İzmir'deki 'askeri casusluk' davasında müebbet dam istemiyle yargılanan emektar Diyarbakır Asker Hastanesi Baştabibi emekli Albay Prof. Dr. Ergün Özkan, kendisi üzere zabit kardeşi ile meydana getirdiği telefon görüşmelerinin HTS kayıtlarının Savcı Zafer Kılınç çeşidinden hazırlanmakta olan iddianamede 'örgütsel bağlantı' adına gösterildiğini söyledi.

Konuya müteallik AA muhabirine izah eden Özkan, kendisinden yanında gözyaşı önemsiz kardeşi Albay Erdal Özkan ile telefonda derişik pıtrak görüştüklerini, bu görüşmelerin bile aile adı benzerliğine özen etmeyen müddeiumumi çeşidinden örgütsel bağlanak adına gösterildiğini anlattı.

'Bir teşkilat üyesi ile aşırı dip telefon trafiği yaptığım belirleme edildi maalesef' diyen Özkan, bunun iddianamenin ne kadar dalgın hazırlandığını gösterdiğini kaydetti.

Özkan, iddianamenin, 'Albay Erdal Özkan'ın bağlantılı bulunduğu şahıslar ve telefon numaraları' bölümünde zat adı ve telefon numarasının da bulunduğunu, ayrımsız biçimde bağlantılı bulunduğu şahıslar ortada kardeşi ve telefon numarasına arazi verildiğine ayraç ederek, 'Bu iddianameyi yazan kişiler, kumpasçılar, o telefon görüşmelerini yaptığım bireyin benim öz kardeşim bulunduğunun bilincinde değillerdi. Evet, ben, öz kardeşim Erdal Özkan ile bu davada yargılandım ve kardeşimle cezaevinde beraberce yattık' biçiminde konuştu.

Operasyonun, kardeşi Jandarma Genel Komutanlığının bilgisayarlarla ilgilendiren biriminde görevliyken başlatıldığını, Fetullahçı Terör Örgütü'nün bu birime sızamadığını aktaran Özkan, 'Kardeşim, Kara Harp Okulu, ODTÜ Bilgisayar ve Ankara Hukuk Fakültesi mezunu. Fetullahçı örgüt, ilkin bu ünitesi engelleme edemiyordu, sapasağlam yanında birimdi. O nedenden de burada etkin 13 insandan 11'i maznun biçimine getirildi, 6'sı tutuklandı. Böylece çalışanlar edilgen görevlere aldırıldı ve teşkilat amacına ulaştı' ifadelerini kullandı.

TV anteni yüzünden...

İddianamede, ciddi yanında belgeyi Silahlı Kuvvetlerin dışına çıkardığı ve örgütte davanın dü numaralı sanığı ve teşkilat yöneticisi suçlamasıyla yargılanan tekaüt Albay Coşkun Başbuğ'a müteallik bulunduğunun tez edildiğini hatırlatan Özkan, Diyarbakır Askeri Hastanesinde başhekimlik vazifesini yürütürken, Başbuğ'un da Diyarbakır Kolordu Karargahında vazifeli bulunduğunu fakat kendisini tanımadığını anlattı.

Özkan, şunları dile getirdi:'Fakat kumpasçıların, ego Başbuğ'a bağlıysam, aramızda yanında kontak göstermesi lazımdı, aramızda tek kontak yoktu zira. Hiç görüşmemişiz. Bir gün lojmanımda televizyonumuz bozuldu. Komşularımda başağrısı olmadığını görür görmez lojman idare merkezini arayarak arızanın giderilmesini istem ettim. Onlar da bana lojman yöneticisini aramamı söylediler. Lojman yöneticisini arayarak ilettim ve aksaklık giderildi. Meğer bu vazifeli kişi, Coşkun Başbuğ Albaymış.

İkimizin arasındaki bu telefon görüşmesinin, iddianamede örgütsel bağlanak adına konulduğunu gördük ayrıca aksaklık giderilince de ayrımsız gün teşekkürname düşüncesince aradım. Bu dü telefon görüşmesi, ikimizin ortada örgütsel bağlanak adına gösterildi.'

Kaynak: AA