GÜNDELİK hayatta yapılan seçimlerle kötü genlerin pasif hale getirebileceğini 'Genleriniz Kaderiniz Değildir' adlı kitabında anlatan Bütünsel Sağlık ve Ayurveda Uzmanı Ebru Şinik, "Her gün 15 dakika stres yönetimi yapmak uzun vadede birçok şeyi değiştiriyor" dedi.

RTÜK'ten yayıncılara 'siyasi reklam' hatırlatması RTÜK'ten yayıncılara 'siyasi reklam' hatırlatması

Sağlıklı yaşam metotları ile birlikte geleneksel tıbba ilgi her geçen gün artıyor. Yunan geleneksel tıbbı olarak bilinen Ayurveda’yı, ezoterik ilimlerden gelen koruyucu ve bütüncül bir tıp sistemi olarak tanımlayan Ebru Şinik, "Ayurveda Sanskrit dilinde ‘yaşam bilimi’ demek. Ve ben Ayurveda için ‘kendine iyi bakma bilimi’ diyorum" dedi.

'HAFTADA 3 GÜN OMURGA HAREKETLERİ YAPIN'

İnsanoğlunun 9 bedeni olduğunu ve bunlardan bir tanesinin de et ve kemikten oluşan fiziksel beden olduğunu ifade eden Şinik, “Bu bedenin sağlığı için haftada 3 gün omurga sağlığınıza yönelik hareketler yapabilirsiniz, temiz beslenebilirsiniz. Ama bu sizin çok sağlıklı olmanızı garanti edemez çünkü duygusal sağlık var, psikoloji var, zihinsel denge var. Ayurveda bu yüzden insanı bir bütün olarak ele alıyor. Yani sadece üzerine zeytinyağ dökülmüş haşlanmış brokoli yemek sizin bütünsel sağlığınızın garantisi değildir. Bütünsel sağlık ve mutluluk hali için bedensel, zihinsel ve ruhsal bedenlerimizde bir denge ve harmoni şart. Bu denge için de temiz beslenme, hareket, uyku düzeni, sevgi ve şefkat, stres yönetimi ve sindirim sistemi sağlığı esastır" diye konuştu.

'NEYİ SİNDİREBİLİYORSAN OSUN'

Gündelik rutinlerin önemine dikkat çeken Şinik, “Yediğimiz her şey biyokimyamızı değiştiriyor yani hormonlarımızın salınımını tetikliyor. Bizi hormonlarımız yönetiyor. Dolayısıyla yediğimiz her şey bizim yarın kim olacağımızı belirliyor. Ortadoks Batı tıbbında ‘ne yersen osun’ diye bir deyiş vardır, biz Ayurveda’da ‘neyi sindirebiliyorsan osun’ diyoruz. Çünkü eğer sindirim sisteminizde bir sorun varsa dahi onu sindiremediğiniz için o size zehir olabilir. Ama sistem güçlüyse,, siz çok sağlıklı bir şey yeseniz zehir dahi yeseniz metabolizmanız onu tahliye edebilir” ifadelerini kullandı.

'BAHARATLAR SİNDİRİMİ DENGELİYOR'

Baharatların ve yağların tüketilmesinin de önemine değinen Şinik, konuşmasına şöyle devam etti:

"Özellikle baharatların sindirim sistemini dengeleyici etkileri vardır. Yemek piştikten sonra üstüne serpmektense yemekle birlikte pişirin. Ben baklagillere kakule, kimyon, zerdeçal, zencefil ve tarçın koyarım. Yağ ile 30 saniye soteler sonra geri kalan malzemeleri eklerim. Baharatların yanmaması önemli. Kimyon, kişniş ve rezene çok önemli baharatlar. Bu üçünün tohumlarından yaptığınız detoks çayı, vücuttaki ödemi atıyor, sindirim sistemini rahatlatıyor ve mide ekşimesini gideriyor. Zerdeçal da müthiş bir hücre yenileyicidir. Zeytinyağı olarak özellikle soğuk sıkımı tercih edin. Hindistan cevizi yağı da vücut tarafından yüzde yüz metabolize olan tek yağ, tatlılarda rahatça kullanabilirsiniz."

