ÖZELEŞTİRİ

Baskı ve telkinlere rağmen 17 Ekim 2010 tarihinde yeni HSYK’yı oylarımızla seçmenin mutluluğunu yaşadık. Çoğu seçmenler Seçilenleri hepimizi temsil edeceğini düşündü. Seçim sonucuna saygı gösterdi.

Ama Seçtiklerimiz, tayin, terfi ve atamalarda adalet ve hakkaniyet ilkelerine gerekli ilgi ve saygıyı görmedi.Herkes sıkıntıya girdi.Yargıda herkesin huzur kaçtı.

Ülkemizde Adalet yönetimi istenen ve özlenen düzeyde değildir. .

Bazı hukukçular hukuku silah olarak kullanıyor. Dün başkaları yaptılar, şimdi onlar yapıyorlar. Hukuk bir intikam aracına dönüştü.

HSYK tarafsız kalma ve objektif olma özelliğini çoktan kaybetmiştir. Ben kişisel olarak Adalet bekleyen halk adına umutsuzum. Artık herkes özeleştiri yapmalıdır.

Adalete sadakatle görev sürekli sıkıntı yaşamışlardır.

ADALET ADINA GEÇMİŞİ UNUTMAMAK GEREKİR

HSYK’ nın geçmişteki hataları ve kusurlarını saymakla bitmez.

HSYK, Savcı Sacit Kayasu, Savcı Ferhat Sarıkaya, Erzincan Eski Başsavcısı İlhan Cihaner’e Deniz feneri davasına bakan Cumhuriyet Savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz’ün karşı aynı tavrı göstermediler. İlahların isteklerine göre hareket ettiler.

HSYK’nın, Tolga Onur ve Didem Yaylalı’ ya yönelik haksız işlemlerin vebali büyüktür. HSYK, kendi çelişkili davranışlarıyla tarafsızlığı koruyamadı. İlkesel bir duruş sergileyemedi. Güvenilirliğini yitirdi. Adil davransalardı bugün hepimiz ayakta alkışlardık.

HSYK ADİL OLSUN, BİZE YETER

Ferhat Sarıkaya anlı şanlı paşalara ve iyi çocuklara dokundu diye Asker savcıyı hedef aldı. Askerin baskısına dayamayan eski HSYK Ferhat SARIKAYA hakkında meslekten ihraç edildi.

Savcılar dokunulmazlara dokundukları için sürekli baskı gördüler. Bir ara askerin, siyasilerin ve şimdi ise cemaatin baskısı bir birini izlediler. Hepsini HSYK vasıtasıyla yaptılar.

Hukuk hukukçular tarafından DEVRE DIŞI bırakıldı.

Eski HSYK ile yeni HSYK arasında hiçbir fark yoktur.

Gördüğüm ve yaşadığım olaylar nedeniyle yeni HSYK’yı eleştiriyorum. Hiç bir zaman ilkesel davranmadı. Yargı bağımsızlığını esas almadı. Yargının güçlenmesi için gayretini görmedim.

Yazdıklarımız ötekileştirilen adaletin sessiz çoğunluğun yaşadıklarıdır. Ben uzun süre susma hakkını kulandım.

Kişisel düşüncelerini, inançlarını, hırslarını, ön yargılarını kararlarına yansıtmayan hâkim ve savcılara ihtiyaç vardır. Ön yargı ve ayırım adalet için tehdit ve tehlikedir. Bu herkesi rahatsız etmiştir.

Adalet ve bağımsız yargı adına hareket edenler ancak güven verirler. İmzasının kıymetini bilenlerin kararları kılıçtan keskin olur.

Her şeye rağmen güçlü bir yargı için tarafsız olmak kadar tarafsız görünmek gerekir.

Adalete gönül vermiş hukukçular tarafsız ve bağımsız yargıyı sürekli güç katmışlardır.

Sonuç olarak,

BİRİLERİ ADALET DAĞITIRKEN, BİRİLERİ DE ADALETİ DAĞITMIŞTIR.

Unutmamak gerekir, HERKESİN ADALETE İHTİYACI VAR.

01.01.2014

ÖZGÜR KATİP KAYA

BURSA CUMHURİYET SAVCISI

http://www.adalet.org/forum2/icon/14.gif