Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile 2.5 saat süren görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenleyen Başbakan Ahmet Davutoğlu,"Türkiye'nin ulusal güvenlik kaygılarını Biden'e açık ve net ifade ettim" dedi.

Davutoğlu'nun konuşmasından başlıklar şöyle:

"Türkiye-ABD ilişkileri, Soğuk Savaş döneminde de sonrasında da hep çok özel, çok farklı ve tam bir ortak stratejik vizyona dayalı yapılandırılmış bir ilişkidir.

Sayın Biden'ın ziyareti çok kritik bir aşamada, özellikle Suriye ve Irak'ta çok önemli olayların yaşandığı, Ukrayna'da hepimizi kaygılandıran gelişmelerin yaşandığı bir dönemde gerçekleşiyor. Biraz önce gerek baş başa gerek heyetler arasında çok kapsamlı değerlendirmeler yaptık. Bütün bu konularda çevremizde önemli, büyük değişiklikler yaşanırken, Türkiye ile Amerika'nın bu değişikliklere ortak bir perspektiften bakması büyük önem taşıyor.

Suriye ve Irak'taki gelişmeler, haritalar üzerinde tek tek kritik noktaları ele aldık.Bugünkü görüşmelerimizde de teröre karşı ortak bir tavır almak konusunda aynı yaklaşımı benimsediğimizi bir kez daha teyit ettik. Türkiye için terör hangi etnik ve kültürel temele dayanmış olursa olsun, hangi ülkeyi hedef almış olursa olsun, hangi gerekçeyle tırmandırılmış olursa olsun insanlık suçudur. Biz, DAEŞ, PKK, DHKP-C, Nusra gibi terör örgütleri arasında bir fark görmedik, görmüyoruz. Bu çerçevede de ABD ile bütün bu terör örgütlerine karşı birlikte davranma konusunda önemli bir hassasiyetimiz var. Bu çerçevede görüşlerimizin ortak bir temele dayandığını görmekten de memnuniyet duyuyoruz.

Türkiye olarak ulusal güvenlik kaygılarımızı Sayın Biden'e açık ve net bir şekilde ifade ettim. Türkiye sınırları boyunca ki şu anda Irak'ta ve Suriye'de sınırlarımızın ötesinde bir devlet otoritesi maalesef yok. Bir muhatabımız yok. Suriye'de, Türkiye aynı anda üç risk unsurunu birlikte bir tehdit olarak görmektedir. Birisi rejim ki barbarca zulümleriyle mülteci akınlarına sebebiyet vermiştir. İkincisi tabi DAEŞ, yine barbarca terör eylemleriyle insanlık suçu işlemiştir. Üçüncüsü de YPG. Çünkü YPG de aynı şekilde bulunduğu, kontrol ettiği bölgelerde Arap ve Türkmenleri ve kendisi gibi düşünmeyen Kürtleri tam bir etnik temizlik mantığıyla temizlemeye kalkmış ve Türkiye içinde teröre destek olacak faaliyetlerde bulunmuştur. Dolayısıyla bu üç unsuru da biz tehdit olarak görüyor ve bu üç unsura karşı da gerektiğinde ulusal güvenliğimizin gerektirdiği her türlü adımı atmak konusunda kararlı bir tutum sergiliyoruz."

Kaynak: Birgun.net