AİHM, Belçika vatandaşı Ms Carine Simons’un başvurusu üzerine verdiği kararda “avukat bulundurma ve susma hakkının” genel ve kapsayıcı bir düzenleme olmadığına, sözleşme tarafı ülkelerde bu kuralın istisnalarının olabileceğine hükmetti.

13 Mart 2010 tarihinde Liège Polisi bir adamın bıçakla yaralandığı ihbarını alır. Ms Simons, mağdurun kız arkadaşıdır. Polis Ms Simons’ı göz altına alır ve sorgular. Ms Simons’e  sorgusundan önce bir avukattan yardım alabileceği, avukat bulundurma hakkı ve susma hakkı hatırlatılmaz. Ms Simons polis sorgusunda suçlamayı kabul eder. Takip eden gün, Ms Simons sorgu hakiminin önüne çıkarılır. Ms Simons sorgu hakimi önünde polisteki ifadesini doğrular. Ms Simons’a, sorgu hakimi önündeki sorgulamasında, avukat bulundurma ve susma hakkı, polis sorgusunda olduğu gibi hatırlatılmaz.

 

18 Mart 2010 tarihinde Ms Simons’ın Avukatı  Liege Mahkemesinde tutuklamaya itiraz eder. Mahkeme tutuklamanın hukuki olduğuna ve tutuklamanın 1 ay daha devamına karar verir. Tutuklama tedbiri 2 kez uzatılır.

Ms Simons’ın avukatı itirazında Ms Simons’e polis sorgusunda ve hakim sorgusunda avukat bulundurma ve susma hakkının hatırlatılmadığını, bu durumun sözleşmenin 5/1 (  özgürlük ve güvenlik hakkı)  ve 6/3’ün ( hukuki yardım talep etme hakkı) hatırlatılmadığını ileri sürer. Liege Mahkemesi kararında Belçika ceza usulüne göre avukat yardımı almadan 24 saatlik gözaltının adil yargılanma hakkının ihlali olmadığına hükmeder. Mahkeme kararında tutukluluğun devamında kamu yararı kalmadığı için Ms Simons’ı serbest bırakır.

 

03 Aralık 2010’da Ms Simons’un avukatı AİHM’e başvurur. Başvuru sözleşmenin 5/1, 6/1 ve 6/3 maddelerinin ihlaline dayanır. Başvuruda Belçika hukukundaki eksik düzenlemeler yüzünden gözaltında ve polis sorgusunda veya sorgu hakimi önünde sanığa avukat bulundurma ve susma hakkı hatırlatılmamıştır.

AİHM Kararı

Mahkeme davanın, yerel mahkemede devam ettiğini, bu nedenle 6. Maddeye göre başvurunun kabul edilemez olduğuna hükmetti.

Mahkeme Ms Simons’un polis sorgusunda ve sorgu hakimi önünde avukat yardımı alamadığını tespit etti ve mahkeme ayrıca bu imkansızlığın Belçika hukukunda düzenlemelerden kaynaklandığı gözlemledi.

Sanığın Belçika hukukunda düzenleme olmaması nedeniyle gözaltında ve sorgu hakim önünde avukat yardımı alamayışı, sözleşmenin 5/1 maddesinin ihlalini oluşturmayacağına hükmetti.

İlk sorgudan itibaren sanığın avukat yardımı alması AİHM’in uygulamaları içerisindedir. Ancak bu kuralın istisnai düzenlemeleri olabilir. Bu istisnalar iç hukuk düzenlemelerinden kaynaklanabilir. Bu durum adil yargılanma hakkının ihlali değildir.

Avukat bulundurma hakkı sözleşmenin 6/3. maddesinden kaynaklanmaktadır. Bu maddeye göre bir suçla itham edilen kişinin avukat bulundurma, kendi avukatını seçme hakkı vardır. Sözleşmenin bu hükmü genel ve kapsayıcı değildir.

Bir suçla itham edilen gözaltındaki kişinin, avukat bulundurma imkansızlığı nedeni ile yerine getirilmeyişi ( Belçika hukukunda düzenlenmediği için) sözleşmenin 5/1 maddesinin ihlali olamaz.

AİHM Kararının Orjinal ve Tam Metni

 

Danutė Jočienė (Lithuania), President,

Françoise Tulkens (Belgium),

Dragoljub Popović (Serbia),

Isabelle Berro-Lefèvre (Monaco),

András Sajó (Hungary),

Işıl Karakaş (Turkey),

Guido Raimondi (Italy), Judges,

and also Stanley Naismith, Section Registrar.