Koşaner “Büyük bir general, subay, astsubay kitlesi yok yere hapisteydi. Mahkeme görevini yapmıyordu. Savcı ve hakimlerin tutumları aleni olarak hukuka aykırıydı. Rastgele toplu tutuklamalarla, silahlı kuvvetlere bir mesaj veriliyordu. Kamuoyu nezdinde aşağılamak ve kadrolarımızı boşaltmak, kendi kadrolarına yer açmaktı. Biz asker olarak emir verdiğimizde askerimiz koşarak ölüme gidiyor. Biz onun hakkını korumak zorundayız, ölümüne korumak zorundayız. YAŞ kararlarında bunların hepsini bana attıracaklardı. Bu mümkün değildi. Yaptığım zaman bu suça ortak olacaktım. “ dedi.

"ÖRGÜTÜN NİHAİ AMACININ OLDUĞUNDAN ŞÜPHEMİZ YOKTU, 15 TEMMUZ GİBİ BİR OLAYI AKLIMIZIN UCUNDAN GEÇİRMEZDİK"

Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner, FETÖ/ PDY Darbe Komisyonunda dinlendi. Işık Koşaner, FETÖ eylemlerinin suç olarak telakki edilmediği dönemde görevde olduğunu kaydederek “O dönemde örgütün öğrenci evlerinden söz ediliyordu. Buradaki insanların öncelikle askeri okullara sokulmaya çalışıldığı söyleniyordu. Örgütün birçok ülkede okulları vardı. Bir okul olarak telakki edildiği için araştırma söz konusu olmuyordu. Güçlü mali kaynakları olduğu biliniyor. Örgüt kendine yandaş bir nesil yetiştirmeye çalışıyor ve bu da hiç gözlerden kaçan bir olay değildi. Asker olarak bizim de dikkatimizi çekiyordu. Bu olayların nihai bir amacının olduğundan bir şüphemiz yoktu. Sonuçta ne amaçlanıyor bunu düşünüyor ve endişe duyuyorduk. Bu endişelerimiz 15 Temmuz gibi bir olay olacak şeklinde kesinlikle değil. Aklımızın ucundan geçirmezdik.ö diye konuştu.

“YARGIYA MÜDAHALE EDİLİYOR DENMESİN DİYE SESİMİZİ YÜKSELTMEDİK"

Silahlı kuvvetlerin istihbarat yapmasının söz konusu olmadığını, istihbarat faaliyetinin kışla sınırları içinde yada tatbikat arazisinde personeli takip etmekten ibaret olduğunu kaydeden Işık Koşaner şöyle dedi:
“MİT ve emniyetten gelen istihbarat bilgileri oluyordu. Bu personelin silahlı kuvvetlerden ilişiğinin kesilmesini oluyordu. YAŞ ile bunu yapıyorduk. YAŞ kararları o dönemde yargıya kapalıydı. YAŞ kararıyla silahlı kuvvetlerden personel ayrılması sanki namaz kılan atılıyor, içki içmeyen atılıyor gibi propaganda yapılarak YAŞ'taki faaliyetlerimiz engellenmeye çalışıldı. Yetkili makamlar etkilendikleri için sanıyorum bu faaliyetlerimize şerh koyma ve bu şahısların silahlı kuvvetler dışına çıkarılmasını önlemeye başladılar. Son 8-9 yıldır silahlı kuvvetler kendisini bu şekilde koruyamaz duruma geldi. Koruyamayınca bu kişiler güçlendi rütbe aldı ve yetkili makamlara geldiler. Örgüt tarafından üretilen sahte bilgi ve belgelere dayalı davalar sayesinde silahlı kuvvelerin tasfiye edilmesine neden oldu. Davaların konuları adları farklı olmasına rağmen amaçları silahlı kuvvelerin itibarını sarsmak ve istedikleri personeli uzaklaştırmaktı silahlı kuvvetlerden. Suçlanan personelimizin suçlu olmadıklarını biliyorduk. Yargıya müdahale ediliyor denmesin diye sesimizi yükseltmedik ve yargı kendi işlerini yürüttü. Şu general ceza almış falan onların sorunu değildi. Onların sorunu ileride başımıza gelen bu tip olayları yaratmak. Maalesef başarılı olduklarını gördük. "

