Tarlalarda çalışanlar, mevsimlik işçi olarak göçer çadırlarında barınanlar, köy kahvehanelerindeki yurttaşlarla buluşma planlaması olarak düzenlenen incelemeler için Adana'ya gelen CHP lideri Kılıçdaroğlu, havalimanında otobüse binmek için kalabalığın arasından güçlükle ilerleyebildi. Otobüsün önünde bekleyen topluluğu selamlayan Kılıçdaroğlu, gruptaki Down sendromlularla da yakından ilgiledi.

CHP lideri daha sonra parti otobüsüyle Seyhan Oteli'ne geçti. Burada basına kapalı gerçekleşen bir toplantıda sivil toplum kuruluşu ve çiftçi örgütlerinin temsilcileriyle bir araya geldi.

"ALMANYA, YANINA BİR DEVLET DAHA İSTİYOR"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adana'daki ilk toplantısının ardından gazetecilere açıklamalar yaptı. Düzenlendiği basın toplantısında Almanya'da kabul edilen sözde soykırım tasarısını değerlendirirken, "Öyle anlaşılıyor ki Almanya, soykırım olaylarında yanına bir kişi istiyor, bir devlet daha istiyor. Böyle bir arayışı var, öyle anlaşılıyor. Almanya'nın ve bu gerçekten Alman parlamentosu için de büyük bir talihsizliktir" dedi.

"TARIMIN YENİ BİR POLİTİKAYA İHTİYACI VAR"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adana'da çiftçi örgütlerinin temsilcileriyle bir araya geldiği basına kapalı toplantının ardından düzenlediği basın toplantısında genel sorunların ele alındığını belirterek şunları söyledi:

"Özellikle izlenen dış politikanın tarıma büyük ölçüde zarar verdiği, belli ülkelere ürün ihracatında zorlandıkları bütün birleşenler tarafından ifade edildi. Kendileriyle üzerinde bir anlamda mutabakat sağladığımız konu, tarımın yeni bir politikaya ihtiyacı olduğu ve dolayısıyla Adana'nın tarımda çok önemli bir yeri olduğu, dünyanın 3'üncü büyük ovalarından birisinin Çukurova olduğu, dolayısıyla tarıma eğer önem verir ve yeni bir politikayla güzel bir yol haritası belirleyebilirsek Türkiye tarımda dünyada önemli ülkelerden birisi olarak kendi varlığını sürdürür. Bu konuda görüş birliğine varmış bulunuyoruz."

ALMAN PARLAMENTOSU İÇİN BÜYÜK TALİHSİZLİK

Almanya Parlamentosu'nda sözde Ermeni soykırımı yasa tasarısının kabul edilmesiyle ilgili görüşlerini açıklarken de yasanın Almanya'daki Türk vatandaşlarını da çok rahatsız edeceğini belirterek şöyle dedi:

"Bir parlamentonun konusu bu olay olmamalı. Evvelki hafta Almanya'ya gittiğimde yaptığım bütün görüşmelerde bu tasarının çok yanlış olduğunu, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkileri bozacağını, sadece Türkiye ile Almanya arasında değil, Almanya'da yaşayan Tük vatandaşlarımızı ve Türk kökenli Alman vatandaşlarımızı da rahatsız edeceğini, orada ciddi huzursuzluklara kaynaklık yapacağını ifade ettim. Fakat anlayamadığım nokta şu. Neredeyse her hafta Sayın Merkel ile görüşülüyor. Neden bu konu yeterli ağırlıkta Almanya'ya hissettirilmedi? Biz muhalefet partisi olarak görüşmeleri yaptık, düşüncelerimizi ifade ettik. Ayrıca ben 5 ayrı yetkili kişiye, siyasi parti liderleri başta olmak üzere mektup gönderdim ve bunun Türkiye ile Almanya ilişkilerini zedeleyeceğini yine ifade ettim, Alman parlamentosunun konusunun bu olmaması gerektiğini ifade ettik. Ama Türkiye'nin maalesef dış politikada yanlış yol ve yöntemler, kendi ağırlığının yeterince hissettirilmemesine yol açıyor ve bu tablo bizim kaldıracağımız, bizim kabul edeceğimiz bir tablo değil. Defalarca söyledik, 'Bu olay tarihçiler tarafından ele alınıp değerlendirilmesi gereken bir olaydır' diye. Öyle anlaşılıyor ki Almanya, soykırım olaylarında yanına bir kişi istiyor, bir devlet daha istiyor. Böyle bir arayışı var öyle anlaşılıyor Almanya'nın ve bu gerçekten Alman parlamentosu için de büyük bir talihsizliktir."