'STRESİNİZİ YÖNETEMİYORSANIZ YEDİĞİNİZ HER ŞEY ZEHİR OLUR'

Bünye tipine göre beslenmenin altını çizen Şinik, “Ortodoks Batı tıbbında buna ‘intorelans testi’ diyorlar. Siz domatesi çok rahat hazmedebilirsiniz ama bana sorun yapabilir. Yediğimiz her şey bizim düşünce yapımıza kadar bizim bütün fizyolojik sistemimizin nasıl çalışacağını etkiliyor. Ama bunun kadar bir önemli şey de stres yönetimi. İstediğiniz kadar temiz beslenin eğer stresinizi yönetemiyorsanız yediğiniz her şey zaten size zehir olur” diye konuştu. Hastalık oluşumunun sindirim sisteminde başladığını da dile getiren Şinik, “Sindirim sisteminde sadece yediklerimizi değil 5 duyumuzla algıladığımız her şeyi de metabolize ediyoruz. Seratonin hormonunun bile yüzde 93-94’ü kalın bağırsak duvarlarında salgılanıyor. Dolayısıyla sindirim sistemimiz kadar mutlu, rahat ve hafifiz" dedi.

'NEFES EGZERSİZLERİNİ HER YERDE YAPABİLİRSİNİZ'

Farkındalık egzersizleri hakkında bilgi veren ve tüm bedenlerimizi dengede tutmaya yaradığını ifade eden Şinik, “Burundan alınıp verilen ritmik nefesler, meditasyon, anda kalma egzersizleri yapabilirsiniz. Bunlardan bir tanesini günde 5 ila 15 dakika arasında, depresyon veya anksiyeteniz varsa 20 dakika uygulamak çok önemli. Kontrollü ve dik oturduğunuz her yerde, metroda, vapurda, toplantıdan önce ve sonra nefes egzersizlerini yapabilirsiniz. Eğer siz nefesinizi kontrol etmeye hatta nefes ritmlerinizi bilinçli bir şekilde değiştirmeye başlarsanız evrensel yaşam enerjisini de istediğiniz gibi manipüle edebilirsiniz” tavsiyesinde bulundu.

'GENLERİN YAPISINI DEĞİŞTİRMEK ELİMİZDE'

Genler üzerinde değişiklik yaratabilmenin mümkün olduğunu dile getiren Şinik, "Son 15 yıldır yapılan klinik araştırmalarda, genlerin ifadesine yön veren epigenomların, bizim gündelik olarak yaptığımız seçimlere göre davranış şekillerini değiştirdiği kanıtlandı. Dolayısıyla gündelik hayatınızda yaptığınız seçimlere göre kötü genleri pasif hale getirip iyi genlerin daha aktif bir şekilde çalışmasını sağlayabilirsiniz. Bu tamamen bizim elimizde. Mesela meme kanseriyle ilgili yapılan bir araştırmanın neticesinde meme kanseri olan kadınların yüzde 95’i meme kanseri geni taşımıyor. Yani gündelik hayatta yapmış oldukları seçimler sebebiyle o hastalığa yakalanıyor" dedi.

'GENLERİNİZ KADERİNİZ DEĞİLDİR'

Her gün 15 dakika stres yönetimi yapmanın, uzun vadede birçok şeyi değiştirdiğini kaydeden Şinik, "Günlük rutinler stres katsayısını düşürür. Bedenimizdeki biyokimya değişmediğinde hem fizyolojik hem de zihinsel faaliyetlerimiz daha dengede akmaya başlar. Sabah kalktığınızda güne limonlu ılık bir suyla başlamak veya her gün 10 dakika yapacağınız burundan alıp verilen nefes egzersizleri genlerin ifadesinde değişiklik yaratmaya yetiyor. ‘Genleriniz Kaderiniz Değildir’ isimli kitabımda bunların hepsini adım adım uygulamalı olarak anlattım" diye konuştu.

Kaynak: DHA