İSTANBUL

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Perakendede Kadının Gücü" etkinliğine onur konuğu olarak katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, alanında güçlü, girişimci kadınlarla birlikte olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Erdoğan, dünyanın geleceğine yön verecek temel dinamiklerden birinin kadınların toplumsal hayata ve iş yaşamına katılması olduğunun altını çizerek, bunun için ise kadınların çalışma hayatında mağdur edilmeyeceği şartların tesisinin gerekliliğine vurgu yaptı.

Devletin bu alanda son 15 yıldır ciddi bir şekilde çaba gösterdiğini ve iş hayatında kadın varlığını güçlendirecek önemli adımlar attığını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Eğitimden siyasete kadın varlığının her alanda arttığını net şekilde görmek mümkün. Son yıllarda kadınların haklarını gözeten pek çok hukuki düzenleme yapıldı. Aksini düşünmekte zorlandığımız ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesi getirildi. Hükümetimiz, kadınların siyasete katılımını her zaman teşvik ediyor. 2002’de yüzde 4,5 olan kadın siyasetçi oranı yüzde 15’e çıktı. İnanıyorum ki, bu oran daha da artacaktır. Eğitim alanında kız çocuklarımızı önceleyen kampanyalarımızla, temel eğitimde kız öğrenci oranı erkeklerle eşit seviyeye geldi. Çok şükür ki, binlerce kızımızı çocuk yaşta evlilikten, tarım işçisi olmaktan kurtardık. Kamu kurumlarında kadın çalışan oranı yüzde 37’lerdedir. Ve nihayetinde kadın istihdam oranı yüzde 20’lerden yüzde 30’lara çıkmıştır. Bu güzel gelişmeler elbette yeterli değildir. Asıl olan sürdürülebilir kalkınma hedeflerimiz içinde, kadınları, kalkınmanın sadece destekçisi değil, öznesi haline getirmektir. İşte tam da bu noktada, öz güveni yüksek kadınlarımızın kenetlenmesine ihtiyaç var. Şu an yüzde 33,6 olan iş gücüne katılım oranını, inşallah hep birlikte 2023'te yüzde 41’e çıkaracağız."

"Kadınları işveren konumunda görmek herkesin ortak arzusu"

Emine Erdoğan, binlerce kişiye istihdam alanı açan, yüksek bir ekonomik değeri temsil eden Birleşik Markalar Derneği gibi kuruluşların çabaları ile bu hedeflere daha hızlı ulaşılacağını belirterek, "Yerleşik toplumsal algılarla, kadın dostu olmayan yapılanmalarla mücadele etmeliyiz. İş ve aile yaşamı arasındaki dengeyi koruyarak kadını güçlendirmeliyiz. Söz gelimi, çocuk sahibi olmanın, iş hayatından uzaklaşmak için bir sebep olmasını ortadan kaldıracak şartları oluşturmalıyız." dedi.

Kadınları sadece istihdam edilen değil, işveren konumunda görmenin herkesin ortak arzusu olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ülkemizde yüzde 7,8 olan kadın işveren oranını artırmak için çok yönlü çaba gerekiyor. İnanıyorum ki, rol modeller ve başarı hikayeleri, girişimcilik potansiyeline sahip kadınlarımızı da cesaretlendirecektir. Ülkemiz, kadınlarımızı birçok sektörde ön plana çıkaracak, dünyada lider yapacak kaynağa sahiptir. Köklü tarihimiz, doğal kaynaklarımız, genç nüfusumuz, her biri önemli bir rekabet değeridir. Kendisi zaten bir marka olan İstanbul, bir markalar şehri neden olmasın? İlmek ilmek ördüğünüz başarıları yurt dışında daha iyi tanıtmalısınız. Asya ve Avrupa'nın ortasında bir mühür olan bu şehri, bir cazibe merkezi haline getirmek, kaynakların iyi değerlendirilmesiyle mümkündür. Napolyon'un ifadesiyle 'dünya bir ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu' gerçekliği, hepimiz için en büyük motivasyon kaynağıdır."

"Kendiniz gibi girişimci, cesur, öz güvenli gençler yetiştirin"

Emine Erdoğan, yurt dışında yerel değerleri markaya dönüştüren insanları gördüğünü,Türkiye'de bunca potansiyel olmasına rağmen böyle bir girişimin olmamasından dolayı üzüntülü olduğunu ifade ederek, "Bunca potansiyelimizi açığa çıkarmakta, onları rafine biçimde sunmakta ve tanıtmakta ne yazık ki eksiklerimiz var. Sizlerden rica ediyorum. Bu açıkları kapatmak için kendiniz gibi girişimci, cesur, öz güvenli gençler yetiştirin. Becerilerinizi gençlere aktarın. Kadın doğurgandır. İnanıyorum ki, cesaretiniz, öz güveniniz de, yeni başarı hikayeleri doğuracak, sayılarınız artacaktır. Yaptığımız işin doğruluğundan eminsek, korkumuz da olmamalı." diye konuştu.

Kadınların yolunu açan, teşvikler veren bir devlet iradesi olduğunu, kadınların yönetim kademelerinde daha çok yer alabileceği bir zeminin olduğunu ve bunun değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Dünyanın ilk 10 büyük ekonomisinden biri olmak yolunda milli bir hedefimiz var. Türkiye, bu enerjiyi bir daha kolay kolay yakalayamaz. Toplumsal ön yargıları kırarak, kadınları ikinci plana atan yaklaşımlarla çarpışarak bugünlere geldik. Aydınlık bir Türkiye, sadece bizim değil, bölgemizin, yerkürenin de umududur. Kimyasal silahlarla yok edilen çocuklar, Afrika’da analarının kurumuş göğsünden süt emen çocuklar için daha çok enerjiye ihtiyacımız var. Dünyada milli gelire oranla en çok insani yardım yapan, dünyanın en cömert ülkesiyiz. Bu ülkenin yüce ruhlu insanları için güçlü ekonomi, sadece kişisel hazların tatmini için değil, insanlığın yaralarını sarmak için gerekli. Kadın duyarlılığının, her alanda vicdanı, estetiği, zarafeti kanatlandıracak bir değer olduğuna inanıyorum. Kadın zekasının dünyayı fethedeceğine inanıyorum."

Kaynak: AA