ANKARA

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davada, ifade vermedikleri için dosyaları ayrılan 6 eski Su Altı Taarruz Birliği (SAT) mensubunun yargılanmasına devam edildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya şehit yakınları ve gaziler ile taraf avukatları katıldı.

Duruşmada savunma yapan eski deniz yüzbaşı Ferat Erten, olay tarihinde yıllık izinde olduğunu komutanı tarafından izinden çağrılarak İstanbul'daki birliğine gittiğini anlattı.

Erten, verilen emir üzerine İstanbul'dan CASA uçağıyla Akıncı Üssü'ne gittiklerini ve Yenikent Nizamiyesi'nde görevlendirildiğini belirtti.

Akıncı Yenikent Nizamiyesine saat 23.30 civarında 250-300 kişilik bir grubun geldiğini aktaran Erten, "Ben toplumsal olaylara müdahale eğitimi almadım. Kalabalığı terörist zannettim, önce agresif davranmayı düşündüm. Sonra gelenlerin terörist olmadığını değerlendirdim. Birkaç saat bu kişileri uyardık. Aklıma uyarı maksatlı havaya ateş etmekten başka bir şey gelmedi." diye konuştu.

Kimseye hedef gözeterek ateş etmediğini öne süren Erten, savunmasına şöyle devam etti:

"Kalabalığın içeri gireceğini düşündüm. O ana kadar ben hep havaya attım, sonra baktım iş olacak gibi değil yere 2 el atış yaptım. Uyarı ateşiyle dağılmayan kalabalık birden dağıldı. Benimle birlikte 4-5 kişi de ateş etti. Ateşkes komutundan sonra ilk yardım emrini verdim. Öldürmek için ateş etsem, oradan kimse sağ çıkamazdı."

Görüntüleri inkar etti

Daha sonra nizamiye önünde toplanan vatandaşların üzerine ateş ettiğini görünen video kayıtları izletilen Erten, halkın üzerine ateş etmediğini, vatandaşların ters taraftan açılan ateşle şehit olduğunu iddia etti.

Selaları susturmaya çalışmışlar

Mahkeme Başkanı Selfet Giray, sanık Erten hakkında iddianamede geçen şu tespitleri okudu:

"Akıncı Üssü lojman nizamiyesinin karşısındaki camide sela okunmaya başlaması üzerine Ferat Erten'in talimatıyla, şüpheliler Yücel Özcan, Hamdi Çıplak ve Erdinç Kurt'un bahse konu camiye gittikleri tespit edildi. Caminin giriş kapısının camlarını kırarak postalları ile camiye girdikleri, selanın merkezi sistemden okunmasını sağlayan cihazı aradıkları, fakat bulamayarak nizamiyeye geri döndükleri belirlendi."

"Kimseye camiye gidin, selaları susturun demedim." diyen Erten, o gece timinde bulunan kimseye kanunsuz bir emir vermediğini öne sürdü.

Çapraz sorgusunda bir avukatın, nizamiyedeki askerlere vatandaşın üzerine ateş açılması talimatını kimin verdiğini sorması üzerine, sanık Erten, "Orada 8 kişinin öldürülmesi ve 86 kişinin yaralanması olaylarının faili olarak yargılanıyorum. Kimin vurduğunu görmedim." yanıtını verdi.

Şehit ve gazi yakınlarından tepki

Soru üzerine "Öldürmek isteseydim, orada bir kişi bile hayatta kalmazdı." ifadesini kullanan sanık Erten'e şehit ve gazi yakınları "Elinde bayrak olan yaşlı ve kadınları taradınız." diyerek tepki gösterdi.

Duruşmaya öğle arası verildi.

Muhabir: Cemil Murat Budak

Kaynak: AA