Bursa Ataevler Adliyesinde görülen bir işe iade davasında mahkemenin taraflara gönderdiği “helalleşme kültürümüz gereği arabuluculuğa” çağrı kağıdı hukukta yeni bir skandala imza atacak nitelikte. Bursa 10. İş Mahkemesi tarafından gönderilen uzlaşmaya çağrı kağıdında “helalleşme” ifadesinin hukuki bir dil olmadığını söyleyen iş hukuku avukatları Devrim Avcı ve Berkay Akkuş, uzlaşma yönteminin bütün mahkemelerde kullanıldığını, ancak bu yöntemin “helalleşme” ile bağdaştırılarak yapılmasının hukuk sisteminde yeri olmadığını ifade etti. Avcı ve Akkuş, “helalleşme” çağrılarının yaygınlaşması halinde uzlaşma yönteminin davacı tarafın taviz vermesine neden olabilecek bir uygulamaya dönüşebileceğine vurgu yaptı. 

‘HELALLEŞME’ ÇAĞRISIYLA DAVADAN VAZGEÇİRME ÇABASI

Tartışma yaratan çağrı, Bursa’da faaliyet gösteren mobilya fabrikasında çalışan bir işçinin işe iade davasında yapıldı. İşçi, “dikkatsizlik” sonucu makinenin bir parçasına zarar verdiği iddiasıyla işten atıldı. İşten atılan işçi, daha sonra işe iade davası açtı. Ancak mahkeme işçi lehine sonuçlanma ihtimali olan bir davada taraflara “helalleşme kültürümüz gereği arabuluculuğa davet ediyoruz” şeklinde bir çağrı tebliğ etti. Söz konusu çağrıda hakim Cemil Tükenmez, “Taraflar olarak uzun zamandır süren iş ilişkinizin güzel, huzurlu dönemlerini hatırlamak, saygı ve sevgiyi hakim kılmak istemez misiniz? Yıllardır, işçi-işveren olarak huzur içinde çalışma sürecini yaşadığınızı, iyi ve kötü zamanlarda taraflar olarak birbirinize  destek vermekten bir an tereddüt etmediğinizi düşünün! Kardeş, dost olmayabilir ancak dost her zaman kardeştir. Arabuluculuk dostane çözüm yoluna başvurmanız tüm bu kazanımların kapısını sizlere açacaktır” dedi.   

MAĞDURİYETLERE YOL AÇABİLİR 

Avukat Devrim Avcı, İş mahkemelerinden aile mahkemelerine kadar birçok davada uzlaşma yönteminin kullanıldığını, tarafların uzlaşamaması halinde davanın devam ettiğini söyledi. Ancak bu noktada mahkemelerin dilinin hukuki olmasının önemli olduğunun altını çizen Avcı, “Uzlaşma yerine helalleşme filini kullanırsak uzlaşma yöntemi, dini referanslarla mağdurun affetmesi davacı, mağdur tarafın taviz vermesine yolaçabilecek uygulayama dönüşebilir. Burada mahkemelerin hukuki dile dikkat etmesi gerekir. ‘Helalleşme’ kavramı kullanılırsa burada hukuki bir dilden söz edemeyiz. Bu durum özellikle aile mahkemelerinde kadınlar açısından ciddi mağduriyetlere yol açabilir” dedi.  “Helalleşme” kavramının arabuluculukla ve hukuk sistemiyle hiçbir ilgisi olmadığını vurgulayan Avukat Berkay Akkuş da, hakimin helalleşme üzerinden işçiyle işvereni arabuluculuğa çağırmasının işçinin aleyhine bir durum olduğunu ifade ederek, “Buradan mahkeme işçiye şöyle diyor: ‘Sen tüm haklarını alma, orta yolu bulalım.’ Bu da işçiler için ileride büyük kayıplara neden olabilir” dedi. Akkuş, bu çağrıların genel bir uygulama haline dönüşmesi halinde işçilerin yasal haklarını kullanmasının önünün kapanacağını vurguladı.

www.evrensel.net