Kılıçdaroğlu iktidara, seçim takvimi aksatılmadan soruna çözüm bulunması çağrısı yaptı
‘Meclis toplanmalı’
© CHP’nin her zaman seçme ve seçilme hakkı ile temel hak ve özgürlüklerin eksiksiz kullanılmasından yana politika izlediğini söyleyen Kılıçdaroğlu YSK vetosu ardından ortaya çıkan krizin çözümü için, Meclis’in olağanüstü toplanması ve seçim barajını düşürmek dahil, alınması gereken önlemlerin zaman geçirmeden alınmasını istedi. YSK kararının anayasaya uygun olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, “Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası’nda değişiklik yapmak gerekiyor. Sorunu çözmekten yanaysak çözüm bulunur’’ diye konuştu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, YSK’nin 12 bağımsız adayın adaylıklarını iptal kararına ilişkin, “Meclis’in olağanüstü toplanmasını ve seçim barajını düşürmek dahil, alınması gereken önlemleri zaman geçirmeden almasını öneriyoruz” dedi.
Kılıçdaroğlu, dün partisinin MYK toplantısı sonrasında bir basın toplantısı düzenleyerek YSK’nin 12 bağımsız adayın adaylıklarını iptal kararını değerlendirdi. CHP’nin her zaman seçme ve seçilme hakkı ile temel hak ve özgürlüklerin eksiksiz kullanılmasından yana, ilkeli, tutarlı bir politika izlediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Ne yazık ki anayasa değişikliği için referanduma giderken ileri demokrasiden başka laf etmeyenler, demokratik temsilin önünü açacak ve seçmenin iradesini tam olarak Meclis’e yansıtacak yasal düzenlemeleri yapmamıştır” dedi.
Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Gelinen bu noktada, iyi niyetle seçim takvimi aksatılmadan soruna çözüm bulunabilir. CHP olarak bu nedenle Meclis’in olağanüstü toplanmasını ve seçim barajını düşürmek dahil, alınması gereken önlemleri almasını öneriyoruz. CHP olarak, sorun çözüme kavuşturulana kadar aralıksız çalışmaya ve her tür yapıcı öneriyle bu sorunun çözümüne katkıda bulunmaya hazırız.”
‘Erteleme olmaz’
Açıklamasının ardından soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “BDP’nin seçimlerin ertelenmesi talebi var, CHP’nin tavrı ne olur?” sorusuna karşılık “Seçimlerin ötelenmesinin doğru olduğuna inanmıyoruz. Bu süreç içerisinde, parlamento toplanarak çözüm üretmeye, siyasi partilerin tümü hazırsa zaten sorun kalmaz. 1 hafta 10 gün içinde sorun çözülebilir” yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu, “Çözüm yolunuz tam olarak nedir? Baraj düşürülmesi mi yoksa anayasa değişikliği mi” sorusu üzerine de “Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası’nda değişiklik yapmak gerekiyor. Sorunu çözmekten yanaysak çözüm bulunur” dedi.
“Fiili veya hukuki ittifaklara açık mısınız” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Hayır, herhangi bir ittifak düşünmüyoruz” yanıtını verdi. Anayasa değişse bile uygulaması için 1 yıl gerekip gerekmediği sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “Geçici düzenlemeler yaparsanız bu sorunu aşarsınız” yanıtını verdi.
“YSK’nin kararında mı problem var yoksa kanunlar mı” sorusu üzerine ise Kılıçdaroğlu, “YSK, anayasaya göre karar almıştır. Keşke anayasa değişiklikleri sırasında ‘12 Eylül ürünü yasaları değiştiriyoruz’ diye ortaya çıkanlar, 12 Eylül ürünü olan seçim yasalarını da değiştirselerdi bu olay yaşanmazdı” karşılığı verdi. YSK’nin siyasi karar aldığı yönündeki yorumlara ilişkin Kılıçdaroğlu, “YSK’nin aldığı kararları hukuki olarak tartışmak bu sorunun çözümüne ciddi bir katkı yapmaz. Sorunun çözümü parlamentoda” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de YSK’nin kararının zamanlama açısından doğru olmadığını düşündüğünü belirterek “YSK, bu kararını gözden geçirmelidir. Eğer başvuru belgelerinde herhangi bir eksiklik ya da yanlışlık varsa adayların belgelerinin incelenmesine ilişkin süre içerisinde bu yapılabilirdi” dedi. Kararı doğru bulmadığını belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da hem Hatip Dicle, hem de Leyla Zana’nın mahkemeden memnu hakların iadesi kararı aldığını, bu kişilerin seçilmelerine hukuken engel olmaması gerektiği düşüncesinde olduğunu belirtti.
