"BASIN AÇIKLAMASI "

Türkiye önemli bir süreçten geçmektedir. Bu süreç ve çalışmalar son derece hızlı gelişmektedir.

Yargının son derece zor şartlar altında çalıştığı, ağır dosya ve iş yükü altında özverili çalışmalar yürütmekle birlikte buna rağmen sonuca ulaşmakta olduğu ve fakat zaman kaybının engellenemediği görülmektedir. Bu yöndeki sıkıntıların sadece yargıdan kaynaklandığı söylenemez. Bu sıkıntıların çözümünün Adil Yargılanma, adaletin bir an önce tecellisi bakımından tüm kurum ve kuruluşların da içinde bulunduğu bir bütünlük içerisinde yapılacak çalışmalar ile mümkün olacaktır. Bu nedenle sadece bu bütün içinde yer alan bir kurum ve kuruluşa sonucun mal edilmesi olanaksızdır.

Türkiye’de Adalet ve Yargı Reformuna büyük bir ihtiyaç duyulmaktadır. Reform gecikmeden mutlaka yapılmalıdır. Yine belirtmek isteriz ki, Yüksek Yargıda Danıştay ve Yargıtay’daki üye sayısını ve daire sayısını artırmak, Bölge Adliye Mahkemelerinin (İstinaf) kurulması kesinlikle tek başına bir çözüm olduğunu düşünmemekteyiz. Bununla birlikte geçici çözüm olacağını ifade ederiz. Bu geçici çözümlerin uygulamaya konulması halinde hakim ve savcı açığının daha da belirgin hale geleceği kaçınılmazdır. Öncelikle hakim ve savcı ihtiyacın karşılanması için yeni hakim ve savcı alımının ve atamaların bir an önce yapılması zorunludur. Yetişmiş hakim ve savcı açığının karşılanmasında zamana ihtiyaç vardır. Bu arada liyakatli, bilgi ve görgüsü ile belirli süre meslekte görev yapmış avukatlardan bu açığın karşılanması mümkündür. Bir çok batılı ülkede bu yapılmakta ve hatta bu usul asıl kabul edilmektedir.

Yine, yargıdaki yükü hafifletmek bakımından bazı önerilerimiz bulunmaktadır. Çeklerdeki bankaların sorumluluğu artırılmak kaydıyla çeklerin cezai sorumluluktan çıkarılması, savcılık ve mahkemelerin en az %25-30’a varan iş yükünü azaltacağı, yine hukuk mahkemelerindeki veraset ilamlarının mahkemelerden alınarak Baro’lar tarafından verilmesi ile tapudaki Tapu Kanunu ve Tüzük ve Yönetmenliklerindeki yetkilerin en iyi şekilde kullanılarak tapudaki isim ve soyadı gibi düzeltmelerin Tapu Müdürlüklerince yapılması veya mümkün olamadığında tapudaki ve nüfustaki isim düzeltmelerinin yine Baro’larca yapılmasının sağlaması yönünde düzenlemeler yapılmalıdır. Çünkü Baro’lar bu işi en iyi yapacak şekilde donanımlıdır. Ayrıca, Barolarda birçok hakim ve savcılık’tan ayrılmış ve emekli olmuş avukatlar bulunmaktadır.

.....

Baro ve barolar hiçbir kurum ve kuruluşun sözcüsü ve tarafı değildir, olamaz da. Baro’nun her zaman bir tarafı vardır. Bu taraf sadece hukukun üstünlüğü, eşit ve adil yargılamadır. 02.02.2011

Av.Necat ANIL
Samsun Barosu Başkanı