"O DİKTATÖRÜ ORADAN İNDİRECEĞİZ"

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, toplantının ardından Adana'nın Karataş İlçesi'ne geçti. Burada Belediye Başkanı CHP'li Boğaçhan Ünal ve partililer tarafından karşılandı. Kebap ve tatlı ikram edilen Kılıçdaroğlu, sahil kenarında otobüsün üzerinden halka hitap etti. Kılıçdaroğlu, "Ne yaparlarsa yapılsınlar biz CHP olarak hukukun üstünlüğünü sağlayacağız. Biz CHP olarak kadın erkek eşitliğini sağlayacağız. Ne yaparlarsa yapsınlar CHP olarak medya özgürlüğünü sağlayacağız. Ne yaparlarsa yapsınlar yargının bağımsızlığını sağlayacağız. Ne yaparlarsa yapsınlar o diktatörü oradan indireceğiz" diye konuştu.

TARLADA ÇAPA YAPTI

Kemal Kılıçdaroğlu daha sonra ilçeye Yemişli Köyü'ndeki bir pamuk tarlasına giderek eline kazmayı alıp çapa yaptı. Tarım işçileriyle görüşüp onlarla tokalaşıp sohbet eden ve sorunlarını dinleyen Kılıçdaroğlu'na 8 köşeli Adana şapkası hediye edildi. Şapkayı takan Kılıçdaroğlu, "Elazığ şapkası takmıştım ama ilk kez Adana şapkası takıyorum" dedi. Tarım işçileri ile köylüler, büyük ilgi gösterdikleri CHP lideri ile selfie ve hatıra fotoğrafı çektirdi. Kılıçdaroğlu'nun şapkanın yan ısıra beyaz gömlek ile siyah yelek giymesi de dikkat çekti.

TARIM İŞÇİLERİYLE SOHBET ETTİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Adana'nın Karataş İlçesi'ne bağlı Yenice Mahallesi'nde tarlada çapa yaptıktan sonra mevsimlik tarım işçilerinin kaldığı çadırları ziyaret etti. Sıkma yiyip çay içen Kılıçdaroğlu, onlarla sohbet edip sorunlarını dinlerken, çadırda kalan çocuklarla da yakından ilgilenip sevdi.

Genel Sekreter Kamil Okyay Sındır, Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke ve Başdanışman Okan Kaytancıoğlu ile milletvekillerinin de eşlik ettiği Kılıçdaroğlu, çadırdan ayrıldıktan sonra Yenice ve Yüreğir İlçesi'ne bağlı Doğankent Mahallesi'nde kahvehanelere uğrayıp çay içti.

'Başbakan Kemal' sloganlarıyla karşılanan CHP lideri, vatandaşlarla sohbet etti. CHP iktidarında çiftçilerin rahat nefes alacağın, para kazanıp zarar etmeyeceğini söyleyen Kılıçdaroğlu daha sonra Adana'ya hareket etti.

Otobüsün önü köylüler ve partililer tarafından sık sık kesilen Kılıçdaroğlu, kendisine ilgi gösteren vatandaş ve köylülerle yakından ilgilenip hepsiyle tek tek tokalaşmaya özen gösterdi. Parti konvoyu nedeniyle Adana-Karataş yolunda trafik zaman zaman durma noktasına geldi.

"BİZ ÜRETİCİNİN AYAĞINA GİDERİZ"

CHP lideri daha sonra Seyhan Otel'e geçip 'Adana Tarımına Sahip Çıkıyor' toplantısında çiftçilerle buluştu. Basına kapalı gerçekleşen toplantının ardından açıklama yapan Kemal Kılıçdaroğlu, çiftçinin sorunlarını dinlemek için Türkiye'yi gezdiklerini belirtip daha önce Rize ve Ordu'ya gittiğini hatırlattı. Toplantıda çiftçilerle sohbet ettiğini ve yaklaşık 20 çiftçiyi dikkatle dinlediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Birileri, birilerini ayağına çağırır orada nutuk atar ve gönderir. Ama birleri de üreticinin ayağına gider, üreticinin derdini dinler. Bizim kültürümüz budur. Yani alın terine önem vereceğiz" dedi.

