Ergenekon davasının 16 bin 798 sayfalık gerekçeli kararının ekleri arasında güldüren olaylar yer aldı. Tutanaklara göre sanık emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, ‘Soru sorayım diye tuvaletimi tuttum. Yeter!’ diye bağırdı.

Esra Alus

Türkiye tarihinin en kapsamlı davalarından biri olan Ergenekon davasının 16 bin 798 sayfalık gerekçeli kararının eklerinde, 620 duruşmada yaşanan bazı gerginliklere dair tutulan tutanaklarda güldüren olaylar yer aldı. Jandarma tarafından tutulan tutanaklara göre bazı avukatlar masanın üstüne oturduğu için, bazıları ise masanın üstünden atladığı için uyarıldı. Sanık emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ise bir duruşmada, “Tuvalete gidiyorum ona da mı senden izin alacağım, şimdi gidiyorum. Bu zamana kadar soru sorayım diye tuvaletimi tuttum. Yeter ya!” diye bağırdı.
İşte avukatlar ve sanıklar hakkındaki ilginç tespitler:

‘Benim evrakımı kontrol edemez’
 İrem
çiçek (Emekli Kurmay Albay Dursun Çiçek’in kızı ve avukatı): “İrem Çiçek’in sanığa kapalı zarf içinde ne olduğu belli olmayan, evrak, flash bellek vermeye çalıştığı, engel olunduğu, ‘Müvekkilimle aramda olan bir şey hepsi savunmaya yönelik’ dediği, ancak bunların savunmaya yönelik olup olmadığının bilinmediği, mahkeme heyeti tarafından kontrol edildikten sonra vermesinin söylendiği ancak, ‘Onlar kim oluyor, benim evraklarımı kontrol edemezler’ dediği, görevli personele ‘Siz karışamazsınız, sizin yaptığınız yasal değil’ dediği, bilgisayar masasının üzerinden inip sandalyeye oturması söylendiği ancak ‘Ben ben bu masanın üzerinde otururum’ dediği tarafımdan tespit olunmuş olup tanzim edilen iş bu tutanak tarafımızdan imza altına alındı.”  

Masanın üstünden atladı
 Kazım Yiğit Akalan ve Hüseyin Ersöz (Prof. Dr.
Yalçın Küçük’ün avukatı ve gazeteci Tuncay Özkan’ın avukatı): “Duruşma salonunda tutuklu, tutuksuz sanıkların, avukatların, basın mensuplarının ve izleyicilerinin içeri alınıp mahkeme heyetinin beklendiği esnada avukat bölümünde bulunan avukat Kazım Yiğit Akalın ve avukat Hüseyin Ersöz, masanın üzerinden atlamak suretiyle sanık bölümüne geçerek tutuklulardan Yalçın Küçük ile görüştükleri görevli jandarma personeli tarafından kendilerine avukat bölümüne geçmeleri konusunda ikaz yapıldığında ‘Geçmiyoruz, hakkımızda tutanak tutun’ şeklinde cevap vermişlerdir.”

‘Müvekkillerimle görüşüyorum’
 Serkan Günel (Tuncay Özkan ve Mustafa
Levent Göktaş’ın avukatı): “Mahkeme heyetince öğle arası verildiği mahkeme başkanınca açıklandıktan sonra müdafi avukat bölümünde bulunan Serkan Günel masanın üzerinden atlamak suretiyle sanık bölümüne geçerek tutuklu sanıklardan Tuncay Özkan ve Mustafa Levent Göktaş ile yakın temasta bulunmak suretiyle görüştükleri, görevli jandarma personeli tarafından kendisine avukat bölümüne geçmesi konusunda ikaz yapıldığı ‘Ben kendi müvekkillerimle görüşüyorum. Başka tutuklu sanıklarla görüşmüyorum’ diyerek görüşmeye devam ettiği tarafımızdan tespit edilmiştir.” 

 

Dikmenoğlu: Yazıklar olsun
- Tuncay Özkan: “Tuncay Özkan         gizli tanığın beyanına mahkeme başkanı söz vermeden itiraz etti. Konuşmakta ısrar edince duruşmanın düzenini bozduğu için çıkarılmasına karar verildi. Özkan duruşmadan çıkarılırken izleyiciler arasındaki Duygu Dikmenoğlu yüksek sesle, ‘Yazıklar olsun, yazıklar olsun’ diyerek salondan dışarıya çıkmıştır.”

 

‘Sorularımdan korkuyorlar’
-  Prof. Dr. Yalçın Küçük: “Yalçın Küçük’ün, tanığa soru sormak için söz almak istemesi üzerine mahkeme başkanı tarafından duruşmadan çıkarılması talimatı verildi. Bu esnada Yalçın Küçük, ‘Bırakın kolumu, ne hakla tutarsınız beni, siz de kimsiniz? Bırakın suyumu alacağım. Soru soracaktım, sorularımdan korkuyorlar’ şeklinde bağırdı.”

 

‘Şimdi gidiyorum, yeter’
- Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin: “Mahkeme başkanı tanığın kendisiyle ilgisi beyanda bulunmaması nedeniyle Muzaffer Tekin’e söz vermedi. Muzaffer Tekin mahkeme başkanına bağırdı, dışarı çıkarılmak istediğini söyledi. Tutuklu sanık Muzaffer Tekin ‘Tuvalete gidiyorum, ona da mı senden izin alacağım, şimdi gidiyorum. Bu zamana kadar soru sorayım diye tuvaletimi tuttum. Yeter ya’ dedi.”

 

‘Siz beni asla çıkartamazsınız ben kendimi çıkarıyorum’
-  Nazlı Çubuklu (Tümgeneral Hıfzı Çubuklu’nun kızı ve avukatı): “Sanıklardan Tuncay Özkan gizli tanığa sorulan soruya söz hakkı almadan itiraz ettiği ve bu konuda ısrar ettiğinde mahkeme başkanı tarafından dışarı çıkarılması talimatı vermiştir. Tutuklu sanık Tuncay Özkan salondan çıkarıldıktan sonra müdafi avukatlardan Nazlı Çubuklu’nun, sanığın dışarı çıkarılmasına ilişkin söz hakkı almadan itiraz ettiği ve bu konuda ısrar ettiğinde mahkeme başkanı tarafından duruşma düzenini bozduğu için salondan çıkarılması talimatı verilmiştir. Bunun üzerine avukat Nazlı Çubuklu ‘Böyle yargılama mı olur, nasıl yargılama yapıyorsunuz, siz beni çıkartamazsınız, ben kendimi çıkarıyorum. Zabıtlara da bu şekilde geçsin’ diyerek duruşma salonunu terk ettiği tarafımızca tespit edilmiştir.” 

milliyet