Türkiye 10 yıldır özgürlüğü konuşuyor, daha doğrusu kadının kapanma özgürlüğü tartışılıyor. Bu tartışma AKP’nin iktidara gelmesiyle başladı. Anlayacağınız ama benim yıllardır anlamadığım Türkiye demokrasisi kadının kapanma özgürlüğüyle eşdeğer noktaya geldi. Bu tartışma AKP döneminde hızlandığına göre, ben de AKP içinde küçük bir analiz yaptım.

Analizime göre ilk sırayı Hayrünnisa Gül aldı. Çünkü Hayrünnisa Gül örtülü olduğu için üniversiteye gidemeyip Türkiye aleyhinde AİHM’de dava açan kişidir. Oysa Hayrünnisa Gül o kadar özgürlük düşkünüdür ki, bugünlerde şaşkınlık içerisinde izlediğimiz gibi, bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçimi için Recep Tayyip Erdoğan’a karşı daha demokrat olduğu söylenen kişi tarafından14 yaşında ailesinden istenmiştir. İşte o an Hayrünnisa Gül’ün özgürlüğü bitmiş, aile erkeklerinin sözünü dinlemek zorunda kaldığından 15 yaşında evlendirilip, kocası tarafından liseden alınıp, başı kapatılmıştır. İşte bu Hayrünnisa Gül erkeğin dediğini yapıp sonra da kadının kapanma özgürlüğünün cumsavunucusu olmuştur.

Daha sonra Zeynep Babacan örtünüyor. O da Ali Babacan’ın kızkardeşleriyle arkadaş ve bu kardeşlerin beğenisi evlilikle sonuçlanıyor. Sonuç mu, Zeynep Babacan evlenince kapanıyor.

Ahsen Unakıtan Kemal Unatıkan’ı tanımadan önce avukatlık yapıyor. Mandolin ve piyano çalıyor, tenis oynuyor, sosyal yaşamı olan birisi. Evlenince hem avukatlığı bırakıyor hem de örtünüyor.

Münevver Arınç öğretmendi, Bülent Arınç’la evlenince hem öğretmenliği bıraktı hem de örtündü.

Semiha Yıldırım öğretmendi, Binali Yıldırım’la evlenince hem öğretmenliği bıraktı hem de örtündü.

Gülten Çiçek öğretmendi, Cemil Çiçek’le evlenince hem öğretmenliği bıraktı hem de örtündü.

Fatma Akdağ üniversite 2. Sınıf öğrencisiydi. Recep Akdağ’ın babası beğenince görücü usulü evlendi ve okulu bırakıp başını örttü.

Mehtap Güler, Hilmi Güler’le evlendi ve çalışmayı bırakıp başını örttü.

Son olarak da Emine Erdoğan’ı anlatacağım. 15 yaşında ağabeyi kapanmasını istiyor, kendi söylediğine göre bundan dolayı intiharı dahi düşünüyor ama sonuçta erkek erki onun da kapanmasına neden oluyor.

Bu anlattığım kişilerden biri cumhurbaşkanı, biri başbakan, biri meclis başkanı, diğerleri de bakan.

Neden mi yazdım bu yazıyı, belki kadının kapanma özgürlüğünü savunanlar biraz daha düşünür diye.

Bu mantık olduğu sürece biz demokratik bir şekilde 1 Mayıs kutlayamayız diye…

Çok alakasız bir “1 Mayıs” yazısı oldu diyorsanız, o da sizin düşünce özgürlüğünüz be kardeşim.

Ahmet Nesin

ahmetnesin.com/2014/05/03/kocadan-ortunenler-ve-1-mayis/