Daire kararını 5’e 2 oy çokluğuyla aldı. Kararın Anayasa'ya aykırı olduğunu belirten hukukçular, "Yargı bağımsızlığı ortadan kalktı" değerlendirmesi yaptı.

Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), 17 ve 25 Aralık yolsuzluk soruşturmasının 4 savcısı ile bir hakimi kararlarından dolayı meslekten ihraç etti.
 HSYK 2. Dairesi, savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara, Muammer Akkaş ve Mehmet Yüzgeç ile hakim Süleyman Karaçöl'ün ihraç kararını oyçokluğuyla verdi.

ERDOĞAN'IN ATADIĞI ÜYELER

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Almanya ve Belçika ziyareti dönüşünde uçakta yaptığı "Bu ülkenin tarihinde yargı mensuplarından savcı veya hakim hiç tutuklanan oldu mu? Bu farklı bir olay. Burada bu tutuklama süreci muhtemelen diğerleriyle devam edebilir. Görünen o" sözlerin havuz medyasında yayınlandığı gün
 HSYK, 4 savcı ve hakimi mesleklerinden ihraç etti. HSYK 2. Dairesi, dünkü toplantısında 17 ve 25 Aralık yolsuzluk soruşturmasını yürüten İstanbul eski Başsavcı Vekili ve Ergenekon savcısı Zekeriya Öz, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması savcıları Celal Kara, Mehmet Yüzgeç, 25 Aralık yolsuzluk soruşturması savcısı Muammer Akkaş ile aynı soruşturmada malvarlığına el koyma kararı veren Hakim Süleyman Karaçöl'ün meslekten ihracına karar verdi.

2 üyenin muhalefet ettiği kararı alan 2. Daire'nin iki üyesini Cumhurbaşkanı Erdoğan atadı. Daire üyelerinden Muharrem Özkaya, Erdoğan’ın avukatı ve AKP milletvekili adayı Ali Özkaya’nın ağabeyi, diğer üye Hayriye Şirin Ünsel ise 2007'de AKP Pendik teşkilatı kurucu üyesi ve milletvekili aday adayı olmuştu. Savcılar haklarındaki soruşturmanın Erdoğan'ın avukatının
 HSYK'ya yaptığı şikayet üzerine açıldığını belirterek, 2 üyenin çekilmesi yönünde dilekçe vermişti. Ancak bu talep reddedildi.

FİİL SUÇ TEŞKİL ETMEZSE DAHİ İHRACINA...

Dairenin meslekten ihracı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 69. maddesindeki, "Disiplin cezasının uygulanmasını gerektiren fiil suç teşkil etmezse ve hükümlülüğü gerektirmese bile mesleğin şeref ve onurunu ve memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte görüldüğü takdirde de meslekten çıkarma cezası verilir" hükmüne görev verdiği öğrenildi. Meslekten ihraç edilen 4 savcı ve hakim, karara
HSYK Genel Kurulu'nda itiraz edebilecek. Hükümete yakın YBP'li üyelerin çoğunlukta olduğu kurulda kararın değişmesi beklenmiyor.

DANIŞTAY’A İTİRAZ HAKLARI VAR

Meslekten ihraç edilen savcılar ile hakim
 HSYK Genel Kurulu ve Danıştay'ın 16. Dairesi'ne itiraz edebilecek. Memurlar ile hakim ve savcıların meslekten ihraç kararlarına bakan 16. Daire, hükümetin 17 Aralık sonrası Yargıtay ve Danıştay'ın üye sayısını artıran yasal düzenlemeyle kurulmuştu. Daire'nin başkanı hariç üyeleri hükümet kontrolündeki HSYK tarafından seçilen üyeler arasından seçilmişti. Kararın kesinleşmesi durumunda ihraç edilen savcılar ile hakim avukatlık dahi yapamayacak.

