Başbakan Davutoğlu Çağlayan Adliyesi’ne öldürülen savcı Mehmet Selim Kiraz’ın adının verileceğini açıkladı. Hiçbir şey insan hayatının karşılığı olamaz. Hiçbir şey bu genç insanın kaybını karşılamaz..

Marifet bu eylemin kansız bitmesini sağlamaktı..  Kocaeli Cumhuriyet Savcısı’nın bir cümlelik yorumu sorumlulara verilecek en güzel cevaptır:

"Ey devlet, artık bir anlamı kalmadı"  

1969 doğumlu, hayatın baharında, 14 yıllık bir savcı, bu genç insan ne uğruna feda edildi? Kutsanmış devlet uğruna… Çağlayan adliyesine öldürülen savcının adının verilmesi ailesinin, eşinin çocuklarının, anne babasının acısını dindirebilir mi?

Neden bu kanlı olay önlenemedi?

İstihbarat nerede idi?

Hadi önceden haber alınamadı bu kanlı son şart mıydı?

Başbakan hemen bir açıklama yapmış:

 Davutoğlu'nun sözlerinden önemli satırbaşları şöyle:

"Oğluyla kucaklaştığımızda, aileden aldığımız terbiyeyle nasıl metin durduğuna şahit olduk. Aynı Özgecan'ın ailesi gibi... Bu mesajları alıp bütün medyanın, STK'ların duvarlarına temel ahlakın ilkeleri olarak asmak lazım. Bu asil aileye minnet duyuyorum, teşekkür duyuyorum. Çağlayan Adliyesi'nin adı Mehmet Selim Kiraz olacak değiştirilecektir."
Başbakanın bu duygusal nutku neye yarar? Ne diyor Kocaeli Cumhuriyet Savcısı "Ey devlet, artık bir anlamı kalmadı"  

Bu kanlı eylemi durduramayan zihniyet bireyi kutsanmış devlete feda eden zihniyettir. Oysa devlet birey için vardır.

Mehmet Selim Kiraz öldürülen ilk savcı değildir, umarız son olur.. Ve umarız terörü besleyen adil olmayan uygulamalar son bulur..