Başbakanın ” kızlı erkekli oturuluyor, bu bizim muhafazakâr, demokrat yapımıza aykırıdır, denetlenmesi için valilere talimat verdik” dediği öğrenci evleri bundan böyle 2559 sayılı Polis Vazife Selahiyet Kanunu’nun 7. Maddesi bahane edilerek polis baskınlarına hedef olacağa benziyor
2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nun 7. maddesine göre otel, motel, pansiyon, kamping ve benzeri konaklama yerlerinin açılması ve çalıştırılması idarenin iznine tabidir. Daha iyi kazanç getirdiği için özellikle apart olarak düzenlenen yerler üniversite öğrencilerine kira sözleşmeleri ile kiralanmaktadır. Buralarda öğrenciler aynı daire veya odada kız erkek karışık oturmasa da aynı apartın farklı daire veya odalarında kız ve erkekler oturmaktadır. Bu şekilde kiraya verilen bu yerlerde genellikle aileler oturmamaktadır çünkü hem kirası pahalı ve hem de aileler bu yerleri oturmak için tercih etmemektedir.
Bu apart veya apartmanların durumu yasanın bu düzenlemesi açısından tartışmaya açılabilir.
Bu şekilde kiraya verilen apart veya apartmanlar pansiyon statüsünde midir yoksa özel konut statüsünde midir?
Görünen o ki başbakanın valilere denetleyin diye verdiği talimattan sonra bu yerler yasanın bu maddesi kapsamında mütalaa edilerek kapatılacaktır. Yasanın bu maddesi keyfi yorumlanarak gençlerin özgürlüklerine saldırılar yapılacaktır.
Gençlerin özgürlüklerine bu şekilde saldırılar Türkiye’de ilk değil, 1986 – 1987 yıllarında polis farklı gerekçelerle gençlerin yaşamlarına müdahale etti. Gazete arşivlerine bakıldığında görülecektir, o zaman polis pastane ve kafeleri basarak oralardan 18 yaşın altındaki kızları topluyordu. Pastane ve kafelerden toplanan bu genç kızlar bakirelik kontrolünden geçiriliyordu. Trabzon’da bu operasyonlar hem lise öğrencilerine ve hem de üniversite öğrencilerine karşı yapıldı. KTÜ’de okuyan kız öğrencilere karşı bu operasyonlar “üniversitede fuhuş” yapılıyor gerekçesi ile yapılıyordu. Genç kızların anne ve babaları öfkeliydi, kızları bu şekilde kafe ve pastanelerden toplanarak onlara fahişe damgası vuruluyordu.
Biz bu operasyonlara halkla birlikte sert tepki verdik, öyle ki Trabzon’da olağanüstü hal olmasına rağmen halk sokağa çıkmaya hazırdı.
Gençlerin bu şekilde, fuhuş gerekçesi ile toplanması ve bakirelik kontrolüne götürülmesi hitlerin bile yapmadığı bir şeydi.
Şimdi bu operasyonlar başka gerekçelerle yapılacak. Başbakanın dediği gibi yurt sıkıntısından öğrenciler apart ve apartmanlarda oturuyorlar. Yurt sıkıntısı apart veya apartmanların öğrencilere kiralanmasını karlı bir iş haline getirdi, piyasa ekonomisinin kuralları çalıştı ve bu iş farklı bir kiralama şekline dönüştü. Özgür bir ülkede hiçbir şekilde tartışılmayacak bu gelişme bizde gençlerin özgürlüklerine saldırı için bahane oldu.
İktidar gezi sendromu yaşıyor, her bahane ile gençlere saldırıyor, bu gelişmeler iktidar için hayra alamet değil..
Rahmi Ofluoğlu