HSYK 3. Daire, 4 savcı ile ilgili “kusurlu, uygunsuz hareket ve ilişkileriyle mesleğin şeref ve nüfuzuna ve saygınlığına zarar verdikleri” iddiasıyla meslekten ihraç talebiyle soruşturma izni vermişti. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'da soruşturma izni kararını onaylamıştı.
 HSYK 2. Daire, savcıların savunmalarını almadan 30 Aralık 2014 günü savcıları açığa almıştı. Daire, daha sonra savcılar ve hakime dava açılması için kovuşturma izni vermişti. Müfettişlerin hazırladığı rapor üzerine Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi, 17 ve 25 Aralık savcıları ile hakim hakkında iddianame düzenlenmesine karar vermişti. Öz, Kara, Yüzgeç, Akkaş ve Karaçöl haklarında açılan görevi kötüye kullanma davası kapsamında Yargıtay'da yargılanacaklar.  

SARIKAYA DA İHRAÇ EDİLDİ

HSYK, en son ihraç kararını Şemdinli iddianamesini düzenleyen Ferhat Sarıkaya hakkında 2006 yılında vermişti. Sarıkaya, Umut Kitabevi'nin bombalanması olayıyla ilgili dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt hakkında suç duyurusunda bulunması nedeniyle mesleğinden atılmıştı. Sarıkaya, 2010 referandumunun ardından
 HSYK kararıyla mesleğine yeniden dönmüştü.

SAVCI AKTAŞ: AYNI DOSYA GELSE YİNE AYNI İŞLEMLERİ YAPARIM

HSYK tarafından dönemin Başbakanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan ve AKP'ye yakın işadamlarını soruşturduğu için meslekten atılan savcı
 Muammer Akkaş, vicdanının rahat olduğunu söyledi. "Biz savcı olarak üzerimize düşeni yerine getirdik" diyen Akkaş şöyle devam etti: "Hukuk kuralları içerisinde ne gerekiyorsa onu yaptık. Bugün aynı dosya yine önümüze gelse yine aynı işlemleri yaparım. Bir polise nasıl hırsızı yakalama denilemezse savcıya da soruşturma yapma denilemez. Şerefimizle haysiyetimizle görevimizi yerine getirdik. Açığa alma kararı sürpriz olmadı. Geçen pazartesi savunmamı HSYK'ya göndermiştim. Kurula ancak haftaiçi ulaşmıştır. Onu dahi okuduklarını düşünmüyorum. Biz onurumuza leke sürdürmedik. Görevimizi yerine getirdik. Önemli olan bu, hukuki bir soruşturma yürüttük, delilleri ortada. Ne diyelim karar vatana millete hayırlı olsun. Hukukun bittiği bir dönemde bunları yardırgamamak lazım."

SAVCI ÖZ: YAZIKLAR OLSUN BAĞIMLI HSYK'YA

Kararın ardından kişisel Twitter hesabından açıklama yapan 
Zekeriya Öz karara sert tepki gösterdi. "Haberler doğruysa HSYK yetki gaspı yapmıştır" diyen Öz, şunları yazdı: "HSYK'nın verdiği karar yok hükmündedi. Verdiği kararda milletinden gecikmeden ötürü özür de dilememiştir. HSYK, Anayasa ve yasaları çiğneyerek savunmamızı dahi almadan yukarıdan aldığı talimatla bu kararları vermiştir.

AYRIMCILIK SUÇU İŞLİYOR

Yazıklar olsun bağımlı
 HSYK'ya. HSYK’nın savunma için verdiği süre dolmadan ihraç kararı vermesi, bu kararı vermesi için emri veren kişiden korktuklarından hukuku çiğnediler. HSYK'da Cumhurbaşkanı'nın atadığı türbanlı üye 'Biz burada siyasal yargılama yapıyoruz' diyerek, kararların kimin talimatıyla verildiğini itiraf etmiş. HSYK göreve geldiği günden beri geçmişte ne kadar suç işlemiş hakim ve savcı varsa bunların hepsini aklamak için canla başla çalıştı. Hatta rüşvet ve menfaat temininden Yargıtay'da yargılanıp mahkum olmuş YBP'ciyi yargıtay üyesi olarak atadı. HSYK ayrımcılık suçu işliyor. Tarihe, hırsıza, yolsuza göz yuman boyun büken olarak geçmektense, hırsıza boyun eğmediği için meslekten atılma şerefine ermek bir onurdur."

