Avukat Celal Ülgen:Tutuklama gerekçesi arasında Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne konu olmanın yer aldığını gördük. Gerçekten ne yapıyor bu yargıçlar? Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nden sana ne? Sen yargıç olarak tarafsız olmalısın. Bir yargıç, devletin resmi görüşüne karşı da bağımsız olmalıdır. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ni gerekçeye koyduğun an tarafsızlığını yitirmiş olduğunu kendi ağzınla itiraf etmiş olursun. AİHM bu konuları değerlendirdiği zaman eksiklik ortaya çıkar. Tutuklama gerekçesinin iler tutar bir yanı yok. Yıllardır gerekçe diye şablon cümleler yazanlar, gerekçe konusunda sınıfta kalıyorlar. Ve tutuklama yerine neden diğer adli kontrol tedbirlerini uygulamanın yetersiz kalacağını da gerekçeli yazmalısın yargıç kardeş.Kırmızı Kitap siyasidir, delil olmaz

Emekli Yargıtay Savcısı Beyazıt Boran:Siyaset belgesi, Kırmızı Kitap ve MGK kararı esas alınarak kesinlikle tutuklama kararı verilemez. Anayasa'ya göre mahkemelere ve hakimlere hiçbir makam ve mevki emir veremez. Yargının muhatabı MGK kesinlikle değildir. MGK muhatabı Bakanlar Kurulu'dur. Hakimin referansı öncelikle bizim yasalarımızdır. İster A, ister B, ister C olsun kesinleşmiş bir yargı kararıyla ortaya çıkmışsa örgüt söz konusu olabilir. Ancak yargılama sonunda ortaya çıkabilecek bir sonucu, sulh ceza hakimliği kararında  gerekçe gösteremez.

Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Murat Önok: Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin bağlayıcılık bir yana, hukuk sisteminde ‘kaynak' vasfı, yani bir hukuk normu olarak bir değeri ve yeri de yoktur. Bu bakımdan, herhangi bir mahkeme kararında buradaki bilgilere istinaden gerekçe tesis edilmesi mümkün değildir. Zira, Kırmızı Kitap, hangi yasal yetkiye istinaden hazırlandığı ve hukuki meşruiyeti tartışmaları bir yana, her halükarda, siyasi nitelikli bir belgedir. Yargısal bir merciin kararında, delil olarak, siyasi bir metne dayanılmasının tuhaflığı da ortadadır.

Zaman