Kırşehir Postası’nda çalışan Gazeteci Havva Karakaya’nın Kırşehir Belediyesi’nde görevli çalışanlarla ilgili yazdığı bir haber dava konusu oldu. Karakaya’yı yazdığı haber nedeniyle 10 ay karşılığı 300 gün adli para cezasına çarptıran Hakim Kamuran Haydar Arslanoğlu, gazetecilik mesleğini “kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu” olarak değerlendirdi ve Karakaya’yı “375 gün sanığın gazetecilik mesleğini yapmaktan yasaklama” cezası verdi.

Kararın gerekçesinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun basın yayın yoluyla hakaret hakkında açılan davalara verilen kararlara atıfta bulunan Hakim Arslanoğlu, Anayasa’nın ifade özgürlüğüne yönelik hükümlerine dikkat çekti. Gerekçeli kararda, “Basın özgürlüğünün kıllanılması ancak demokratik bir toplumun gereklerine uygun olarak başkalarının şöhret ve haklarını, toplum sağlığının ve ahlakının, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği ve toprak bütünlüğünün korunması, devlet sırlarının açıklanmasının veya suç işlenmesinin önlenmesi yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması amacıyla sınırlandırılmıştır. Gazeteci haber yaptığında bu sınırlamaları dikkate almak zorundadır” denildi.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinin birinci fıkrasında herkesin görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahip olduğunun ikinci fıkrasında ise sınırlama hallerine yer verildiğinin altı çizilen kararda, “Sanatçılar ve yöneticiler hakkında yayın yapıldığında bu kişilerin açısından eleştiri sınırları daha geniş kapsamlı olabilir. Uygulamada kabulde bu şekildedir” denildi.

GAZETECİLİK “KAMU KURUMU NİTELİĞİNDEKİ MESLEK KURULUŞU”
Havva Karakaya, önce TCK’nın hakaret suçunu düzenleyen 125. maddesi 1. fıkrası gereğince 10 ay karşılığı 300 gün adli para cezasına ardından da ceza birden fazla kişiye hakaret içerdiği gerekçesiyle TCK’nın 43. maddesi gereğince 450 güne çıkarıldı. Gazetecinin duruşmadaki tutumunu değerlendiren hâkim iyi hal indirimi uyguladı ve cezanın süresi 375 gün adli paraya indirildi. Hakim Arslanoğlu, kararında, Karakaya’yı “375 gün sanığın gazetecilik mesleğini yapmaktan yasaklama” cezası verdi. Gazetecilik mesleğini “kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu” olarak değerlendiren Kararda şöyle denildi:

“TCK’nın 53.1. fıkrada sayılan kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir mesleği icra eden sanık tarafından eylemin gerçekleştirilmesi ve netice olarak para cezası verilmesi nedeniyle TCK’nın 53/5. fıkra gereğince pak ve yetkinin köye kullanılması nedeniyle suçun işlenilmesinden dolayı taktiren hükümde belirtilen gün sayılı olan 375 gün sanığın gazetecilik mesleğini yapmaktan yasaklanmasına.”

Söz konusu TCK’nın 53. maddesi “belli haklardan yoksun bırakma” suçunun hükümlerini düzenliyor. Söz konusu fıkralar ise şöyle:

“MADDE 53. - (1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;

a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tâbi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
b) Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasî hakları kullanmaktan,
c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,
d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasî parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,
e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tâbi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılır.

-(5) Birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, ayrıca, cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Bu hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla sadece adlî para cezasına mahkûmiyet hâlinde, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Hükmün kesinleşmesiyle icraya konan yasaklama ile ilgili süre, adlî para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlar.”(ANKA)