SAVCI KARA: BİZE ONUR VE ŞEREF DÜŞTÜ, DİĞERLERİ UTANSIN

4 bakanın ve oğullarının adının geçtiği tarihin en büyük yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını yürüten savcı
 Celal Kara, HSYK 2. Dairesi'nin kendisi hakkında verdiği meslekten ihraç kararı sonrası şunları söyledi: “Yaptığımız bir yolsuzluk soruşturması, şüphelilerin kimliğine bakmadık. Hukuk ne diyorsa onu yaptık. Hukukun üstünlüğünü savunduk, üstünlerin hukukçusu olmadık. Henüz savunmam alınmadı, savunmam alınmadan hakkımda dava açıldı. Ayrıca akabinde meslekten atılma kararı verildi. Bunlar AİHM’de mahkumiyet konusu olacaktır. Söylenecek pek fazla bir şey yok. Şu an bir hukuk devletine yakışmayacak birçok mağduriyet yaşanıyor. Bu durumda ne denilebilir? Herkes kendi tarihini yazar. Ve herkes herkesin tarihe nasıl geçtiğini görecek. Bizlere onur ve şeref düştü, diğerleri utansın."

SUÇLARINI ÖRTMEYE ÇALIŞIYORLAR

17 ve 25 Aralık yolsuzluk operasyonlarını yapan 4 savcı ve 1 hakimin meslekten ihraç kararına hukukçulardan ve siyasilerden tepki yağdı. Hukukçular hukuk insanlarına baskı yapıldığını belirtirken siyasiler “Suçlarını örtmeye çalışıyorlar” dedi.

Adalet eski Bakanı Hikmet Sami Türk: Hakim ve savcılar görevlerini yaptıkları için ihraç edildi. Bu yargı bağımsızlığına ve hukuk devleti ilkesine çok ağır bir müdahaledir. Böyle bir şey olamaz. Anayasa'nın 139. maddesine aykırı. Anayasa ‘Hakimler ve savcılar kendileri istemedikleri sürece azledilemez' diyor. Bu madde yargı bağımsız, yargı güvencesidir. Yargı bağımsızlığının temeli budur. Eğer görevini yaptığı için bir savcı görevinden alınıyorsa yargı bağımsızlığı ortadan kalkmış demektir.

AKLIN ALMAYACAĞI DURUM

Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun: Ben bu konularda görüşümü bildirmekten bıktım. Her gün aklın almayacağı şeyler oluyor. Hukukun sonudur, bu kadar diyorum. Hukukun bittiği yerde ‘falanca kanunun filanca fıkrasının’ demek komik oluyor.
 HSYK’nın yaptığını kesinlikle yanlış buluyorum.

ÇOK ŞAŞIRIYORUM

Yargıtay eski Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk: Kesinlikle çok şaşırdığımı söylüyorum. Son zamanlarda yaşananları anlamakta zorlanıyorum. Çok şaşırıyorum. Dosyaların içeriğini bilmediğimiz için çok bir şey söyleyemiyorum ama çok şaşkınım. Yanlış kararlar yine yargı içinde düzeltilir. Hâkimlerin her verdiği yanlış karar için tutuklanması veya bunun gibi ihraç gündeme gelirse hâkimler özgür bir şekilde karar veremezler.

BÜTÜN BUNLAR YÜZ KARASI

DGM eski Savcısı Mete Göktürk: Meslekten ihraç kararları Anayasa'ya tabidir. İhracı istenen savcılar ve hakimler tekrar dava açabilir ve mesleklerine geri dönebilirler. Yargı süreci devam ederken bu insanların tutuklanması kabul edilebilir değil. Hakim ve savcılar üzerinde baskı oluşturuluyor. Son zamanlarda cereyan eden hiçbir olay hukuki değil. Karar tamamen yanlış ve haksız bir karardır. Bu hakim ve savcıların kötü niyetli bir karar vermedikleri ortada. Ama bu ihraç kararı vahim sonuçlar doğuracak. Ayrıca ihraç bana göre, tamamen politik eğilimin ve
 HSYK’ya baskının bir sonucudur. Hukuk süreçleri üzerinde bu kadar baskının olduğu yerde bu kararlar çıkar. Hukuk bağımsız olmalıdır. Bu hukuk insanları yolsuzluğun üzerine gittikleri için bu duruma düştüler. İlerde yeni yolsuzluklar olsa, onların üzerine bu kadar gidilemez. Çünkü tehdit var. ‘Bizim gibi düşünmeyenleri, karar vermeyenleri ihraç edin’ baskısı var zannediyorum. Bütün bu uygulamalar, yapılanlar olacak şeyler değil. Yüz karası şeyler bunlar. Mevcut siyasi otorite, kendi özrünü kapatmak için –yavuz hırsızın ev sahibini bastırması gibi- yolsuzluk soruşturması yapan yargı mensuplarının üzerine çullanmıştır.

