Sanıklar tutukluluk halleri ile ilgili “tedbiren” tahliye kararı verilmesini ve hak ihlalleri nedeniyle 100 bin TL tazminat ödenmesini istedi. Taleplerinin, “duruşmalı” olarak görülmesini talep eden sanıklar, anayasanın 19’uncu maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5’inci maddesi ile teminat altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına ilişkin ihlalin sona erdirilmesini istedi. Başvuruda, Genelkurmay Başkanlığı döneminde Yaşar Büyükanıt’ın eleştirdiği TESEV’in 2007 yılı raporundan alıntı yapılması dikkat çekti. 

Balyoz sanığı emekli Korgeneral Ziya Güler ile emekli Tümgeneral Beyazıt Karataş’ın avukatı Fahir Kayacan tarafından, AYM’ye yapılan başvuruda, İstanbul 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye talepleri ile ilgili verdiği ret kararları tek tek sıralandı. Sanıkların 17 aydır tutuklu bulunduğu belirtilen dilekçede, “Tutuklama, şablon gerekçelerle adeta bir cezalandırma ve peşin infaz aracı olarak kullanılmış ve yargılama boyunca makul sürenin çok üzerinde ısrarla devam etmiştir” denildi. Yargılama sürecinde, sanıkların lehine hiçbir delil toplanmadığı kaydedilen başvuruda şunlar kaydedildi:

“Ülkemizde, ‘askeri vesayeti sona erdiriyoruz’, ‘darbecileri yargılıyoruz veya demokratikleşiyoruz’ söylemlerinin ardına sığınılarak ağır hukuk ihlalleri ve adil yargılamanın tamamen rafa kaldırılması sonucu, kim tarafından oluşturulduğu belli olmayan, evrensel ve milli ceza yargılama kanunlarına göre de delil niteliği bulunmayan, sahteliği bilimsel raporlarla ispat edilmiş imzasız dijital kayıtlara dayanılarak bir insan hakkında 18 sene gibi ağır bir cezanın yanı sıra tutukluluk halinin devamına karar verilmiş olması ile ortaya çıkan bu ağır hukuksuzluğa sessiz kalmak mümkün değildir. Yargılama aşamasında mahkemenin, bilirkişi incelemesi yaptırmaktan neden ısrarla kaçınmış olabileceğini kendinize sormanızı hukuk ve adalet adına talep ediyoruz. Delillerin sahteliği olgusunun Yargıtay tarafından irdeleneceğinin bilincindeyiz.”

Davaya dayanak olan dijital veriler ile ilgili 8 ayrı bilirkişi raporunu da AYM’nin dikkatine sunan sanıklar, Yargıtay aşaması da dikkate alındığında tutukluluklarının 3 seneyi geçeceğini belirtti. 
Cumhuriyet