“HARP OKULUNUN BAHÇESİNDE CAMİMİZ VAR"

Komisyon Başkanı Reşat Petek'in askeri personelin dini yaşantısı, giyimi, aile hayatına göre mi YAŞ kararlarıyla ihraç edildiğini ve bu kişilerle ilgili FETÖ'cü oldukları gerekçesiyle MİT veya emniyetten istihbarat isteyip istemediklerini sordu. Koşaner şu ifadeleri kullandı:
“Kendi görev sürem hakkında konuşabilirim. Şuradan çıkıp bakarsanız Harp okulunun bahçesinde bizim camimiz var. Harp okulu talebesi dahi gider namazını kılar gelir rahatça. Çoğunluk erkek burada. Herkes askerlik yapmıştır. Lütfen söyleyin, siz askerken orucunuza karışan oldu mu? İftarınız sahurunuz zamanında hazırlanmadı mı? Size askerler tarafından bu imkanlar sağlanmadı mı? Kimsenin diniyle ibadetiyle sorgulayıcı bilgimiz olmaz, kanaatimiz olmaz. Münferit bir iki olay gözden kaçmış olabilir ama bilgimiz dahilinde böyle bir şey olmaz. Emniyete bu Fetullahçı mı diye sormak olmaz. Biz genel davranışı diye bilgi alıyorduk. O dönemde Fetullahçı mı diye sorulmuyordu öyle bir şey söz konusu değil. Böyle bir şey mümkün değil. "

PETEK'İN SORUSU TANSİYONU YÜKSELTTİ

Reşat Petek'in bu sorusuna CHP'li komisyon üyeleri tepki gösterdi. CHP'li Aytun Çıray “15 Temmuz darbesine gerekçe hazırlamaya çalışıyorsunuz. TSK'yı dinsiz ilan etmeye çalıyorsunuz. Dört yerde savaşan orduyu neden böyle itham ediyorsunuz. Diplomatik bir dille laf arasında Türk ordusunun Müslümanlığa ve dindarlığa karşı bir pozisyon yaratıyorsunuz" dedi. Petek ise sorusunun yanlış anlaşıldığını kaydetti.

“KİMSEYE İSTİFA EDİN, ETMEYİN DİYE TELKİNİM OLMADI"

Aytun Çıray'ın Işık Koşaner'in Genelkurmay Başkanlığı döneminde istifa etmeyen tek ismin Necdet Özel olduğunu anımsatarak “Necdet Özel 'Arkadaşlar istifa ederken beni TSK'ya nöbetçi bıraktılar' dediği söyleniyor. Bu gerçek mi dedikodu mu?ö sorusuna Koşaner “Kimseye istifa edin etmeyin dahi en ufak bir telkinim olmamıştır. Verilen kararlar kendi şahsi kararlardır. " cevap verdi.

“CEMAAT UZUN TUTUKLULUKLARI SAĞLAYIP PERSONELİN EMEKLİ OLMASINI SAĞLAMAK VE KADROLARI BOŞALTMAK"

Işık Koşaner Ergenekon, Balyoz ve diğer kumpas davalarında örgütün amacının ne olduğunun sorulması üzerine “Cemaatin yaptığı olay uzun tutuklulukları sağlayarak personelin hizmet sürelerini cezaevinde tamamlayıp emekli olmalarını sağlamak. Terfi edemeyeceğinize göre mecburen emekli olup kadrolar boşalacak. Bunu dolaylı olarak yapmaya çalıştıklarını söylüyorum. " dedi.

