Fatıma Aldal, 5 Mayıs 2011’de İstanbul Maltepe’de çalıştığı evin camını silerken çerçeveyle birlikte 4. kattan düşerek yaşamını yitirmişti. 20 yıl boyunca evlere temizliğe giden Aldal’ın temizlik işçileri için sembol haline gelen davasında tarihi bir gelişme yaşandı. Kazayı inceleyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişi raporunda “İncelenen olay iş kazasıdır, kazalıyı sigortalı olarak kabul etmek gerekir” yazdı. Ayrıca raporda “Her ne kadar evlerde yapılan işler İş Kanunu’nda istisna kapsamında belirtilmiş olsa bile, meydana gelen olay 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesine göre iş kazasıdır; kazalı için SGK’ya prim yatırılmamış olsa dahi, 5510 sayılı yasa gereği kazalıyı sigortalı olarak kabul etmek gereklidir” denildi. 
Aldal’ın yarın görülecek 5. duruşması öncesinde ailenin avukatı Sevgi Evren, “İmece Kadın Sendikası’nın çabasıyla Çalışma Bakanlığı, ilk kez bir ev işçisinin yaşadığı iş kazasının tespitine yönelik müfettiş görevlendirdi. Bu müfettiş de çok ciddi tespitler yaparak bir ev işçisinin hukuki durumunu tespit etti. Raporda 4857 sayılı İş Kanunu’nun 77. maddesine atıfta bulunulmuş, bu maddeye göre ‘İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler konusunda bilgilendirmek zorundadırlar.’ Yani bu raporda Aldal’ın işçi, çalıştığı evin işyeri, ev sahibinin de işveren olduğu ilk kez bir iş müfettişi tarafından beyan edildi” dedi. Evren, işverenin bilinçli taksirle yargılanması gerektiğini ve cezanın caydırıcı olması için üst sınırdan verilmesi gerektiğini söyledi. 

‘Yasaya da girmeli’ 
İmece Kadın Sendikası Girişimi’nden Serpil Kemalbay da iş müfettişi görevlendirilmesinin uzun mücadeleleri sonucunda gerçekleştiğini belirterek “Bu rapor bizim bayrağımız oldu. Ev işçilerinin haklarının nasıl gasp edildiğini, kadın emeğinin nasıl değersizleştirildiğini deşifre etti. Bunun ev işçileri için tarihi bir rapor olduğunu düşünüyoruz ama sorunu yalnızca bu raporla çözmek mümkün değil. Ev işçisinin işçi olduğu yasaya girmeli. Türkiye ’nin Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 189 sayılı Ev İşçilerine İnsanca Yaşam Sözleşmesi’ni imzalamasını talep ediyoruz” dedi. 

‘Sigortası olsa emekliydi’ 

Fatıma Aldal’ın eşi Hüseyin Aldal, eşinin düşerek yaşamını yitirdiği pencereden daha önce başka bir ev işçisinin de düştüğünü ve yaralandığını hatırlatarak “İşverenin gerekli tedbiri almadığı ortada” dedi. Üç çocuğu ile kaldığını belirten Aldal, 19 yaşındaki oğlunun annesinin ölümünden çok kötü etkilendiğini vurguladı. Eş Aldal “Oğlumu ağustosta psikiyatriye yatırdım, ilaç kullanıyor. Bu olayı unutamadı. Hâlâ her akşam ‘Neden zengin değiliz, neden annem o kadına temizliğe gitti?’ diye soruyor” dedi. Aldal, karısının ölmeden önce çocuklarına “Sigortam olsaydı şimdi emekli olmuştum” dediğini belirtti.

Radikal