Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, düzenlenen basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunarak gazetecilerin sorularını yanıtladı. 15 Temmuz darbe girişimi yargılamalarına ilişkin Kalın, "15 Temmuz darbesi ile ilgili yargılamalar şu anda başladı. 15 Temmuz darbesini yapana onlara aslında asker demiyoruz üniformalı teröristlerin yargı önüne çıkartılması bu ihanet suçunun işleyenlerin bedelini ödemeleri açısından büyük önem arz ediyor. Bu aynı zamanda Türkiye'de yargı siteminin Türk mahkemelerin çalıştığını da açık bir şekilde göstermektedir. Bir kısmı arsızca ve utanmadan ben bu darbeyi yaptım diyenler var. İnkar ve ret yoluna gidenler de var. yargı sürecini hep birlikte izleyeceğiz. Yapanın yanına hiçbir şey kalmadığını inşallah göreceğiz" dedi.

"KÖRFEZ ZİYARETİ KÖRFEZ İLE İLİŞKİLERİMİZ NOKTASINDA BÜYÜK ÖNEM ARZ"

Kalın, "Sayın Cumhurbaşkanımızın geçen hafta Körfez ziyareti oldu. Ziyaret, Körfez ile ilişkilerimiz noktasında büyük önem arz ediyor" dedi.

"DİTİB MENSUPLARI İLE İLGİLİ İPE SAPA GELMEZ, SUÇLAMALAR SİYASİ SAİKLERLE ALINMIŞ TALİHSİZ BİR KARAR"


DİTİB mensuplarına yöneltilen suçlamalara ilişkin Kalın, "Almanya'daki Türk İslam Birliği (DİTİB) mensupları ile ilgili ipe sapa gelmez hiçbir gerekçesi, zemini olamayan suçlamaların olması DİTİB'e yönelik bir tür cadı avı başlatılmış olması siyasi saiklerle alınmış talihsiz bir karar olarak görüyoruz. Almanya'da DİTİB, Alman kanunlarına göre kurulmuş yıllardır orada Almanya'da yaşayan Türk Müslüman toplumuna hizmet veren çok önemli bir kurumumuzdur. Alman makamlarla her zaman temas içerisinde olmuş tam bir şeffaflık içerisinde faaliyet göstermektedirler. İlginç olan yaklaşık 3 milyon Türk'ün yaşadığı Almanya'da aşırı sağın yükseldiği, mültecilerin saldırılara maruz kaldığı İslam ve yabancı düşmanlığının artığı PKK, FETÖ gibi terör örgütlerinin adeta cirit attığı bir dönemde bütün bunlar bir kenara bırakılarak DİTİB mensuplarına yönelik böyle bir takibatın başlaması arkada başka art niyetlerin olduğunu akla getirmektedir. DİTİB Almanya'da ve diğer Avrupa ülkelerinde özellikle oradaki Türk Müslüman toplumunun dini ihtiyaçlarını ve hizmetlerini görmek ile kalmıyor aynı zamanda çağımızın önemli meselelerinden biri haline gelmiş radikalleşme, teröre bulaşma gibi konularda da çok önemli bir rol oynamıştır. Katılımları önlediğini görüyorsunuz. Bu Diyanet İşleri Başkanlığı'nın önemli bir başarısıdır. Bunun takdir edilmesi gerekirken, karşı propagandanın başlatılmış olması elbette kabul edilemez" diye konuştu.

"EL BAB'TAKİ BAŞARI DAEŞ'İN SURİYE'DEKİ SON KALESİ OLAN RAKKA'NIN TERÖRDEN TEMİZLENMESİ İÇİN ÖNEMLİ"

Fırat Kalkanı operasyonuna değinen Kalın, "El Bab'da dahil olmak üzere 2 bin küsür kilometrelik alanın tamamen terörden arındırılmış güvenli bir bölge haline getirilmesidir. Fırat Kalkanı çerçevesinde devam eden El Bab operasyonu sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat günbegün hatta bazen saat saat yakinen takip ettiği bir konudur. Geçen yılın ağustos ayında başlayan operasyon başarılı bir şekilde devam etmektedir. Amaç El Bab da dahil olmak üzere iki bin küsür kilometre karelik alanın tamamen terörden arındırılmış güvenli bir bölge haline getirilmesidir. El Bab'ın DAEŞ'ten tamamen temizlenmesi Cerabrus, Azez, Dabık da olduğu gibi burada da bir barış istikrar ve siyasi düzen ortamının kurulması DAEŞ ile mücadele açısından büyük önem arz ediyor. El Bab da elde edilecek başarı DAEŞ'in Suriye'deki son kalesi olan Rakka'nın bu terör örgütünden tamamen temizlenmesi açısından da önemli" diye konuştu.

"PYD, YPG BULUNDUĞU BÖLGELERDE ALAN HAKİMİYETİ SAĞLADIYSA ABD'NİN VERDİĞİ DESTEK YÜZÜNDEN"

Kalın, "Suriye"de Obama yönetiminin DAEŞ ile etkin bir mücadele veriyor gerekçesi ile PKK'nın bir uzantısı olan PYD ve YPG'ye destek vermesi kabul edilemez. Şunu da tekrar etmekte fayda var. PYD ve YPG bugün bulunduğu bölgelerde bir alan hakimiyeti sağladıysa bu özellikle ABD'nin onlara verdiği destek sayesinde olmuştur. Bu destek kesildiği zaman bu sahaya hakim oldukları yönündeki argümanların da geçerliliği kalmayacaktır dolayısıyla burada bizim ABD yönetimine telkinlerimiz, tekliflerimiz hep bu yönde oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın sayın Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde bu konuyu dile getirdik.Yani YPG dışında alternatif yok argümanının hiçbir geçerliliği yok. Terörle mücadele konusunda Suriye'de ve Irak'ta hem sahada hem de masada olacağız. Bu ulusal güvenliğimiz açısından mecburiyettir" açıklamasında bulundu.

"TÜRKİYE - AB İLİŞKİLERİNDE VİZE MUAFİYETİ KONUSUNDA BİR AN ÖNCE ADIMLARIN ATILMASINI BEKLİYORUZ"

Türkiye AB ilişkilerine değinen Kalın, "Türkiye - AB ilişkilerinde vize muafiyeti konusunda bir an önce adımların atılmasını bekliyoruz. Fasılların açılmasının önündeki engellerin kaldırılması ve Türkiye AB ilişkilerinin yeni bir rotaya oturtacak stratejik bakış açısının geliştirilmesidir. Schengen sistemi içerisine dahil edilmek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının çok gecikmiş bir hakkıdır. Bu konuda hala AB'ni hala bir direnç içerisinde olması kabul edilemez" dedi.

Kaynak: DHA