ARALARINDA KONUŞAN GENÇLERE UYARI

Kılıçdaroğlu, konuşması devam ederken bir grup gencin kendi arasında konuşmasına da tepki gösterdi. Gençlerden sessiz olmalarını isteyen Kılıçdaroğlu,"Genç arkadaşlar arzu ediyorsanız salonu terk edebilirsiniz. Ya konuşmayacaksınız ya burada duracaksınız. Herkes bilmeli. Konuşmasını biliyoruz, ama en zor kısım dinlemesini bilmiyoruz. Dinlemesini de öğreneceğiz, bileceğiz. Bu kültürü yerleştirmek zorundayız" diye tepkisini dile getirdi.

"NİYE OY VERMEDİNİZ?"

Son 12 yılda çiftçinin tarımdan zarar ettiği için Türkiye'de 2 Trakya büyüklüğündeki alanın ekilmediğini belirten Kılıçdaroğlu, bu sorunu da siyaset kurumunun çözmesi gerektiğini söyledi. CHP Lideri, şöyle devam etti:

"İktidarın hedefin şu: 'Binersin çiftçinin, emeklinin, işsizin sırtına, istediğin kadar sopayla vurursun, istediğin yere götürürsün, nasıl olsa sandık gelince bana oyunu verir' diyor. Üzülerek söylüyorum ama böyle bakıyorlar. Çiftçiyi çiftçi yerine koymuyor, emekliyi emekli yerine koymuyor. İşsize 'Sana iş bulacağım' demiyor. 'Nasıl olsa bunların hepsi gelir sonunda oylarını bana verirler, ben de bunların alın terini sömürürüm' diyor. Hepimiz silkinmek ve kendimize gelmek zorundayız. Hepimiz sormak zorundayız 'Nereye gidiyor bu ülke?' diye. Arkadaşlarımız ofisten bahsettiler. Karadeniz'de Fiskobirlik'ten bahsediyorlar. Çaykur'dan, Çukobirlik'ten Tariş'ten bahsediyorlar. Bunları kim kurdu? Tamamını CHP kurdu. Niye kurdu? Çiftçinin dostudur diye kurdu. 1930'larda kurulmuş bunların çoğu. Çiftçiyi desteklemek için. Dünyanın bütün ülkelerinde çiftçi desteklenir ama adam gibi desteklenir. Biz çiftçiye destek değil, köstek olan bir politika uyguluyoruz. Mazottan söz etiniz 'Pahalıdır' diye. Doğru, dünyanın en pahalı mazotunu Türk çiftçisi kullanıyor. Size söyledik mazotta ÖTV'yi KDV'yi kaldıracağız. Niye oy vermediniz? Oy vereceksiniz. Şu soru kalına geliyor, 'Oy vereceğiz ama acaba yapabilirler mi?' 14 yıldır yapmadılar, beceremediler, memleketi bu hale getirdiler. Ben sizden 4 yıl yetki istiyorum."

"TARIM BAKANI, FRANSA'DAN MADALYA ALDI"

Çiftçinin para kazanabilmesi için iyi bir planlama yapılması gerektiğini kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Eğer siz planlama yapmamışsanız çiftçi kazanamaz. yani çiftçi bir senenin sonrasının hesabını yapamıyorsa o ülkede devlette yoktur planlama da yoktur. Tarım Bakanlığı kapansa emin olun hiç birinizin haberi olmaz. Çünkü ne iş yapıyor Tarım Bakanlığı? Tarım Bakanı Fransa'dan şövalye madalyası aldı. Fransız tarımına yaptığı katkılardan ötürü Türkiye Cumhuriyeti'nin Tarım Bakanı Fransa'dan madalya aldı. Fransız tarımına yaptığı katkıdan ötürü, bizim tarıma yaptığı katkıdan değil. Bizimkinin zaten ne yaptığınız hepiniz biliyorsunuz. İşin özeti, Türkiye iyi yönetilmiyor."

Kaynak: DHA