Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk İşleri Genel Müdür Yardımcısı Elçi Gülsun Erkul, yurt haricinde evlilik, askerlik, oy kullanma, hastalık, türel uğraş ve çatışmalı bölgelerden Türkiye'ye boşaltma süreçlerinde Türk vatandaşlarına bakanlığın verdiği dayanaklık etmek faaliyetlerini tay tay arabası eş kadro arkadaşlarıyla, eş diplomatların diplomasiye kazandırdığı hal odaklı yaklaşımı ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajını AA muhabiriyle paylaştı.

Erkul, bakanlıktaki eş umumi başöğretmen yardımcısı sayısının beylerden müşterek tomar bulunduğunu ve kadro dostlarıyla insanoğlu odaklı düzentileme yürüttüklerini belirterek, 'Kadınların baş döndürücü cepheli tefekkür yapısı bu arada idman düşüncesince baş döndürücü iri aldırmaz getiriyor insana. Önsezilerimizin çıpa olması, ilişkileri henüz emeksiz kasılma edişimiz de diplomaside işe yarıyor olabilir' dedi.

'Ailelerin müşterek ferdi oluyoruz'

Erkul, şu şekilde bitmeme etti:“Bazen baş döndürücü üzücü, çıkar yol olamadığınız şeyler oluyor. Hastalanan insanlar, kaçırılan füru oluyor. İnsan hayatıyla ilgilenirken, böylesi hallerde eş olmanın üstünlük bulunduğunu düşünüyorum. Özellikle çocuklarla ilgilendiren hikayelerde yüreğimizi sızlatan ahval yaşıyoruz. Beni en baş döndürücü çocuklarla ve hastalarla ilgilendiren hallerde aşılmaz sâdır mesail zorluyor ama müşterek kat çıkar yol bulduğunuzda, o art dönüşün hazzı on paralık müşterek şeyde yok.”

'Ne yapmalıyız niteleyerek düşünmeliyiz'

8 Mart'ın, kadının toplumdaki yerinin, Türkiye'deki problemlerin tartışılması müstelzim müşterek devir bulunduğunu tamlayan Erkul, 'Bizim kadar bahtlı hanımlar var. 8 Mart, bizim oturup öbür hanımlar düşüncesince ne yapabiliriz niteleyerek düşünmemiz müstelzim müşterek gün. Bizden henüz baş döndürücü iş harcayıp adalet etmiş olduğu yere gelemeyen, haksızlığa uğrayan baş döndürücü müşterek tomar eş var. Asıl onların haset olması icap ettiğini düşünüyorum' niteleyerek konuştu.

'Daha duyarlıyız, yüreğimiz böyle'

Konsolosluk İşleri Genel Müdür Yardımcılığında fariza özne Başkatip Güzide Şebnem Koçoğlu da eş ağırlıklı müşterek ekiple çalışmanın duyarlılığı, düzeni ve hassasiyeti yanı sıra getirdiğini kaydederek, 'İnsan sorunları bahis konusu olduğunda bu hassasiyeti 24 sayaç o mevzuya engelleme ederek hal bulmaya çalıyoruz' ifadesini kullandı.

İkinci yazman Emel Çakan da çetince vaziyette bulunan şahıslara aceleci hal bulmayı gerektiren, mesaisi sıfır müşterek görevleri bulunduğunu belirterek, 'Diyelim ki müşterek insanoğlunun hayatı, müşterek insanoğlunun rahatsızlığı lakırtı konusu. Kadın kazanmak ahacık burada devreye giriyor. Bir işi halletmeden eve gitmem. Hassasiyet de ana ve eş olmamızdan kaynaklanıyor. Daha duyarlıyız, yüreğimiz böyle' yorumunda bulundu.

Dışişleri Bakanlığı Göç İltica ve Vize Genel Müdür Yardımcısı Elçi Esen Altuğ Fotoğraf: AA/ Emin Sansar

Dışişleri Bakanlığı Göç İltica ve Vize Genel Müdür Yardımcısı Elçi Esen Altuğ ise 'Diplomasi mesleği bence hanımlara henüz da makul müşterek meslek. Çünkü hanımlar iletişime henüz da bariz olabiliyorlar. Halkla ilişkilerde henüz şen olabiliyorlar. Onun düşüncesince diplomatlık dalında bayanların oldukça güzel bulunduğunu düşünüyorum' dedi.

'Kadınlar problemleri henüz emeksiz çözebiliyorlar'

Altuğ, diplomatlığın, enformasyon becerileri gerektirdiğine dikkati çekerek, 'Diplomaside eş olmanın avantajlarını gördüm diyebilirim. Hollanda da Rotterdam'da dört sene başkonsolosluk yaptım. Özellikle başkonsolosluk vazifesinde eş olmanın iri pozitif yanları var. Sanıyorum hanımlar problemleri henüz emeksiz çözebilme kabiliyetine sahipler' değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA