Karşı çıkanlar 'cihan tezkeresi' yorumunu yaparken, hükümet, "Anayasal çerçeve böyle" dedi.

Zaman zaman Kuzey Irak’ta PKK ile mücadele amacıyla ya da BM operasyonlarına katılmak üzere yurtdışına asker gönderme tezkereleri çıkaran TBMM , dün de Suriye ’ye karşı olası askeri tedbirlere dayanak olsun diye tezkere çıkardı. Yetkililer, Suriye ile yaklaşık bir aydır ‘sınır olayları’ kıvamında yaşanan karşılıklı silahlı atışmaların, artık angajman kuralları ile yürütülebilecek şekilde genişlemesi ve bu genişleme çerçevesinde atılacak yeni adımların Anayasa ’ya takılma ihtimali nedeniyle TBMM’den yetki alındığını bildirdiler. Tezkerenin ‘cihanda geçerli’ olacağı yorumlarına neden olan ‘yabancı ülkeler’ ifadesinin gerekçesi ise şöyle: “Anayasa’daki çerçeve böyle. Tezkerede Suriye’yi hedef olarak koymak doğru olmazdı...” 

Kamışlı’da çatışma olmuş

Akçakale’de 5 vatandaşın öldüğü olay öncesinde Türkiye ile Suriye arasında, iç savaşın yansıması olarak zaman zaman karşılıklı atışlar yapıldığı ortaya çıktı. Kaynaklar, angajman kuralları çerçevesinde yaklaşık 20 gündür Akçakale’ye düşen her top ya da havan mermisine karşı Suriye’ye misilleme yapıldığını bildirdiler. Üst düzey bir yetkili, geçen hafta Kamışlı’da Türkiye’ye doğru ateş açan bir gruba angajman kuralları çerçevesinde ‘dur ihtarı’ yapıldığını, ancak ateşin sürmesi üzerine karşılık verildiğini anlattı. Edinilen bilgiye göre, hem Kamışlı’daki çatışmada, hem Akçakale’den Suriye’ye yapılan atışlarda Suriye unsurları doğrudan hedef alındı.

‘İhtiyaç hasıl oldu’

Suriye’nin olası saldırılarında Türkiye’nin meşru müdafa hakkını tezkeresiz kullanabileceğine dikkat çeken uzmanlar, “Tezkereye gerek yoktu” yorumunu yapsalar da yetkililer, Suriye ile yaşanan sınır olaylarının, TSK ’nın mevcut angajman kurallarının ötesine geçebilecek müdahalelerini gerektirebilecek şekilde genişleme eğiliminde olduğuna dikkat çekiyor. Üst düzey bir yetkili Anayasa’nın 92. maddesinin sınırdaki gerilimin genişlemesi halinde atılacak bazı adımları kısıtlayacağının değerlendirildiğini vurgulayarak, “Bu yüzden tezkere çıkarmak tek seçenekti, Tezkere mesaj ya da caydırıcılık amaçlı değil, ihtiyaçtandı” dedi. 

Anayasa’nın 92. maddesine göre, sadece uluslararası anlaşmalar ve nezaket kuralları çerçevesinde yurtdışına asker gönderildiğinde TBMM’den tezkere çıkarılması gerekmiyor. Uluslararası anlaşmalardan kastedilen şey de Türkiye’nin üyesi olduğu Kuzey Atlantik İttifakı’nın kararlaştırdığı operasyonlar kastediliyor. BM Görevleri için bile tezkere çıkarılması gerekiyor. Nezaket görevleri ise, Türk Silahlı Kuvvetleri ’nin konser, ortak etkinlik gibi konuları kapsıyor. Örneğin, TSK bandosu başka bir ülkeye görev için gittiğinde tezkere aranmıyor. 


Uluslararası görevler bir kenara bırakılırsa Hükümete en son yurt dışına asker gönderme yetkisi Irak’ın kuzeyi için verilmişti ve tezkerede “...sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere, Irak’ın PKK teröristlerinin yuvalandıkları kuzey bölgesi ile mücavir alanlara gönderilmesi ve görevlendirilmesi...” ifadesi kullanılmıştı. Oysa dünkü tezkerede Suriye’nin tehdit haline geldiğine dikkat çekilerek, “...Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesi ve görevlendirilmesi...” denildi. Hal böyle olunca da bu tezkere ile bütün dünyaya asker gönderilebileceği yorumları yapıldı. Tezkerenin hazırlanmasında rol alan bir yetkili, “Neden ‘yabancı ülkeler’ denildi” sorumuza şu yanıtı verdi: “Anayasa’daki çerçevesi böyle. Tezkerede Suriye’yi hedef olarak koymak doğru olmazdı. Özellikle ‘Suriye’de görevlendirilmesi’ demedik” dedi.

DHA