Bakan Zeybekci, enflasyon sepeti konusunda değerlendirmelerde bulundu. Enflasyon sepetinin tespitinin bir anket yöntemi ile yapıldığını ifade eden Zeybekci, “Buna bir itirazımız yok. Yine de anket yönetimi ile yapılacaktır ve bu yıl sonunda çalışma bitecektir. Bu yıl sonunda da Türkiye'de enflasyon sepetindeki gıdanın ağırlığıyla ilgili anketten çıkan sonuçları TÜİK, anket sepet ağırlığında ne kadar yer alacağıyla ilgili karar verilecektir. Benim tespit etmeye çalıştığım konu şu; Türkiye'de 3 bin dolarlık milli gelir varken, yüzde 27-28'ler seviyesindeki enflasyon sepetindeki gıda ağırlığı, 9 bin 500 dolarlık kişi başına düşen milli gelir seviyesine geldiğimizde yüzde 24'ler seviyesinde olması matematiğe aykırı. Benim diğer karşılaştırmam bizimle benzer özelliğe sahip olan ülkeler. Meksika'yı alıyorum, kişi başına düşen milli gelirde, Bulgaristan'ı alıyorum, Polonya, Romanya, Slovakya gibi ülkeleri alıyorum. Bunların hepsine baktığımız zaman da Meksika'da yüzde 17-18'ler dolayında. Diğer ülkelerde de yüzde 20'nin altında. Sanırım bir ülkede yüzde 21 seviyesinde" dedi.


“MALİYET OLARAK ETKİLEYEN SONUÇ ORTAYA ÇIKARIYOR"


Bakan Zeybekci, “Türkiye enflasyonun yüksek olması ya da aşağıda olması bizim için şu anlamda önemli; enflasyonun 0.50 puanlık aşağıda olması Türkiye'nin tabi olduğu gerek özel sektörün, gerekse kamunun tüm faiz oranları üzerinde etkili. İnsanların cebini doğrudan etkileyen, maliyet olarak etkileyen sonuç ortaya çıkarıyor. Türkiye'de enflasyon sepetindeki gıdanın oranını tespit ederken bizim buna iyi dikkat etmemiz gerektiğine inanıyorum. Anket yöntemi evet ama anket yöntemini çıkardığı sonuca bir daha bakmamız gerekiyor. Bunu yeniden analiz etmemiz gerekiyor. Anket yönteminin yapılış tarzı veya sorularla ilgili, kime soruyorsak biz bunu bir sivri biberin veya bir domatesin mevsimsel etkilerden kaynaklanan bir sonuçla, ayaz, don olması sonucunda enflasyona yarım puan katkıda bulunabiliyorsak demek ki bunu bir daha sorgulamamız gerekiyor. Bizim söylediğimiz, 'hükümet olarak söyleyeceğiz, enflasyon sepeti içindeki gıda oranı yüzde 20'ye düşürülecek', yok böyle bir yöntem. Ama anket yönteminin matematik anlamında sorgulanması gerekiyor. Bize benzer ülkelerdeki ağırlık oranlarına baktığımız zaman Bu benim mantığıma, aklıma aykırı geliyor. Bunu söylemek istedim sadece, yine söylediğimin arkasındayım. Yılsonu geldiği zaman bunun bize benzer ülkeler ve 2005 yılından bugüne kadar bizim milli gelirimizin artış oranıyla enflasyon sepetindeki gıda oranıyla ilgili bir matematik bağlantı kurulması gerekiyor. Ona göre yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Sonuçta yapılan yöntem bilimsel bir yöntemse akla da uygun hale gelmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.


“FAİZ OLARAK İNSANLARIMIZIN CEBİNE YANSIDIĞINI UNUTMAYALIM"


Zeybekci, bir gazetecinin “Anket yöntemi değiştirilecek mi?" şeklindeki sorusuna ise şöyle yanıt verdi:


“Böyle bir şey söylemiyorum. Anket yöntemi değil, anketin içindeki sorular, anket alanıyla ilgili gözden geçirilmeli. Ama ben şunu söylüyorum; 2005 yılını baz alalım, o günden bu güne kadar milli gelirle enflasyon sepetindeki gıda oranı arasında bir matematik bağlantı kuralım, onu bugüne getirdiğimiz zaman önümüze ne sonuç çıkıyor? Bize benzer ülkelerde Meksika'da, Romanya'da Macaristan'da, Slovenya'da oranlar ne? Ona bir bakalım. Bir de biz tarım ülkesiyiz, kendi kendine yeten bir gıda ülkesiyiz, o saydığım ülkelerin böyle bir özelliği de yok. Gıda konusunda son derece zayıf ülkeler. Onun için akılla bu işi bir daha sorgulamamız gerekiyor. Gereksiz bir şekilde enflasyondaki bu mevsimsel etkilere dayalı oynamanın, faiz olarak insanlarımızın cebine yansıdığını unutmayalım" dedi.

Kaynak: DHA