ALİCAN ULUDAĞ

ANKARA - Avukat Turgut Kazan, HSYKnin son kararnamesini yorumlarken, hükümet ile hizmet arasındaki savaşın devam ettiğini söyledi. Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Orhan Gazi Ertekin, kararnameyi Cemaatin yargıdaki iktidarını sınırlayacak, gerilecek hiçbir girişim taşımıyor. Hatta tam tersi, cemaatin bu iktidarını pekiştirmeye yöneliktirdiye değerlendirdi. YARSAV Başkanı Murat Arslan ise kararnamenin herkesi memnun etmeye yönelikolduğunu söyledi.

HSYKnin 2 bin 335 kişilik adli yargı yaz kararnamesini değerlendiren hukukçular, yargıdaki cemaat lehine oluşan düzenin korunduğuna dikkat çektiler. Eski İstanbul Barosu Başkanı, avukat Turgut Kazan, kararnameyi Tarafların (cemaat-hükümet) savaşı devam ediyorşeklinde yorumladı. Erdoğanın özel yetkili mahkemelerin yetkilerini düzenleyen CMK 250, 251 ve 252. maddelerin yeniden düzenleneceğine ilişkin başlattığı tartışmanın, kararnamenin özel yetkililerbölümünü etkilemek için yapıldığını belirten Kazan, bu etkiyi şöyle açıkladı: Bana göre bu açıklama, hizmet grubuna gönülden bağlı o yapıyı bir çeşit geriletmek, boyun eğdirmek için yapılmıştır. Ama öyle görünüyor ki bu yapı gerilememiş, boyun eğmemiş. Yani hükümetin CMK 250yi cidden kaldırmak, değiştirmek gibi bir niyeti yokmuş. HSYKnin hazırladığı kararname üzerinde bir baskı olsun diye o tartışma yapılmış. Hükümet, o yapıyı kırmak istiyordu, Bakın ayağınızı denk alın yoksa CMK 250yi kaldıracağımşeklinde bir gözdağı veriyordu. HSYK de biçimsel olarak bir iki kişiyi değiştirdiğini göstermekle birlikte buna boyun eğmemiş. Hükümetin hararetini söndürmek için sadece göstermelik bir iki ufak düzeltme yapılmış. (MİT krizini yaratan Sadrettin Sarıkayanın yerinde kalması) Kavga devam ediyor derken bu konu da onun içinde. Şu anda hizmet grubu, buna gönülden bağlı olanlar yollarına devam ediyor.

‘Cemaat kararnamesi’

Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Ertekin, kararnamenin, cemaatin yargı içindeki iktidarını hükümet tarafından dönüştürmeye dönük unsurlar içermediğini belirtirken Bu kararname bir cemaat kararnamesidir. Şu ana kadarki süreç ve kararnameler ile cemaat, HSYK ve yargı içindeki ana iktidar dönüşümlerini gerçekleştirmiştir. Bu bir nevi sükûnet kararnamesidirdedi. Hükümetin, cemaatin yargı içindeki yapısını kıracak bir gücü olmadığını belirten Ertekin, Hükümetin doğrudan yargı içinde kendisini temsil edecek bir tarafı yok. Tamamen cemaate teslim olunmuş durumdu. Bu kararname de cemaatin günlük işe doğru, talimlere başladığını görüyoruz diye konuştu. Ertekin, Erdoğanın özel yetkili mahkemeler çıkışının da bu kapsamda olduğunu belirterek şunları kaydetti: Başbakanın siyasi manevralarını takip ederseniz, bu mücadelenin doğrudan cemaat ve Başbakan ile HSYK arasında geliştiğini görürsünüz. Başbakan Erdoğanın HSYKde doğrudan bir karşılığı yok, buradaki gücü çok sınırlı. Bu kararname de Erdoğanın kişisel resti üzerine çok sınırlı küçük oynamalarla yenilmiş bir kararnamedir. Cemaatin yargıdaki iktidarını sınırlayacak, gerilecek hiçbir girişim taşımıyor. Hatta tam tersi, cemaatin bu iktidarını pekiştirmeye yönelik bir giriş taşıyor.

‘Göz boyama’

YARSAV Başkanı Murat Arslan, kararnamenin herkesi memnun etmeye yönelikolduğunu söyledi. Hükümetin tepkisini yumuşatmak için birkaç kişinin feda edildiğinibelirten Arslan, Şimdilik cemaat biraz geri adım atmış gibi gözüküyor. Hükümetin aşırı tepkisinin önünü almak için göz boyama gibi görünüyor. Artık yargıda oluşan yeni dengeyi bozmuyor. Soruşturma ve davalara çok dokunulmayacakdedi.