Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Uzakdoğu gezisinin ikinci ayağında Endonezya'nın başkenti Cakarta'da konuştu. Milli Güvenlik Akademisi'nde önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan'ın hedefinde terör örgütleri vardı: "İslam dünyasının en önemli sorunu mezhepçilik. İslam adına veya Müslüman kisvesiyle nefret uyandıran suçlar işleyen teröristler en çok bu sorundan nemalanıyor. Bizim tek derdimiz var: İslam, İslam, İslam. İslam'a gölge düşürülmesini kabul etmemiz mümkün değil."

-- Suriyeli mültecilerin ülkemize faturası 6 milyar doları aşmış durumda.

-- Rejim bombalarla terör örgütleriyle kendi insanına zulmetmeye devam ediyor.

-- Tüm bu terör örgütleri ülkemizle karşı karşıya. DEAŞ böyle bir terör örgütüdür.

-- Bu örgütün yaptıklarının dinimizde yeri yoktur. Bizim dinimiz Arapça barış kelimesinden türemiştir.

DAEŞ İSLAM'IN İMAJINA ZARAR VERİYOR

-- Bu örgüt eliyle dünyaya servis edilen görüntüler, dünyadaki İslam ve Müslüman algısına çok büyük zarar veriyor.

-- Buna karşı hep birlikte karşı koymamız lazım. Türkiye buna karşı koyuyor.

-- Ama bazı karanlık odaklar var. Bu odaklar Türkiye’nin bu örgüte destek verdiği propagandası yapıyor. Asla Türkiye bu desteğin içinde olmamıştır.



AVRUPA'YA ELEŞTİRİ: 200 BİN KİŞİYİ MİSAFİR EDEMİYORLAR


-- Ne Batı ülkeleri ne dünya bu konuda gösterdiğimiz hassasiyeti göstermemiştir.

-- 2 milyon mülteciyi ülkesinde barındıran bir Türkiye var. Fakat Avrupa’nın tamamına bakınız onlar 200 bin kişiyi bile ülkelerinde misafir edemiyor.

--  Hatta Ege’den Avrupa’ya gidenlerin denizde boğulmaları için imkan hazırlıyor.

TEK DERDİMİZ VAR: İSLAM, İSLAM, İSLAM

-- Dünya beşten büyüktür dedik.

-- Çin Halk Cumhuriyeti’nden geliyorum. Bu konuları orada da görüştük. BM’de bir reform olması gerektiğini Sayın Şi de (Çin Cumhurbaşkanı) kabul ediyor. Sistemin değişmesi gerekir.

-- Bölgedeki tabloya baktığımızda İslam dünyasının önemli bir dönüm noktasında olduğunu görüyoruz. Bunların başında mezhepçilik sorunu geliyor.

-- İslam adına veya Müslüman kisvesiyle nefret uyandıran suçlar işleyen teröristler en çok bu sorundan nemalanıyorlar.

-- Halbuki bizim inancımız haksız yere masum bir insanı öldürmeyi tüm insanlığı öldürmek olarak gören bir barış ve merhamet dinidir. Bu anlayışı yeniden ihya edip mezhep taassuplarının üzerine çıkarmadıkça yaşadığımız sorunların üstesinden gelebilmemiz zordur.

-- Bizim Sünnilik noktasında, Şia noktasında veya farklı mezhepler noktasında böyle bir derimiz yok.

-- Bizim tek derdimiz var: İslam, İslam, İslam. İslam’a gölge düşürülmesini kabul etmemiz mümkün değil. Şu anda tüm yapılanlardan İslam zarar görmektedir.

-- Terörü kaynağına ve kimliğine bakmaksızın hiçbir sebeple meşrulaştırmadan kategorik olarak reddetme iradesini hep birlikte göstermek mecburiyetindeyiz.

“MEZHEP FARKLILIĞINDAN DOLAYI ATEİST OLANLARI DAHİ SAVUNANLARI GÖRÜYORUZ”

-- Bakıyorsunuz şu anda, Müslüman olduğunu söyleyen, fakat farklı mezhepten olduğu için, ülkemdeki terör mücadelesinde ateist olanları dahi savunanların olduğunu gördüğümüz bir dünya var. Böyle bir yaklaşım tarzını görüyoruz.

--Ama lafa geldiği zaman “Müslümanız” diyorlar. Ama öbür tarafta terörist, aynı zamanda ateist olan örgütleri bu mezhep farklılığından dolayı savunanları görüyoruz. Öyleyse bunlara karşı uyanık olmak zorundayız.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/29691189.asp