" 'SICAK ASFALTTA SÜRÜNDÜRDÜLER' DİYOR, SOĞUK ASFALT MI BULACAKTIK"

Işık Koşaner, askeri okullarda mobbing yapıldığı gerekçesiyle öğrencilerin ayrıldığı iddialarıyla ilgili düşüncelerini soran bir komisyon üyesine şu yanıtı verdi:
“Hepsi tek tek araştırıldı. Burada öğrencilerin ayrılma sebepleri başka. Kendi arzularıyla ayrılamıyorlar çünkü aileleri büyük bedel ödüyorlar, sonra bu yola giriliyor. Şok mangası diye bir şeyler çıkarıldı. Şok mangası denilen şey herhangi bir olay karşısında müdahale edecek, bunun için çok eğitimli olması gereken gruplardır. Başka öğrencilerde buraya alınır birlikte eğitilirdi. Bizi sıcak asfaltta süründürdüler diyor. Soğuk asfalt mı bulacaktık? Çamurda da dikende de sürüneceğiz. Bu mobbing değil"


“BIRAKIN ASKER KENDİ KENDİSİNİ KORUSUN, MÜDAHALE ETMEYİN"

Işık Koşaner Genelkurmay Başkanıyken başında olduğu bir şura toplantısı olmadığını kaydederek “Ordudan darbe almamak için neler yapmalıyızö sorusu karşısında şunları kaydetti:
“Bırakın asker kendi kendisini korusun ona yardımcı olun yeter hukuken. Müdahale etmeyin. Onun kararına saygı göstermek lazım. Görevimiz gereği pek çok yabancı genelkurmay başkanlarıyla temasımız oldu. Herkes bizim YAŞ sistemimize hayrandır, 'siz kendi kendinizi terfi ettiriyorsunuz' diye. BU sistemi yozlaştırmamamız lazım. Onu iyileştirmemiz lazım. Müdahale etmeden odu kendi kendine sahip çıkarsa bu sorunlar olmaz."

“15 TEMMUZ'UN ASKERİ PLANLA ALAKASI YOK. HATALI-ZAYIF-DÜŞÜNÜLMEMİŞ"

15 Temmuz darbe girişiminin askeri planlama açısından nasıl bulduğu ve nerede hata yapıldığı konusunda düşüncelerini şöyle dile getirdi:
“Göründüğü kadarıyla askeri planla alakası yok. Hatalı, zayıf, düşünülmemiş. Bizim tabirimizle kurmay emeği yok denecek kadar üstünkörü planlanmış. Amacının ne olduğu belli değil. İyi bir plan olduğunu kimse söyleyemez bende söyleyemem. "

“15 Temmuz başladığı zaman bu girişimi 'FETÖ' yapmıştır dediniz miö sorusu karşısında “Hayır demedik. İlk başta bu hemen aklımıza gelmedi. Sayın Cumhurbaşkanının açıklamalarından sonra geldi" ifadelerini kullandı.
Genelkurmay Başkanlığı döneminde çalıştığı yaver ve özel kaleminden şüphelenip şüphelenmediğine dair Işık Koşaner “Yaverlerimizin hiç birinde bir sakatlık olmadı. Özel kuvvetlerde öldürülen general karargahımızda çalışıyordu bir dönem sadece" dedi.

“BİZ ASKERİN HAKKINI ÖLÜMÜNE KORUMAK ZORUNDAYIZ"

Işık Koşaner 29 Temmuz 2011'de 1 Ağustos 2011 YAŞ öncesi neden istifa ettiğini ise şu şekilde açıkladı:
“Büyük bir general, subay, astsubay kitlesi yok yere hapisteydi. Mahkeme görevini yapmıyordu. Savcı ve hakimlerin tutumları aleni olarak hukuka aykırıydı. Rastgele toplu tutuklamalarla silahlı kuvvetlere bir mesaj veriliyordu. Kamuoyu nezdinde aşağılamak ve kadrolarımızı yenileyip boşaltmak. Biz asker olarak emir verdiğimizde askerimiz koşarak ölüme gidiyor. Biz onun hakkını korumak zorundayız, ölümüne korumak zorundayız. YAŞ kararlarında bunların hepsini bana attıracaklardı. Bu mümkün değil. Yaptığım zaman bu suça ortak olacaktım."

Nursima KESKİN / ANKARA, (DHA)

Kaynak: DHA