HUKUKTA DELİK AÇILDI

CHP Ankara Milletvekili Levent Gök
: İktidar yolsuzluk batağına saplanmıştır. Bu bataklıkta hesabını veremeyeceği konuları örtmek için konunun üzerine giden hakim ve savcıları meslekten ihraç ederek kendini aklamak istiyor. Bu yapılanlar darbe dönemlerinde bile yapılmadı. Kamu vicdanı büyük yara aldı. İktidar her türlü hukuksuzluğu ve anayasal suçu işlemekten çekinmemektedir. Türkiye’de bu iktidarın hukuk ve adalet alanına açtığı tahribat büyük bir kara delik oluşturdu. İktidar da bu kara deliğin içine saplanıp kalacaktır.

İNTİKAM ALIYORLAR

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk:
 Bu beklenmeyen bir olay değil. Daha önce yapılan adalet komisyonunda düzenlemeler aslında 17-25 Aralık yolsuzluk olaylarını örtmek için yapıldı. Toplumun ve hukukun bir ihtiyacından dolayı bir düzenleme yapılmadı. Savcı ve hakimlere soruşturma açabiliriz ve olayları örtebiliriz dediler. Bugün için bu yasalar yapıldı.
 HSYK’nın yeniden yapılandırılması bunun için oldu. Siyasi iktidar yaptığı işin anayasa ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu biliyor. Ama uygulamaktan da geri kalmıyor. Buradaki mesela AKP savcılarıdır. 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonunu yürüten savcıların ve hakimin görevden ihraç edilmesi bir intikamdır. Bu durum Türkiye’de hukuk güvenliğinin olmadığının göstergesidir.

TARİHE KARA LEKE...

Kocaeli Barosu Başkanı Sertif Gökçe:
 Kısa istikballeri için bunu yapan ve Türk hukuk sistemini bu kadar katleden insanlar gelecekte, çocuklarına, yakınlarına bu ülkeye hesap veremeyecek. Türk hukuk tarihine kara leke olarak geçecekler. Biz bu saatten sonra
 HSYK'nın verdiği hiçbir kararın hukuki olduğuna inanmıyoruz. Çünkü HSYK hükümetin bir kurumu. Hükümetin talimatıyla çalışan bir kurum. Hatta İstanbul'daki iki hakimin görevden alınmasında gecikmeden dolayı özür dileyen bir HSYK'nın bu saatten sonra vereceği bütün kararlar tartışmalıdır. Hukuki değildir. Bu kararda olduğu gibi. 3 sene öncesine kadar HSYK'nın ve Türkiye'nin göz bebeği olarak görülen savcıların 3 sene sonra 'vatan haini' imiş gibi ilan edilerek meslekten ihraç edilmesi bence kamu vicdanını zedelemiştir. Buna hiç kimse de inanmayacaktır. Çünkü bu saatten sonra Türkiye'deki bu yargılamaların, özellikle HSYK'nın işlemlerinin tamamının siyasi olduğuna, hiçbir şekilde hukuki mevzuata göre yürüdüğüne inanmıyoruz.

ADALET AYAKLAR ALTINDA

MHP Aydın Milletvekili Recep Taner:
 Sayın Cumhurbaşkanı sayesinde Türkiye tarihindeki ilkleri yaşıyor. Bunlar yeni Türkiye’nin göstergesi olsa gerek. Olmayanlar olmaya başladı. Nerede duracakları da belli değil. Yapılan ortada, adalet maalesef bitirilmeye çalışıyorlar. Adaletin olmadığı yerde nasıl yaşanacak bunu da bilmiyoruz. Vatandaşın bu adaletsizliği görmesi gerekiyor. Adalet ayaklar altında.
 HSYK’nın savcıları ihraç etmesi bunun en büyük göstergesidir.

Bugün