İSTANBUL

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Merkezi ve Arıcılar Camisi'nin işgal edilmesine ilişkin 7'si tutuklu 28 asker, 5 Haziran'da hakim karşısına çıkacak.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökhan Yolasığmaz tarafından FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Merkezi ve Arıcılar Camisi'nin işgal edilmesiyle ilgili 7'si tutuklu 28 sanık asker hakkında hazırlanan iddianame üzerindeki incelemesini tamamladı.

İddianameyi kabul eden mahkeme, tensip tutanağında, ilk duruşmanın 5 Haziran'da Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan büyük salonda yapılmasına karar verdi.

Duruşmanın 6, 7, 8 ve 9 Haziran'da da devam etmesini kararlaştıran mahkeme heyeti, aralarında 5 subayın da bulunduğu 7 sanığın tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz sanıkların da duruşmada hazır bulunması için çağrı kağıdı gönderilmesine hükmetti.

İddianameden

İddianamede, 7'si tutuklu 28 asker "sanık", 19 kişi "müşteki" sıfatıyla yer aldı. İddianamede, sanıklardan 5'inin subay, birinin astsubay, ikisinin uzman çavuş ve diğerlerinin de er olarak görev yaptığı kaydedildi.

Lojistik Destek Merkezi ve Arıcılar Camisi'ni, 6. Motorlu Piyade Alayı'nda görev yapan subay, uzman çavuş ve erler ile bu unsurları komuta etmek için Kara Harp Akademilerinden görevlendirilen subayların işgal girişiminde bulunduğu belirtilen iddianamede, "Yurtta Sulh" isimli WhatsApp grubu ile ilgili darbecilerin konuşmaları da yer aldı.

Sanıkların merkezi ele geçirerek darbe girişimi sonrası 10 bin kişinin 3 öğün yemek ihtiyacını karşılamayı hedefledikleri aktarılan iddianamede, buranın işgaline ilişkin ana darbe iddianamesinin sanıklarından Albay Müslüm Kaya'nın, WhatsApp grubundan paylaştıklarına yer verildi.

İddianamede, sanık Albay Kaya'nın, 22.36'da "Lojistik destek üssü kontrol altına alındı. Yarın sabahtan itibaren Anadolu ve Avrupa yakasındaki tüm birliklerimizin yemek ihtiyacı için planlama yapıyoruz. Ben genel resmi bilmediğim için genel resmi bilen bir arkadaşın Lojistik Destek Merkezi'ne gitmesi gerekiyor. Merkez askerimizin üç öğün yemek ihtiyacını karşılarız diyor.", 22.53'te "Lojistik destek üssü sayıları istiyor. 1. Ordu rapor düzenlerse uygun olur.", 02.13'te "Arıcılar Camisi'ni susturuyoruz.'' şeklinde paylaşımlar yaptığı belirtildi. Kaya'nın, sanıkları yönlendirdiği ve onlardan aldığı bilgiyi de ''Yurtta Sulh'' isimli WhatsApp grubuna yazdığı kaydedildi.

İddianamede, Lojistik Destek Merkezi'ni işgal eden sanıkların Binbaşı Özgür Araz, Muhammed Hayrettin Şahin, Levent Güngör ve Yavuz Selim Dayı'nın, müştekileri silah zoru ile cebir ve tehdit kullanarak bulundukları yerlerden alarak konferans salonunda toplamak, burada yaklaşık 2,5 saat tutmak ve zorunlu ihtiyaçlar dışında çıkışlarına izin vermemek suretiyle "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçunu işledikleri aktarıldı.

Darbeci albaydan "hocanın dilini kesin getirin" talimatı

Ele geçirmek amacıyla Lojistik Destek Merkezi'ne giden ve buraya gelen vatandaşlar tarafından zorla binadan çıkarılan sanıkların Hasdal Kışlası'na döndükleri anlatılan iddianamede, kışlaya yakın yerdeki Arıcılar Camisi'nden okunan selanın kışla içerisinden de duyulması üzerine, ana darbe iddianamesinin sanıklardan Albay Nebi Gazneli'nin, Albay Müslüm Kaya'ya "Halkı galeyana getiriyor, imamın sesini kesmemiz lazım." dediği belirtildi.

İddianamede, Kaya'nın bunun üzerine "Oraya hemen bir ekip gönderelim." diyerek, sanık Binbaşı Özgür Araz'a "Gidin ve şu hocanın dilini kesin getirin." şeklinde talimat verdiği anlatıldı.

İddianamede sanıkların "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "silahlı terör örgütüne üye olma" ve ''cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 11 yıl altışar aydan 29'ar yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Muhabir: Muhammed Enes Can,Mustafa Hatipoğlu,Murat Paksoy

Kaynak: AA