ERZURUM - Erzurum’un 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ağrı PKK /KCK davası sırasında ana dilde savunma karışıklığı yaşandı. Kürtçe savunmanın Türkçe’ye çevrilmesinin uzamasından ve tam yapılmamasından sıkılan bazı sanıklar, çareyi Türkçe konuşmakta buldu.
Ağrı’nın Doğubayazıt İlçesi’nde 3 Aralık 2011’de polisin PKK/KCK’ya yönelik yaptığı operasyonda 15 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden 10’u tutuklandı. 2010- 2011 yılları arasında Doğubayazıt ilçe merkezindeki Uluyol polis karakolunun bombalanması, taşlı molotoflu eylemler, polise mukavemet, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet gibi 60 ayrı olaya karışan 15 kişi hakkında Erzurum 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Sanıklar hakkında ’Devletin birlik ve bütünlüğünü bozmak, kamu görevlisini görevinden dolayı tasarlayarak bombalamak suretiyle öldürmeye teşebbüs, terör örgütüne üye olmak suçlarından 7,5 yıl ile iki kez ömürboyu hapis arasında ceza istendi. 

MİLLETVEKİLİ MAHKEMEDE TERCÜMANLIK YAPMAK İSTEMEDİ
 

Tutuklu sanık Muhlis Altun’un Kürtçe savunması sırasında, tercümanlığı duruşmayı izleyen BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy’un yapmasını istedi. Milletvekili Aksoy bu isteği kabul etmedi ve yerine sanık yakınlarından Bedri Fırat’ın yapmasını söyledi.
Mahkeme Başkanı Mustafa Kahya bunun üzerine Muhlis Altun’a, "Yasa gereği 'Türkçe olarak Kürtçe savunma yapmak istiyorum, tercümanım bu’ demen lazım" dedi. Muhlis Altun da Türkçe olarak, "Ne anlamı kaldı o zaman Kürtçe savunma yapmanın" diye yanıt verdi.
Savunma sonrası Mahkeme Başkanı Kahya, Bedri Fırat’a tercüman ücretini Muhlis Altun’dan alabileceğini bildirdi. Ayağa kalkan Muhlis Altun, tercüman olarak Halil Aksoy’u seçtiğini, Aksoy’un da Bedri Fırat’ı önerdiğini, bu yüzden parayı onun ödemesi gerektiğini iddia etti. 

3 SAATTE 3 KİŞİNİN SAVUNMASININ ALINMASI, SANIKLARI SIKTI 

İki gün devam eden duruşmada Doğubayazıt Belediye encümen üyesi olan sanık Aydın Alkan yine tercüman Bedri Fırat aracılığıyla Kürtçe savunma yaptı. Delile sıra gelince tercümede yanlış anlaşılabileceğinden savunmasına Türkçe olarak devam etti.
Alkan’ın sonra yine Kürtçe olarak savunmasına devam etmek istemesi, sanıklardan Muhlis Altun’u sinirlendirdi. 3 saatte 3 kişinin savunmasının alınması üzerine Muhlis Altun, Aydın Alkan’a, "Yeter biraz kısa bitir" diye uyardı. Bunun üzerine Aydın Alkan, "Bazı arkadaşlar rahatsız oldu. Ben Türkçe devam edeyim" dedi. Muhlis Altun, savunma yapanların tekrardan kaçınmasını ve avukatları ile sanıkların aynı şeyleri söylememesini istedi. Sanık Metin Yaşik de tercüman vasıtasıyla alınan savunmanın sağlıklı olmadığını düşünerek Türkçe olarak ifade verdi. 

ŞEHİT, YARALI VE KAYIPLARIN SAYISINI BELİRTEN MESAJ MI?


Önce Kürtçe savunma yapan Adem Şahin, kendini tam olarak ifade edemeyince iddianamedeki önemli suç unsurlarını Türkçe olarak anlattı. Mahkeme Başkanı Kahya, Adem Şahin’e 10 kişiye attığı, "13+2+7=?" şeklindeki mesajın ne anlama geldiğini sordu. Şahin, mesajı arkadaşlarına matematik mantık sorusu olarak gönderdiğini söyledi. Hazırlanan iddianamede ise 14 Temmuz 2011’de mesajın, aynı gün Diyarbakır ’ın Silvan ilçesinde çıkan çatışmada 13 askerin şehit edildiği, 2 askerin kayıp olduğu, 7 askerin de yaralandığını, memnuniyet belirtmek için gönderildiği vurgulandı.
Mahkeme heyeti 10 tutukludan Muhlis Altun, Beritan Doğan ve Burhan Karatay’ın tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Duruşma ileri bir tarihe bırakıldı. (Hümeyra PARDELİ/DHA)