'Ergenekon' davasının tutuksuz sanıklarından emekli Albay Arif Doğan, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na ambulansla geldi.

Tekerlekli sandalyeyle 7. kata çıkartılan Arif Doğan, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Ümit Zafer Çolak'a ifade vermek için odaya alındı.

Doğan'ın, 1993 yılında eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'in ölümüne neden olan uçak kazasına ilişkin soruşturmayla ilgili, talimatla ifadesi alındı.

Çıkışta soruları yanıtlayan Doğan, Eşref Bitlis'in yabancı gizli servis ajanlarınca öldürüldüğünü iddia etti.

Emekli Albay Arif Doğan, bir dönem faili meçhul cinayetler ile anılan JİTEM'i kendisinin kurduğunu iddia ediyor.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Orgeneral Eşref Bitlis'in ölümüne ilişkin 2010 yılında başlattığı soruşturma halen devam ediyor. (ntv/ajanslar)

Ergenekon'da tanık, bombaların bulunduğu günbü anlattı

Ergenekon Davası’nda Ümraniye’de ele geçirilen 27 adet el bombasının bulunduğu gecekondunun ön tarafındaki büfede çalışan Burhan Yılmaz, tanık olarak dinlendi. Yılmaz, "El bombalarının gecekonduya nasıl getirildiği konusunda bilgim yok. Bombaları daha önceden görmedim" dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’de görülen 65’i tutuklu 274 sanıklı Ergenekon Davası’nın 232. duruşması başladı. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmada CHP İzmir Milletvekili gazeteci Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay Özkan, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin’in de aralarında bulunduğu 39 tutuklu sanık hazır bulundu. Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ve CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal’ın da aralarında bulunduğu 26 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. Ayrıca Odatv Davası’nın tutuklu yargılanan bu davadan tutuksuz yargılanan Yalçın Küçük de hazır bulundu.

Tanık Burhan Yılmaz dinlendi

Duruşmada, 12 Haziran 2007 tarihinde Ümraniye’de ele geçirilen 27 adet el bombasının bulunduğu gecekondunun ön tarafındaki büfede çalışan Burhan Yılmaz tanık olarak dinlendi. Bombaların bulunduğu evin ön tarafındaki büfede çalıştığını söyleyen Yılmaz, bu büfenin de Mehmet Demirtaş’ın eşinin ailesine ait olduğunu belirtti. Bombaların bulunduğu gecekonduda dayısı Mehmet Demirtaş’ın (sanık) kiracısı olarak kalan tutuksuz sanıklardan Ali Yiğit’in de büfenin yanındaki manavı işlettiğini söyledi.

"Söz konusu bombaların eve nasıl getirildiği konusunda bilgim yok"

Yılmaz, "Daha önceden de Mehmet Demirtaş’ın işlettiği otogaz istasyonunda da çalıştım. Demirtaş’ın istasyonuna tutuklu sanıklardan Oktay Yıldırım (sanık) da arada sırada gelirdi" dedi. Oktay Yıldırım’ın büfeye de 5-6 kere geldiğini söyleyen Yılmaz, "Ali Yiğit ve Mehmet Demirtaş, Oktay Yıldırım’a ’komutanım’ diyordu. Demirtaş ve Yıldırım çay içerken kendi aralarında konuşuyorlardı. Ancak ne konuştuklarını duymadım" dedi. Sorular üzerine Yılmaz, "El bombalarının gecekonduya nasıl getirildiği konusunda bilgim yok. Ali Yiğit ile aynı evde kalan babası Şevki Yiğit de bana söz konusu bombalardan söz etmedi" diye konuştu.

Tanık, bombaların bulunduğu günü anlattı

Tanık Yılmaz, Ümraniyede’ki gecekonduda polisler tarafından yapılan aramayı anlatırken şunları söyledi:

"Arama yapılmadan 15 gün önce Ali Yiğit gecekondudan taşındı. Sabah saat 10-11 arasında gürültü koptu. Polisler geldi. Bahçeyi aradılar. Bana ’sen karışma otur yerine’ dediler. Amirlerine çay yaptım. Mehmet Demirtaş’ı aradım, geldi. Ali Yiğit de tesadüfen oradan geçiyormuş. ’Anahtarı getireyim kapıyı kırmayın’ dedi. Yiğit anahtarı getirmeye gidince polisler çatıda ’bingo’ dediler. Ellerinde bir poşet içinde sert bir şey vardı kutu olabilir ya da sandık da olabilir. El bombası olduğunu daha sonra gazetelerden öğrendim. Bombaları daha önceden görmedim. Saat 2-3 gibi polislerin işi bitti. Ertesi gün Ali Yiğit takbitaka getirdiler. Sonra da köpeklerle gelip arama yaptılar. Beni de emniyete götürdüler. Ben de Ergenekon soruşturması kapsamında 19 Haziran 2007 tarihinde emniyette ifadem alındı" dedi.

Sorular üzerine Yılmaz, gecekondunun çatısına dışarıdan çıkıldığını söyleyerek, merdiven dayanarak manavdan ve manavın yanındaki balıkçıdan da çatıya çıkılabilineceğini söyledi. Duruşmaya öğle arası verildi.

Vatan