Duruşmaya ara verildikten sonra sanıklar ve basın salondan çıkarıldıktan sonra 36 avukat jandarma tarafından darp edilerek zorla salondan çıkarıldı. İddianame sanıkların, avukatların, izleyicilerin olmadığı boş salonda iki TRT spikeri tarafından dönüşümlü olarak okundu. 

PKK’nin üst yapılanması olduğu iddia edilen İstanbul’daki 1. KCK davasının 9. duruşması Silivri Cezaevi Yerleşkesi bitişiğindeki büyük salonda gerçekleştirildi. Balyoz davasının duruşma savcısı Hüseyin Kaplan, bu kez KCK duruşmasında iddia makamını temsil etti.

Cumhuriyet'in haberine göre; Duruşmaya sanıklar avukat Gönül Erdem, eski İstanbul BDP il başkanı Mustafa Avcı, çevirmen Ayşe Berktay,  tutuksuz yargılanan yayıncı Ragıp Zarakolu’nun oğlu Deniz Zarakolu’nun da aralarında bulunduğu 124 tutuklu sanık katıldı. Uzun süre tutuklu kaldıktan sonra 13 Temmuz’daki duruşmada tahliye edilen Prof.Dr. Büşra Ersanlı’nın da aralarında bulunduğu 20 tutuksuz sanık da duruşmaya geldi. Oturumu açan Mahkeme Başkanı Ali Alçık, iki TRT spikerlerinin iddianameyi okumak üzere salonda hazır olduğunu belirtti. Başkan Ali Alçık, sözlü talep alınmayacağını bu yargılama sürecinin son günü olan 9 Ekim’de yazılı taleplerin karar bağlanacağını açıkladı. Ancak avukatlar, ceza yargılamasında esasın “sözlü” olduğunu ifade ederek taleplerinin sözlü alınması gerektiğini vurguladılar.

Başkan Ali Alçık, iddianamenin okunmasına geçileceği sırada söz isteyen tutuklu sanık Arslan İşçioğlu’na söz verdi. Arslan İşçioğlu, “Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’ın tecrit koşulları nedeniyle” diye konuşurken Başkan Ali Alçık, müdahale ederek mikrofonun alınmasını istedi. Başkan Ali Alçık, “Burası propaganda yeri değil” diyerek sözlerini sürdüren Aslan İşçioğlu’nun salondan çıkarılmasını istedi. Bu sırada avukatlar sanığın söz hakkı olduğunu belirterek tepki gösterdiler. Tutuklu sanıklar da ayağa kalkarak bağırırlarken izleyiciler de kararı  alkışlarla protesto etti. “Yuhlama” sesleri üzerine Başkan Ali Alçık, izleyicilerin salondan çıkarılmasını istedi.Öğle arasında duruşma salonunun kapısına “Duruşma izleyicisiz olarak yapılacak” yazılı bir kağıt yapıştırıldı.

Duruşmaya saat 13.30 sıralarında izleyicisiz olarak başlanırken Başkan Ali Alçık mahkemenin kararını açıkladı. Mahkeme Aslan İşçioğlu’nun 9 Ekim’e kadar duruşmadan men edilmesine avukat Ercan Kanar’ın duruşmadan çıkarılmasına karar verdi. Mahkeme ayrıca suç işleyenlerin tespit edilmesi için duruşma kayıtlarının Silivri Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilmesine karar verdi. Başkan Ali Alçık, Ercan Kanar’a salondan çıkmaması durumunda zor kullanılacağı uyarısında bulundu.
Avukatlara darp

Sanık avukatlarının Ercan Kanar’ın duruşmadan çıkarılmasına ayağa kalkarak tepki göstermesi üzerine duruşmaya ara verildi.Ara verildiği sırada salonda kalan avukatların yanına giden jandarma yetkilileri Kanar’a zorla çıkarılacağı uyarısını yineledi Diğer avukatlar da “Bizi de çıkarın” dediler. Jandarma yetkilileri, önce sanıkları daha sonra gazetecileri salondan çıkardı. Salon tamamen boşaltıldıktan yaklaşık 10 dakika sonra avukatlar jandarma tarafından zor kullanılarak dışarı çıkarıldı. Aralarında kadın avukatların da bulunduğu avukatlar, jandarmanın kendilerine darp ettiğini, ellerindeki kalkanlarla vurduğunu ifade ederek, kol ve bacaklarındaki darp izlerini basına gösterdi.


