük önem arz ediyor" değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmasının devamında Türkiye'nin AB sürecine değinen Koç, Türkiye-AB ilişkilerinin tekrar canlanmasının önem taşıdığını dile getirdi. Koç, süreçte asıl önemli olan noktanın, Türkiye'nin ihtiyacı olan reformların disiplinle devam etmesi olduğunu ve bu yolda AB platformundan azami şekilde istifade edilmesi gerektiğini kaydetti. Mustafa Koç, "Bu konu en az üyelik kadar önemli" değerlendirmesinde bulundu.

"2015'te büyümeye devam ettik"

Türkiye'nin bölgesinde yaşanan gerilimlerden de söz eden Koç şu açıklamalarda bulundu:

"Tüm ağırlığıyla hissettiğimiz Suriye'deki iç savaşın, Rusya'nın da dahil olmasıyla bölgesel bir kimlik kazanması, önümüzdeki döneme ilişkin en önemli risklerin başında geliyor. Önemli bir ticari partnerimiz olan Rusya ile diplomatik yollarla gerilimin düşürülmesini umuyoruz. İran'a yönelik yaptırımların kaldırılması yönündeki adımlar sonrası doğu komşumuzun bölgedeki ekonomik ve politik gücünün daha da artacağı aşikar. Bunun yaratacağı fırsatları ve jeopolitik riskleri çok iyi izlememiz gerekiyor.

Yaşanan tüm değişim ve belirsizlik, iş dünyasında da ciddi bir dönüşümü gerekli kılıyor. Bugüne kadar değişime ve dönüşüme adapte olamayan birçok dünya devi şirket yok oldu. Artık en büyük, en güçlü ve en zekilerin değil zamana ayak uydurabilenlerin, hesaplı risk alabilenlerin, yeniliğe ve eleştiriye açık olabilenlerin, hata yapsa da hızlıca öğrenebilenlerin kazandığı bir dünyadayız."

2015 yılına yönelik değerlendirmelerde bulunan Koç, "2015, Koç Topluluğu olarak büyümeye devam ettiğimiz, uzun soluklu yatırımlarımızın meyvelerini toplamaya başladığımız bir yıl oldu" ifadesini kullandı.

"AB mutabakatı Türkiye için önemli bir kaldıraç olacak"

Koç Holding Üst Yöneticisi (CEO) Levent Çakıroğlu da dünyayı tehdit eden en önemli sorunlardan birinin iklim değişikliği olduğunu dile getirdi.

İklim değişikliğinin etkilerinin son derece belirgin bir hal aldığını kaydeden Çakıroğlu, Paris'te gerçekleştirilen İklim Zirvesi'ni, dünya liderlerinin önemli sorunlarda anlaşabileceklerini göstermesi açısından "umut ışığı" olarak değerlendirdi. Çakıroğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Özellikle AB ile varılan mutabakat, hem siyasi hem de ekonomik istikrar açısından Türkiye için önemli bir kaldıraç olacaktır. Siyasi ve ekonomik alanda bu gelişmeler yaşanırken, iş dünyası bu gelişmeleri ve küresel trendleri dikkate alarak kendisini sürekli yeniliyor.

Baş döndüren teknolojik gelişmeler, bir yandan önümüze ufuklar açıp fırsatlar sunarken, diğer yandan yıkıcı doğasıyla mevcut işler için sürekli bir tehdit oluşturuyor. Biz de Koç Topluluğu olarak yarının fikirlerine ve hayallerine liderlik edenlerin arasında olmayı hedefliyoruz. Bu hedefle, dünyanın değişen koşullarında riskler kadar fırsatları da görerek, zorluklar karşısında azmederek, sürekli öğrenerek, kendimizi yeniliyoruz."

"Şirketlerimiz ihracat şampiyonluklarını devam ettiriyor"

Koç Topluluğu'nun yatırımları ve artan üretimi ile Türk sanayisinin itici gücü olmayı sürdürdüğünü belirten Çakıroğlu, 2015'in ilk 10 aylık döneminde imalat sanayindeki yüzde 3,6 oranındaki büyümenin üçte birinin Koç Topluluğu şirketleri tarafından sağlandığına işaret etti. Çakıroğlu, şu bilgileri paylaştı:

"Toplam kombine ihracatımız, Türkiye'nin toplam ihracatının yaklaşık yüzde 9'unu teşkil ediyor. Nitekim şirketlerimiz de ihracat şampiyonluklarını devam ettiriyorlar. Ar-Ge alanında bu yıl da liderliğimizi sürdürdük. Şirketlerimiz, patent portföyümüz, Ar-Ge merkezlerimiz ve Ar-Ge yatırımlarımızla ilgili birçok ödül aldı. 2016 yılında stratejik hedeflerimizi destekleyecek faaliyetlerle birlikte verimlilik, karlılık ve etkin masraf yönetimi odaklı çalışacağız.

Topluluğun başarılarının gerçek sahibi ve geleceğe dönük en önemli güvencesi insan kaynağı. Biliyoruz ki kurumsal başarılar, ancak kuvvetli bir ekip ve güçlü bir takım ruhuyla mümkün oluyor. Bu nedenle insan kaynağımızı geliştirmeye ve yarının liderlerini yetiştirmeye büyük önem veriyoruz."

Kaynak: HABER7.COM