'Kaç İsmail Kaç'tan daha vahim olay

Savcılığa sevk edilen 11 polisten 1'i serbest bırakıldı, 10 kişi sorgusu yapılmadan tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Savcılıkta 'Kaç İsmail Kaç' sakandalından daha vahim bir olay meydana geldi.

 'Kaç İsmail Kaç'tan daha vahim olay

Savcının odasına alınan alınan polisin avukatı, "Dosyanın savcısı gözaltındaki polislerden birisini odasına çağırdı. Savcının odasında kimliği belli olmayan 45-50 yaşlarındaki bir şahıs polise 'elimizde seninle ilgili bilgi var' diye tehdit etti." dedi.

Terör ve yolsuzlukla mücadele eden polisleri hedef alan operasyonların ikinci ayağında gözaltına alınan polislerden 10’u ifadeleri alınmadan tutuklanmaları talebi ile mahkemeye sevk edildi.

Polis avukatları savcı Okan Özsoy’u gazeteci Fatih Altaylı’ya yaptığı gerekirse 500 bin kişiyi gözaltına alırız” açıklaması nedeniyle tarafsızlığını kaybettiği gerekçesi ile reddini talep etti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak savcı Okan Özsoy’un dosyadan alınmasını istedi. Ancak Başsavcı Hadi Salihoğlu, bu talebi kabul etmedi. Savcı Özsoy, daha sonra 10 polisi tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi. Polislerden Ömer Hüseyin Eroğlu isimli polis serbest bırakıldı. Sevk edilen polislerden bir bölümü emniyette de ifade vermemişti.

 ADLİYEDE İKİNCİ 'KAÇ İSMAİL' VAKASI

Daha önce hâkim İslam Çiçek'in odasında yaşanan ‘kaç İsmail kaç' vakasının bir yenisi Savcı Okan Özsoy'un odasında meydana geldi. Polis memuru Veli Karlı, sorgu için çağrıldığı savcı Okan Özsoy'un odasında kimliği meçhul bir şahıs tarafından itirafçı olması için tehdit edildi. Skandal, tutanakla kayıt altına alındı.

Olaya ilişkin tutanakta, Veli Karlı, avukatlarının savcının dosyadan alınması için başsavcılığa gittiği sırada saat 14.40'da ifade için savcı Okan Özsoy'un odasına yanında avukatı olmadan alındığını söyleyerek, “Odaya girdiğimde müfettiş olabileceğini tahmin ettiğim sivil giyimli 3 şahıs daha bulunmaktaydı. Siz rahat konuşun diyerek bu kişilerden 2 sinin odadan ayrılmasından sonra yanımda avukatım da yokken Savcı Okan Özsoy, önce yumuşak bir tonla ‘otur velicim, rahat ol' dedi.” İfadelerini kullandı.

Daha sonra savı Okan Özsoy'un karşısında oturan 45-50 yaşlarındaki sivil giyimli şahsın kendisine hitaben, “Bu süreçten zararlı çıkacaksınız, seninle ilgili Kahramanmaraş istihbarat şube müdürlüğünden bazı bilgiler geldi. Senin bu konuyla ilgili bilgiler vereceğini söylediler. Çalıştığım dönemle ilgili bu örgütsel yapıyla ilgili bilgiler ver. Dedi. Ben örgütten kastının ne olduğunu sordum. Cevaben ‘cemaat yapılanması' dedi.” şeklinde konuştu.

Kendisinin kimliği meçhul şahsa ve savcıya “Efendim ben avukatımın, savcının tarafsız olmadığı gerekçesiyle soruşturmanın kendisinden alınması için Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapacağı müracaattan dönmesini bekliyorum. Müracaatımın sonucuna göre avukatım eşliğinde ifademi vermek istiyorum dedim.” İfadeleri yer aldı.

Polis memuru Karlı, bu esnada sivil giyimli şahsın araya girerek savcıyla beraber, “ ‘Avukatını kendin mi tuttun, bu avukatlar cemaatin avukatı, size avukatı cemaat mi tuttu, avukatlar sizi kullanıyor, size örgütsel propaganda yaptırtıyor' şeklinde ifadeler ile soruşturma konusu ile ilgisi olmayan bir şekilde baskı yapmıştır. Benim bu hususlara olan itirazım üzerine, savcı bana hitaben, bu husustaki beyanımı ve ifademi almayıp, “Ben böyle ifade almam ve tutanağa da geçirmem, kanunda avukatların savcının reddi ile ilgili bir talebi olamaz. Ya ifadeni ver, ya da tutulan tutanağa ifade vermiyor ve imzadan imtina etti şeklinde katibe tutanak çıktısını aldırıp önüme koydular.

O sırada, sivil şahıs devreye girerek, “Çalıştığın dönemde İstihbarat Şube'de cemaatin örgütsel yapılanması var mıydı? Cemaatin istihbarat imamı kimdi? Hiç İsmini duydun mu? Cemaat sizden düzenli olarak himmet toplar mıydı? Üstlerinizden herhangi birinin astlarına ‘ abi' diye hitap ettiğini duydun mu? Gördün mü? Gazeteye abone oldun mu? Bildiklerini anlat, aksi halde başın yanacak” şeklinde ifadeler ile psikolojik baskı altına alındım. Daha sonra savcı bey de tutmuş olduğu tutanağı, şerh verme talebimi de kabul etmeden, imzalamaya zorladı.

Bahse konu olaylara savcılık katibi de şahittir. Ayrıca güvenlik kamerası incelendiğinde de, anlattıklarımın sabit oldukları görülecektir.” İfadelerini kullandı.

6.8.2014-BUGÜN