Bugünlerde emniyet teşkilatındaki “mahrem imamlar” operasyonu kapsamında yapılan gözaltılar ve sayısı 30 bine ulaşacağı düşünülen 9 bin 105 emniyet mensubunun açığa alınmasının, örgütün önemli bir üyesinin itiraflarıyla gerçekleştirildiğini belirten Prof. Dr. Hacısalihoğlu yaptığı açıklamada “Açığa alınanlar arasında çok sayıda emniyet müdürü, amir, başkomiser ve komiser rütbeliler var. Ayrıca son derece önemli bir başka vahim gerçek ise, açığa alınanlar arasında cumhurbaşkanlığı koruma ekibinden 2 emniyet müdürü, 1 emniyet amiri, bir komiser, 5 komiser yardımcısı ve 10 polis memurunun olması. Bu durum son derece vahim bir riskin içinde olduğumuzu ortaya koyuyor. Başından beri doğrudan hedef olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın çevresinde üstelik güvenlikten sorumlu kripto FETÖ’cülerin varlığının tespiti meselenin büyüklüğünü ortaya koyuyor” diye konuştu.

“FETÖ ihanet şebekesine karşı mücadeleyi soğutmaya, sulandırmaya çalışanların gayeleri, beklentileri, motivasyon nedenleri ortaya çıkan bu tabloyla çok daha net anlaşılıyor” diyen Prof. Dr. Hacısalihoğlu konuşmasına şöyle devam etti:

“Tabii bu sözümüz bu konuda hala kafası karışık olanlara, hala meselenin büyüklüğünü, vahametini anlamayanlara, gerçeğin önüne algıları koyarak, FETÖ gerçeğini örtmeye çalışanların zihin oyunlarına aldananlara. Artık çok iyi bilinmelidir ki, bu örgütün her kesimdeki uzantıları ve kılcal damarları köreltilip, kurutulmadıkça bu mücadele bitmeyecek. Siyasi çevrelerin de içine sızarak, bugüne değin kendini gizlemeyi başarabilmişlerin ve bürokrasinin içinde kripto niteliğiyle hâlâ işlev üstlenenlerin mutlaka bu yeni dönemde açığa çıkartılması gerekiyor. Artık başta siyasi alan olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlarda kripto örgüt üyelerinin ayıklanma dönemi başlamıştır. Herkesin beklentisi bu yöndedir. Bilinmelidir ki, içinde bulunduğumuz dönem hemen her kurumdaki kripto FETÖ mensuplarına yönelik gereğinin yapılması dönemidir. Bu noktada hatırlatmak gerekir ki, kripto FETÖ mensupları klasik bir istihbarat tekniğine bel bağlamaktadırlar. Yani suçunu gizlemek için, suçunu ortaya çıkartabilecekleri o suçla itham etme tekniğine sarıldıklarını görüyoruz. Bunu birçok kurumda yapmaya çalıştıklarına tanık oluyoruz. Bu yolla amaçları haksızlıklar yapıldığı, mağduriyetler olduğu fikrini yayarak, mücadeleyi zayıflatmaya çalışmak. Bu algı çalışmasıyla yurtdışı desteği artırmak, Türkiye düşmanlarını çok daha yoğun olarak harekete geçirebilmek. Ne yaparsa yapsınlar yeni hükümet sistemiyle başta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yılmaz mücadele azmi ve kararlığıyla bu topraklardan bu ihanet şebekesi tüm kılcallarıyla silinecek.”

‘FETÖ’CÜ EMNİYET MÜDÜRLERİNİN YÜKSEK LİSANS YAPTIĞI ÜNİVERSİTE’ İDDİASINA YANIT

Prof. Dr. Hacısalihoğlu, 23 Ağustos 2016 tarihinde vekaleten rektör olarak atandığı İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi’ne yönelik rektörlüğü dönemimden önceki yıllara ait basında yer alan ‘FETÖ’cü emniyet müdürlerinin yüksek lisans yaptığı üniversite’ konusundaki iddialarla ilgili olarak da şunları söyledi:

“2012-2013 eğitim-öğretim yılından itibaren İstanbul Emniyet Müdürlüğü Eğitim Şubesi’nin girişimi ve teklifiyle emniyet mensuplarının üniversitemizde indirimli ücretle yüksek lisans yapmalarına imkan tanınmıştır. Bu dönem içinde rütbeli, rütbesiz birçok emniyet mensubu üniversitenin yüksek lisans öğrencisi olmuştur. Üniversitemizde yüksek lisans yapan özellikle emniyet müdürlerinin bir kısmının FETÖ ile bağlantılı olduklarını, tıpkı devletimiz gibi üniversitemiz de ancak 17/25 Aralık darbe girişimi sonrası öğrenebilmiştir. Bu tarihten sonra da FETÖ/PDY terör örgütü iltisaklı herhangi bir emniyet müdürünün üniversitemize yüksek lisans kaydı yapılmamıştır.”

Kaynak: DHA