‘Kendini hatırlasın’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, karardan tek başına YSK sorumluymuş gibi gösterilmesinin doğru olmadığını belirterek, “Ya anayasa ve Milletvekili Seçim Yasası’nın ilgili maddesi değiştirilsin ya seçim barajı düşürülsün. Bu değişiklikler 4 günlük iş” dedi. Batum, “Başbakan Erdoğan kendini hatırlasın. 2002’de ne yapıldı? Bir günde yasalar değişti. Senin için değişti, sen de aynısını yapmalısın” çağrısında bulundu.
YSK: İtirazlar incelenecek Prof. Ülkü Azrak, başvuruları iptal edilenlerin, memnu haklarının iadesine ilişkin kararı dosyalarına koymaları durumunda YSK’nin kararı düzeltebileceğini söyledi. Azrak, “Mahkeme diyorsa ki memnu hakların iadesi müessesesi yok, kaldırılmışsa ceza hukukunda lehte olan hükümlerin uygulanacağı prensibi vardır” dedi. YSK yetkilileri belgelerin tamamlanması durumunda adaylıkların kabul edilebileceğini açıklarken YSK Başkanı Em “Değerlendireceğiz” dedi.
HUKUKÇULAR
‘YSK yanlışını düzeltebilir’
© Prof. Dr. Ülkü Azrak, “Kurulun kendisine itiraz edilmesi mümkün ve o yol açıktır. Bir yanlışlık yapılmışsa düzeltilmesi elbette istenilebilir” dedi.
İLHAN TAŞÇI
ANKARA - Prof. Ülkü Azrak, bağımsız milletvekili adaylarının memnu haklarının iadesine ilişkin karar almadıkları gerekçesiyle adaylıklarını iptal eden Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) mahkemelerden kararı alan adaylar yönünden “yanlışını” düzeltebileceğini vurguladı. Prof. Dr. Ersan Şen de “Burada yasaları değiştirelim, anayasayı değiştirelim demek 12 Haziran’da yapılacak seçim için hukuken mümkün değil” dedi.
Prof. Dr. Ülkü Azrak, adaylık başvuruları iptal edilenlerin, memnu haklarının iadesine ilişkin kararı dosyalarına koymaları durumunda Yüksek Seçim Kurulu’nun kararını yeniden değerlendirebileceğini vurguladı. Azrak, “Belgeler dosyaya konulduğu zaman Yüksek Seçim Kurulu’nun itiraz karşısında iptal kararını kaldırıp yeni bir karar vermesi icap eder. Çünkü kararını doğru olmayan bir gerekçeye dayandıramaz” dedi.
Prof. Azrak, YSK’nin kararına karşı itiraz edilemeyeceği yönündeki görüşüne ilişkin ise “YSK kararına itiraz edilmeyeceği kurulun üzerinde bir makam olmadığı anlamındadır. Ama kendisine itiraz edilmesi mümkün ve o yol açıktır. Bir yanlışlık yapılmışsa düzeltilmesi elbette istenilebilir” değerlendirmesini yaptı. YSK’nin gerekçesinde belirttiği memnu hakları adayların mahkemelerden alacağını anlatan Azrak şunları söyledi: “Mahkeme diyorsa ki memnu hakların iadesi müessesi yok, kaldırılmışsa ceza hukukunda lehte olan hükümlerin uygulanacağı prensibi vardır. Her zaman lehe olan hüküm uygulanır. Ertuğrul Kürkçü’ye haksızlık yapılmış. Onun mahkûm olduğu ve sonrası dönemde memnu hakların iadesi mümkündü. Lehe olan da o hüküm. Kararın o günkü duruma göre verilmesi icap eder, bugünkü duruma göre değil.”
Prof. Dr. Ersan Şen, anayasanın 76. maddesinin tartışabileceğini ancak bunun Meclis’in görevi olduğuna işaret ederek şu değerlendirmeyi yaptı: “Net olan şu; eğer bir kişi hakkında mahkûmiyet kararı alınmış, bu karar kesinleşmişse; bu karara konu suçların ne olduğunu netleştirmek gerek. Taksirli suçlar dışında bir yıl ve üzerinde hapisle mahkûm edilenler bunun dışında da rüşvet, dolandırıcılık, devlete karşı suçlar, terör gibi -uzun bir liste var- bu suçların şüphelisi ya da sanığı değil, bu suçlardan mahkûm edilenler affa uğramış olsa bile milletvekili yeterliliğine sahip olamadığı ve bunların adaylık başvurusunun yapılacak inceleme neticesinde YSK tarafından reddedileceği belirtilmiştir. Burada yasaları değiştirelim, anayasayı değiştirelim demek 12 Haziran’da yapılacak seçim için hukuken mümkün değil.”
Cumhuriyet