AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Ceza Muhakemeleri Kanunu`nun (CMK) 250. maddesiyle görevli 6 özel yetkili ağır ceza mahkemesinin bulunduğu Beşiktaş`taki İstanbul Adliyesi`nde 9, 10, 12 ve 13. ağır ceza mahkemelerince, aralarında tutuklu sanıkların da olduğu dosyalara ilişkin bugüne duruşma tarihi verildi.

Sadece 3 duruşma salonu ve 1 sorgu odasının bulunduğu adliyede 4 mahkemenin de bugüne duruşma tarihi vermesi üzerine, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesince aralarında tutuklu sanıkların da olduğu 10 dava dosyasının duruşması, salon yokluğu nedeniyle iptal edildi.

Duruşmaların iptali ve ertelenmesiyle ilgili tutulan ve mahkemenin kaleminde avukatlara dağıtılan tutanakta, adliyedeki fiziki yetersizlikten kaynaklı erteleme nedenlerine yer verilerek, ``bugüne bırakılan tutuklu 10 dosyanın 9 ve 11 Mart 2011 tarihine bırakılmalarına karar verildi`` denildi.

Tutanakta ayrıca, söz konusu dosyalarda tutuklu olan sanıkların belirlenen duruşma günlerine hazır edilmeleri için Cumhuriyet Savcılığına ayrı ayrı yazılar yazılmasına ve iptal ile ilgili yazılan tutanağın ertelenen dosyalara eklenmesi de hükme bağlandı.

SANIK AVUKATINDAN ERTELEMEYE TEPKİ

Duruşma gününün bir ay ertelendiğini öğrenen bazı avukat ve tutuklu sanık yakınları, bu duruma tepki gösterdi.

Avukat Zekeriya Dilsizoğlu, salon yokluğu nedeniyle duruşmanın yapılamayacağına dair kendisine tutanak verildiğini anlatarak, ``Müvekkilim 2 senedir tutuklu. Bir önceki duruşma 25 Ağustosta yapıldı. Şimdi de yer olmadığı için 9 Marta ertelendi. Bir duruşma için 7 ay beklemiş oluyoruz. Bize bugün duruşma yapılamayacağı da bildirilmedi`` dedi.

Avukat Dilsizoğlu, bu tür ertelemelerle sanıklar, sanık yakınları ve avukatların mağdur olduğunu savundu.

Alınan bilgiye göre, daha önce Adalet Bakanlığından bazı müfettişlerin Beşiktaş`taki İstanbul Adliyesi`nde görevlendirildiği, müfettişlere tahsis edilecek boş oda olmaması nedeniyle adliyenin idari işler müdürlüğünün odasının müfettişlere verildiği, idari işler müdürlüğünün de sorgu odası olarak kullanılan küçük duruşma solununa taşındığı ve işlerin masa olarak kullanılan hakim kürsüsünden yürütüldüğü öğrenildi.