Türkiye'de 12 Haziran milletvekili genel seçimlerinde Yüksek Seçim Kurulu tarafından adaylığı onaylanan ancak milletvekili seçildikten sonra veto edilen Hatip Dicle'nin avukatı Levent Kanat AİHM'e başvurdu.

Avukat Kanat yaptığı başvuruda, Hatip Dicle'nin 23 Ekim 2007 tarihinde ANKA ajansına yaptığı açıklamalar üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nda başlatılan soruşturma sonrasında Ankara 11. ağır Ceza Mahkemesi'nce Terörle Mücadele Yasası'nın 7/2. maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldığını ifade etti.

12 Haziran 2011 tarihinde yapılan milletvekili seçimlerinde Diyarbakır'dan bağımsız aday olarak seçime katıldığını ve yeterli oyu alarak milletvekili seçildiğini ancak başvurusunu kabul eden YSK'nin mahkumiyet kararını gerekçe göstererek mazbatasını iptal ettiğini belirten Avukat Levent Kanat başvuru dilekçesinde şunlara yer verdi:

"Siyasal parti genel başkanlığı ve milletvekilliği yapmış aktif bir siyasetçi olan başvurucu, dönem dönem Türkiye'nin en temel sorunlarından biri olan Kürt sorunu üzerine değerlendirmeler yapmış, çözüm önerileri geliştirmiş ve bunları da kamuoyu ile paylaşmıştır.

Kürt sorunun çözümüne dair verdiği siyasal mücadeleden dolayı da 10 yılı geçkin bir süre cezaevinde kalmıştır. Türkiye'de uzun yıllardan bu yana devam eden Kürt sorunu kamuoyu gündemini hep meşgul etmiştir. Çünkü bu sorun insan yaşamını sonlandıran silahlı çatışmayı da barındıran bir sorundur. Bu silahlı çatışmanın taraflarından biri olan PKK isimli örgüt 2006 yılında silahlı çatışmayı askıya aldığını, tek taraflı bir ateşkes ilanı ile kamuoyuna duyurmuştur. Bu süreçte çatışmasızlık ortamının devam etmesi için bir çok insan çaba göstermiştir. Bu çatışmasızlık ortamının sonlanmasına neden olacak saldırıların yoğunlaşması üzerine de kamuoyunun, basının bu konuya ilgisi tekrar canlı hale gelmiştir. İşte bu süreçte 23 Ekim 2007 tarihinde Anka Haber Ajansının muhabiri, başvurucuyu aramış ve ateşkes sürecine ve bu süreçteki tek taraflı saldırılara dair değerlendirmelerini/düşüncelerini sormuştur.

Başvurucunun bu konuda yaptığı düşünce açıklaması, ajans kaynaklı olarak bir takım basın organlarında haber olarak yer almıştır. Başvurucunun bu açıklamasının içinde belirttiği "...bu ateşkes fiilen geçersiz hale geldi ordunun operasyonları durmadığı takdirde onlarda meşru müdafaa haklarını kullanırlar, çatışmalar bu şekilde bugüne kadar geldi…" cümlesi, başvurucu hakkında Ankara 11.Ağır Ceza Mahkemesi'nce yargılama yapılmış ve bu yargılama sonrasında başvurucunun bu açıklaması ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası’nın 7/2 maddesindeki düzenlemeye muhalefet ettiğinden bahisle 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Mahkemedeki yargılama sürecinde vekil olarak tarafımızdan ve müvekkil tarafından yapılmadan savunmalar ve hukuki değerlendirmeler dikkate alınmadan bu karar verilmiştir. Tarafımızdan temyiz edilen bu kararın temyiz incelemesi Yargıtay 9.Ceza Dairesi tarafından duruşmasız olarak yapılmış ve bu inceleme sonrasında, tarafımızdan sunulan temyiz gerekçeleri dikkate alınmadan Ankara 11.Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararın onanmasına karar verilmiştir."

Kanat dilekçesinde, Hatip Dicle'nin 12 Haziran tarihinde yapılan milletvekili genel seçimleri için bağımsız adaylık için başvurduğunu ve YSK'nin 21 Nisan 2011 tarihinde milletvekilliği adaylığı için onay verdiğini, Dicle'nin milletvekili seçildikten sonra ise milletvekilliğinin iptal edildiğini belirtti.

Kanat başvuru dilekçesinde, ‘’sözleşme hükümlerine aykırı olarak verilen karar gereğince bağımsız milletvekili seçim tutanağının iptalinin sorumluluğunun Yüksek Sözleşen tarafta olduğunu düşünmekte ve sözleşmenin 9.maddesi, 10.maddesi, 13.maddesi, 14.maddesi ve sözleşmeye dair 1 no’lu protokolün 3. maddesindeki düzenlemeler ile güvence altına alınan haklarına yönelik bu ihlalin tespitini istemektedir.

Başvurucu yukarıda belirtilen ihlallerin, sözleşme hükümleri karşısındaki durumunun tespitini, Türk Ulusal Hukuk mevzuatının sözleşme hükümlerine uygun hale getirilmesini, haksız ve hukuka aykırı yargılama nedeni ile uğradığı maddi ve manevi zararlar ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin tazminini talep etmektedir’’ ifadeleri yer aldı.

ANF NEWS AGENCY