‘Komploya kurban gittik’ Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener 15 saat sorgulandıktan sonra tutuklandı. Gazetecilerin avukatları iddia konusu hiçbir belgeyi görmeden savunma yaptıklarını söyledi. Şener savunmasında, “Bu soruşturmaya, ayağına bastığım kişi ve kurumların hedef göstermesi sonucu dahil edildim. Komploya kurban gittik” dedi. Son operasyonda gözaltına alınan Prof. Yalçın Küçük ve 4 kişi, tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi.
Savcı Öz açıklama yaptı Soruşturmayı yürüten savcı Öz, gözaltıların gazetecilikle ilgili olmadığını, “bu aşamada açıklanması mümkün bulunmayan” bir kısım deliller nedeniyle yapıldığını savundu. Şık’ın avukatı Atalay ise Öz’ün açıklamasının gözaltı sürecindeki tutumuyla çeliştiğini belirterek Öz’ün kendisine “Emniyet talep ediyor, biz de imzalayarak mahkemeye havale ediyoruz” dediğini aktardı. Gözaltıları değerlendiren Cumhurbaşkanı Gül “kaygılı”, TBMM Başkanı Şahin ise “rahatsız” olduğunu söyledi.
Gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık tutuklanarak cezaevine gönderildi
Şener: Komplo
İstanbul Haber Servisi - Ergenekon soruşturması kapsamında 3 Mart’ta gözaltına alınan gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener, dün sabah saat 05.50 sıralarında tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ahmet Şık’ın avukatı Tora Pekin, “Bu kadar haksız bir karar olabileceğini düşünemezdim. Tutuklanan gazeteciliktir. Türkiye’de artık bu karar karşısında hiç kimse gazetecilik yapamaz” dedi. Adliyeye 4 Mart Cumartesi, 15.50’de getirilen gazeteciler, 15 saat sonra 06.22’de tutuklanarak Metris Cezaevi’ne gönderildi. Ankara’da gözaltına alınan ve sağlık sorunları gerekçesiyle İstanbul’a götürülemeyen Odatv Ankara Temsilcisi Mümtaz İdil, savcılıkça serbest bırakıldı.
Şener’e savcılıkta 50, Şık’a ise 15 soru yöneltildi. Şık’a “Kitabın Soner Yalçın’ın bilgisayarında ne arıyor”, “Nedim sana kitap mı, yazı mı yazdırıyor” diye soruldu. Şık ise kitap taslağının o bilgisayarda nasıl bulunduğunu bilmediğini, bu soruşturmada bunun aydınlanacağını umduğunu söyledi. Şık’a avukatlarıyla yaptığı bir telefon görüşmesinde “polis baskınından” söz edildiği belirtilerek baskını nereden bildiği de soruldu. Şık ise “Ergenekon soruşturmasını biliyorum. Gözaltına alınacak kişi, önce bazı medya organlarında gündeme getiriliyor. Bu kişi, çok büyük muhalefet yoksa da gözaltına alınıyor. Benim de ismim ortaya atıldı. Bu nedenle ben ve avukatlarım başıma gelecekleri tahmin ettik” dedi. Deliller arasında, Şık’ın Yalçın ile de Odatv çalışanlarıyla da tek bir telefon görüşmesi yer almadı. Şık’a “Şener ya da başkasından talimat alıyor musun” diye de soruldu.
‘2 yıldır dinleniyormuş’
Milliyet’te dün yayımlanan habere göre, 2009’dan itibaren telefonları dinlenen Şener’e Ergenekon davası sanıklarından kimleri tanıdığı, tutuklanan emniyet müdürü Hanefi Avcı ile kitap çalışması yapıp yapmadığı, eski İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun ile “samimi” ilişkisi, tutuklanan OdaTv sitesi yöneticisi Barış Terkoğlu, gazeteci Uğur Dündar ve milletvekili İlhan Kesici ile yaptığı telefon görüşmeleri soruldu. Şener de savunmasında, “Bu soruşturmaya ayağına bastığım kişi ve kurumların hedef göstermesi sonucu dahil edildim. Hrant Dink cinayetinde ihmali olan kamu görevlileriyle, Ergenekon soruşturmasını yürütenlerin bazıları aynı kişiler. Komploya kurban gittik” dedi.
Gazetecilerin avukatları, savcılıkta ve mahkemede iddia konusu hiçbir belgeyi görmeden savunma yaptıklarını, ifade verdiklerini söyledi. “Şık’ın Odatv bilgisayarında bulunan kitap taslağı aynı taslak mı bilmiyoruz” diyen avukatlar, Şık’ın kaçma şüphesi olmadığını vurguladı. Yargıcın “niye bu kitapları yazdığınızı değil, kimin bu kitapları yazdırdığını soruyorum” tavrına dikkat çeken avukatlar, tutuklama kararına tepki gösterdi. Savunmalara itibar edilmediğini, kararın baştan belli olduğunu savunan avukatlar, tutuklama kararının gerekçesinin açıklanmadığını kaydetti.
‘Karara itiraz edeceğiz’
Şık’ın avukatı Tora Pekin, “Ahmet’le birlikte Nedim Şener’i de, elle tutulur tek bir kanıt ve gerekçe olmadan tutukladılar. Bu iki gazetecinin bir daha ne zaman dışarı çıkacağını ise hiçbirimiz bilmiyoruz. Bu hafta bu tutukluluk kararına itiraz edeceğiz ama Beşiktaş’ta Savcı Zekeriya Öz’ün iradesinin dışında bir gelişme yaşanır mı ciddi kuşkularımız var” dedi. Pekin, Şık’ın, “Gazetecilik tarafsız yapılacak iş değildir. Ezenle ezilen, zalimle mağdur varken mağduru seçmek zorundadır. Bugüne kadar yaptığım haberlerin neredeyse tamamı da bir şekilde derin devlete, şimdi Ergenekon denen yapılara karşıdır. Şimdi beni birtakım milliyetçilerle, mücadele ettiğim adamlarla aynı davada sanık olarak yargılamak deli saçmasıdır.” dediğini aktardı.
Ergenekon davası sanığı Prof. Yalçın Küçük, Odatv Genel Koordinatörü Doğan Yurdakul, yazarları Müyesser Yıldız, Sait Çakır ile ODTÜ Öğretim Görevlisi Coşkun Musluk dün adliyeye sevk edildi. Öz tarafından ifadeleri alınan şüphelilerden Küçük, “Ergenekon terör örgütü yönetcisi olmak” suçundan, diğerleri ise “Ergenekon terör örgütü üyesi” olmak suçundan tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edildi. Küçük’ün avukatları da bir kişinin aynı suçtan iki kez tutuklanmayacağını belirterek itiraz edeceklerini söylediler.
Cumhuriyet