Eşinden şiddet gören ve yaşadığı ağır travmalar nedeniyle 1.5 aylık bebeğini düşürdüğünü belirten kadının açtığı davada, Yargıtay kocayı kusurlu bulmadı. Yargıtay, genç kadının ve tanıklarının ifadelerine rağmen kadının şiddet gördüğünü kanıtlayamadığına karar verdi.

İstanbul’da yaşayan Mehmet D. ve Emel D., Türk Hava Yolları’nda çalışıyorlardı. Ailesinin karşı çıkmasına rağmen Mehmet D., 2006’da Emel D. ile evlendi. Çiftin evliliklerinin ilk yılları sorunsuz geçti. Ancak kısa bir süre sonra tartışmalar yaşanmaya başladı. Bunun üzerine Mehmet D., boşanmak için Küçükçekmece 1. Aile Mahkemesi’ne başvurdu.

‘Yemek yapmıyordu’

Mehmet D., mahkemeye verdiği dilekçesinde, ‘eşinin sürekli ailesinin yanına gittiğini, yemek yapmadığını, üzerine düşen görevleri yerine getirmediğini ve çocuk sahibi olmak istemediğini’ ileri sürdü. Mehmet D., sonradan haberdar olduğu çocuğunun da rızası olmadan kürtajla alındığını öne sürdü. Mehmet D. ayrıca eşinden 15 bin TL de manevi tazminat talebinde bulundu.

Emel D. de açtığı karşı davada bu iddiaları yalanladı. Emel D., üzerine düşen bütün yükümlülükleri yerine getirdiğini ve eşinden şiddet gördüğünü savundu. Gördüğü şiddet ve yaşadığı travmalar nedeniyle karnındaki çocuğunun düştüğünü belirten kadın, “Eşim Mehmet D., müşterek konutu terk etti. Ailesiyle yaşamaya başladı. Bir gün eve gelerek kombiyi söktü. Evi oturulmaz hale getirdi. Ben de ailemin yazlığına gittim. Yaşadığım travmalar nedeniyle hastalandım ve doktora gittiğimde çocuğumu düşürdüğümü öğrendim” dedi.

Koca kusurlu

Emel D.’nin tanıkları da genç kadının kocasından şiddet gördüğünü anlattı. Tanıklar aracılar vasıtasıyla çifti barıştırmak istediklerini ancak Mehmet D.’nin karşı çıktığını belirtti. Boşanma kararına hükmeden mahkeme, ‘Mehmet D.’nin eşine sürekli şiddet uygulaması ve hakaret etmesinin davalının kişisel haklarına saldırı niteliğinde olduğu’ gerekçesiyle eşi Emel D.’ye 6 bin TL manevi, 8 bin TL tazminat ödenmesine de karar verdi.

Kararın temyiz incelemesi Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından yapıldı. Daire boşanma kararını doğru bulurken, kocanın kusurlu bulunarak tazminat ödemesi kararına karşı çıktı. Daire kararında “Kocadan kaynaklanan, kadının kişilik haklarına yönelik bir saldırının varlığı kanıtlanmamıştır. Birlik görevlerinin yerine getirilmemesi kişilik haklarına saldırı teşkil etmez” dedi.

Yerel mahkeme direndi

Bozma kararından sonra dosya yeniden yerel mahkemeye gönderildi. Mahkeme verdiği ilk kararında direndi. Mahkeme olayda kocanın eşine şiddet uyguladığı ve bu nedenle kusurlu bulunduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti:
“Somut olayda davacı erkek eşin kusuru Yargıtay kararında belirtildiği gibi birlik görevlerini yerine getirmemesi ile sınırlı değildir. Erkek eşin, kadın eşe sürekli şiddet uyguladığı tespit edilmiştir. Erkek eşin kadın eşe şiddet uygulaması açık bir şekilde kadının kişisel haklarına saldırı niteliğinde görülmüştür.”

‘Koca kusurlu değil’ ısrarı

Yerel mahkemenin direnme kararı üzerine dava dosyası bu kez Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun gündemine geldi. Kurul, dairenin “Olayda kocanın kusuru ispatlanamamıştır” yorumuna katılarak yerel mahkemenin kararını bozdu. Emel D.’nin karar düzeltme talebi de reddedildi. Böylece Mehmet D. eşine tazminat ödemekten kurtuldu.


Haber: MESUT HASAN BENLİ / Radikal