Talep konuşmaları

Olaylardan önce sabahki oturumda avukatlar taleplerini dile getirdi. Sinan Zincir, mahkemenin ana dilde savunma taleplerini reddettiğine dikkat çekerek şöyle devam etti:“Bu dava siyasi bir soykırım davasıdır. AKP kongresinde dağıtılan 2023 kitapçığında ‘Ana dilde savunmanın önündeki engeller kaldırılacak’ yazılı. Duruşmada müvekkilerimizle  irtibatımız da ortadan kaldırıldı. Sertifikalı Kürtçe tercüman şu anda izleyiciler arasında hazır. Kürtçe tercümana avukatların yanında yer gösterilmesini talep ediyorum.”

Avukat Fikret İlkiz de “Ceza yargılaması sözlülük ilkesine dayanır. Sözlü açıklama ile mahkeme ikna edilmek istenir” dedi.Avukat Hulki Köroğlu, mahkemenin yazılı talep konusunda karar verip vermediğini sorarak “Böyle bir usul ceza hukukunda yok. Size hukuk öğretmek haddim değil ama savunma sözlüdür. Ceza hukukukun en temel kuralını ters yüz ediyorsunuz. Ama belki boş bulunmuşsunuzdur, kararınızdan dönebilirsiniz Yazılı savunma işkenceyi getiren bir şey çünkü kapalıdır” diye konuştu. Başkan Ali Alçık ise “Söylediklerimizin arkasındayız” dedi.Diğer avukatlar da taleplerin yazılı olarak istenmesine tepki göstererek ana dilde savunma hakkı istediler.


Kürtçe tercüman 

Savcı Hüseyin Kaplan, mahkemenin Kürtçe savunma taleplerinin reddedildiğine dikkat çekerek “Hiç Türkçe bilmeyen sanık varsa Kürtçe tercüman bulundurulabilir” şeklinde mütaala verdi.Başkan Ali Alçık’ın açıkladığı mahkemenin ara kararında,  8 Ekim’deki duruşmada saat 15.00’ten sonra, 9 Ekim günkü duruşmada saat 15.00’e kadar sözlü taleplerin alınacağı belirtildi. Mahkeme, Kürtçe tercüman bulundurulması ve ana dilde savunma taleplerini bir kez daha reddetti.


Mahkeme binası önünde gerginlik

Salonda yer olmadığı gerekçesiyle içeri alınmayan sanık yakınları ve BDP’liler jandarma görevlileriyle tartıştı, arbede yaşandı. BDP yazılı flamalar taşıyan ve “Biji serok Apo” diye slogan atan grup, robokop denilen çelik yelekli kalkanlı jandarmalar tarafından çembere alındı. BDP İl Eş Başkanı Asiye Kolçak ve avukatların araya girmesinin ardından tartışma yatıştırılarak grup içeri alındı. Ancak duruşmadaki protestoların ardından salon yeniden boşaldı.


İzleyicisiz salonda iddianame

Duruşma saat 15.00’te başlarken avukatlar salona girmedi. İddianame okunurken sanıklar söz istedi.  Tutuklu sanık eski BDP İstanbul İl Başkanı Mustafa Avcı, “Savunma hakkımızı kısıtlıyorsunuz. Avukatlarımızla görüşmek istiyoruz. duruşmayı yarına erteleyin” dedi. Mahkeme Başkanı Ali Alçık ise  “Sanıkların taleplerine göre duruşma düzeni almıyoruz. İddianame okunacaktır” dedi. Bunün üzerine sanıklar mahkemeye sırtlarını dönerek ayağa kalktı. Daha sonra sanıklar mahkemeyi alkışlarla protesto etti. Bunun üzerine mahkeme protestoya katılanların salondan çıkmasını istedi. Tüm tutuklu sanıklar salonu terk etti. İddianame sanıkların, avukatların, izleyicilerin olmadığı salonda iki TRT spikeri tarafından dönüşümlü olarak okundu.


Avukatların açıklaması

Duruşma salonundan, jandarma tarafından zorla çıkarılan avukatlar, mahkeme salonu önde basın açıklaması yaptı. Avukat Ercan Kanar özel yetkili mahkemelerin kanın akmasına, savaşın devam etmesine hizmet ettiğini söyleyerek “Bu mahkemeler barışın önünde engeldir” dedi. BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de, Kanar’ın duruşmadan çıkarılmasının altında “Kürt halkını savunmayın” mesajının yattığını ifade etti. Tuncel, bu davada yargılanan 11 kişinin açlık grevinde olduğuna dikkat çekti.