Özel Dersaneler Birliği (ÖZ-DE-BİR), Güven Dershane Sahipleri Derneği (GÜVENDER) ve Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER), hükümetin dershaneleri kapatma girişimiyle ilgili ortak açıklama yaptı. Özel dershaneler konusunun sektörle, eğitim yöneticileriyle tartışılması istenen açıklamada, dünyada dershaneciliğin yasaklandığı ülke bulunmadığı vurgulandı.

“Dershaneler, birkaç istisna dışında, öğretmenler tarafından az sermayeyle kurulmuş, yoğun emekle çalışan, kârlılığı oldukça düşük küçük işletmelerdir. Bu kurumların okul gibi çok daha büyük sermaye isteyen yatırımları yapması zor hatta mümkün değildir.” denilen açıklamada, şu değerlendirmeler yapıldı:

“Son zamanlarda özel dershanelerin varlığının tartışma konusu yapılması, buradaki yönetici, öğretmen ve diğer çalışanlar ile öğrenciler üzerinde geleceğe yönelik ciddi kaygılar oluşturmanın yanında ülkemize önemli hizmetleri olan bu büyük eğitim camiasını derinden üzmüştür. Bu nedenle biz, ülkemizdeki özel dershanelerin tamamına yakınını temsil eden ÖZ-DE-BİR, GÜVENDER, TÖDER olarak konuyla ilgili ortak düşüncelerimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.

Ülkemizde 1915 tarihli Mekatib-i Hususiyye Talimatnamesi’yle faaliyet göstermeye başlayan özel dershaneler, günümüzde de kuruluş ve işleyişleri 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’yla düzenlenen yasal eğitim öğretim kurumlarıdır.

Sanıldığının aksine başvuranların tamamının bir üst okula yerleştirildiği ülkeler dâhil başta ABD olmak üzere İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Portekiz, Yunanistan, Güney Kore, Japonya, Hong Kong, Tayvan gibi birçok gelişmiş ülkede, farklı isimler altında özel dershanecilik yapılmaktadır. Üstelik ABD’de okullar, özel dershanelerden yer yer eğitim hizmeti satın almaktadır. Dünyada dershanelerle ilgili düzenlemenin olmadığı ülkelerde de dershaneler bulunmasına karşın dershaneciliğin yasaklandığı ülke yoktur. Güney Kore’de dershanecilik bir dönem yasaklanmış ancak bu yasak 2000 yılında anayasa mahkemesince kaldırılmıştır. Gelişme hızı yüksek olan uzak doğu ülkelerinde dershaneye gitme oranı yüzde 50’lerde, bizde ise yüzde 8’dir.

Ülkemizdeki 4000’e yakın özel dershane, genellikle özel okula gidemeyen, özel ders alamayan 1,5 milyon dar gelirli ve orta halli ailenin çocuğuna hizmet vermektedir. Dershaneler, 50 binden fazlası öğretmen olmak üzere 100 bini aşkın çalışanıyla öğrencilerimize eğitim öğretim hizmeti verirken önemli bir istihdam da sağlamaktadır. Ayrıca sosyo-ekonomik nedenlerden dolayı okullar arasında nitelik farklılıklarının olduğu ülkemizde dershaneler, Doğu ve Güneydoğu Anadolu da dâhil yurdun büyük bir bölümünde, ders saati 4-5 TL gibi düşük bedellerle hizmet vererek toplumda sosyal adalet sağlanmasına katkı sunmaktadır.
Dar gelirli ve orta halli ailelerin çocukları Anadolu’dan gelerek ODTÜ, Boğaziçi, Hacettepe gibi üniversitelerde eğitim alabiliyorlarsa bu sonuca, merkezi sınavlar ve dershaneler sayesinde ulaşılmaktadır.

Okula destek amacıyla hizmet veren dershanelere, gösterdikleri yüksek performans ve sundukları eğitim öğretim hizmeti ile zaman zaman okulu da aşan bir teveccüh gösterildiği gerçektir. Ancak işini çok iyi yapan bu kurumları ‘okula alternatif oluyor’ diyerek kapatmayı düşünmek yerine buralardaki birikimden yararlanmak ve teşvik etmek gerekmektedir. Aksi takdirde öğrencilerin eğitime erişimini yaygınlaştıran, okul dışı zamanlarını kontrollü bir şekilde geçirmesini sağlayan dershaneler yerine bu talebi kaçak, kontrolsüz, merdiven altı oluşumların karşılayacağı kesindir. Bu durumun ortaya çıkaracağı maddi ve manevi sıkıntılar ise çok büyük olacaktır.

Dershaneler, birkaç istisna dışında, öğretmenler tarafından az sermayeyle kurulmuş, yoğun emekle çalışan, kârlılığı oldukça düşük küçük işletmelerdir. Bu kurumların okul gibi çok daha büyük sermaye isteyen yatırımları yapması zor hatta mümkün değildir. Zaten süreç içinde bu sermaye birikimine ulaşanlar okul açmaktadırlar.

Özel dershane dernekleri ÖZ-DE-BİR, GÜVENDER, TÖDER olarak bu konuda söyleyecek çok sözümüz vardır, yapacak çok hizmetimiz olacaktır. Başından beri yasal statüleriyle milli eğitim sistemimiz içinde yer alan dershanelerin kurucuları olarak biz de ülkemizin yararını, menfaatlerini, eğitimimize faydalı olanı her şeyin önünde tuttuk, tutarız. Özel dershaneler konusunun sektörle, eğitim yöneticileriyle tartışılması biliyoruz ki ülkemizin ve herkesin yararına uygun yeni seçenekler sağlayacaktır. Bu konuda başta Sayın Başbakanımız olmak üzere konuya taraf yöneticilerimizin kapılarını kapamayacaklarına inanıyoruz.

Saygıyla kamuoyuna duyururuz."