Erzurum'un Hınıs ilçesine bağlı Ortaköy köyünde eşini "Yatağa gelmedi", "Yemek yapmadı" iddiasıyla av tüfeğiyle kafasından vurarak öldürdüğü ileri sürülen koca, 4 ay içerisin de 2 celse görülen mahkeme sonrasında müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Cinayetin işleniş tarihinden geçen süre kapsamında verilen ceza, Türkiye'de en ilk karara bağlanan cinayet davası olarak kayıtlara geçti.

Olay 12 Aralık 2011 tarihinde gece saatlerinde Hınıs ilçesine bağlı Ortaköy köyünde meydana geldi. 10 aylık 1 çocuk annesi olan ve 3 aylık hamile Ayten'in cinayeti jandarmanın takibi sonucu çözüldü. Hınıs ilçesine bağlı Mezra köyünde oturan Ayten Bülbül, 3 yıl önce görücü usulü ile komşu köy olan Ortaköy'den 26 yaşındaki Zakir Bülbül ile evlendirildi. 12 Aralık gecesi evden bir el silah sesi geldi. Zakir Bülbül, jandarmayı arayıp karısının intihar ettiğini söyledi. Jandarma olay yeri evde incelemeler yaptıktan sonra ceset Trabzon adli Tıp Kurumuna gönderildi. Daha sonra ise köyünde toprağa verildi. Koca Bülbül, 'Karımla 10 gündür aramız açıktı, olay gecesi uyuyordum, silah sesine uyandım' dedi. Diğer aile fertleri de gelinlerinin kocası ile küs olduğunu bildirdi.

JANDARMA İNTİHARI KUŞKULU BULDU

Olay yeri inceleme ekipleri ile birlikte eve giden Hınıs İlçe Jandarma Karakol Komutanı Kıdemli Başçavuş Neşet Koca, intiharı şüpheli buldu. Zakir Bülbül ile diğer aile fertlerinden el svapları alındı. Hınıs'ta Laboratuar olmadığı için el svaplarının örneği Ankara'ya gönderildi. Karakol Komutanı Neşet Koca, otopsi ve kriminal sonuçların aylar sonra gelecek olmasını beklemeden kafasını kurcalayan kuşkuyu gidermek için harekete geçti. Ayten Bülbül'ün cesedi, odada soba ile yatağın arasındaydı. Sağ eli sobanın alt tarafında, sol eli göbeğinin üzerinde ayakları göbeğine doğru çekik bir şekilde yatıyordu. Cinayette kullanılan Av tüfeğinin boyu 1 metreydi. Mermi, 90 derece açıyla girmişti. Sol kulağından girmiş, sağ kulağından çıkmıştı. İlçede aynı tüfeğe benzer bir tüfek buldurdu. Olayın yaşandığı eve gitti. Kadının yattığı şekilde yere yatıp boş tüfeği ateşlemek istedi ancak tetiğe basamadı. Bir insanın o şekilde başına tüfek dayayıp ateş etmesine imkan olmadığını tespit etti. Maktulün ayakta iken intihar etmesi durumunda parçalanan beyninin tavana sıçrama ihtimali yüzde yüzdü. Ancak evin tavanında herhangi bir parça yoktu. Komutan, tüm kuşkuları gidermek için ayakta iken de intihar girişimi denemesi yaptı. Kafasına boş tüfeği dayadı, tetiğe bastığında elde sekme oluyordu. Kurşunun yine düz gitme ihtimali olmadığını bu şekilde de tespit etti. Deneyimleri ve yaptığı araştırma sonucunda aynı kişi tarafından ateşlenen silahta, kulaktan giren merminin iki gözün arasında bir yerden çıkması gerektiğini belirledi.

EŞİNE ŞİDDET UYGULUYORDU

10 gün önce karısı ile 'ev işlerini, yapmıyor sobayı geç yakıyorsun' diyerek tartışan Zakir Bülbül'ün bazı günler eşine şiddet uyguladığı öğrenildi. Öfkeli koca, olay günü de çayı geç getirdiği için karısı ile tartışmış, tartışmayı sürdürüp elini kana bulamıştı. Hapse girmemek için ise cinayete intihar süsü verip, jandarmaya soğukkanlılıkla ifade vermişti. Zakir Bülbül, olaydan 5 gün sonra 17 Aralık günü ikinci kez gözaltına alındı. Olayın intihar olduğunu öne süren Zakir Bülbül, komutanın ısrarlı sorgusu ve deneme intihar girişimi ile ilgili bilgiler vermesi üzerine suçunu itiraf etti. Ayten Bülbül ile aralarının açık olduğunu söyleyen katil koca Zakir Bülbül, " Ev işlerini düzgün yapmıyor, sobayı geç yakıyordu. Olay günü akşam ise çay istedim, çayı çok geç getirdi. Yatak odasında çayı neden geç getirdiğinin tartışmasını yaptık. Yatağa çağırdım gelmedi. Bende sinirlenip tüfeği kafasına dayadım ve 'Çay istedim neden çayı geç getirdin. Bana inat mı yapıyorsun. Seni öldürürüm" dedim. O da 'öldür hadi' deyince sinirlendim ve tetiğe bastım" dedi.

Kasten öldürmek suçundan Hınıs Adliyesine çıkarılan Zakir Bülbül, tutuklandı.

AVUKAT ABDURRAHİM FIRAT; "EN ERKEN KARARA BAĞLANAN CİNAYET DAVASI"

Öldürülen Ayten Bülbül'ün avukatlığını yapan Erzurum Barosu Avukatlarından Abdurrahim Fırat, kadın cinayetleri konusunda emsal temsil edebilecek hızda bir karar verildiğini zanlının yaklaşık 4 ay içerisinde görülen 2 celsede ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığını belirterek, "Yatağa gelmedin, yemek yapmadın gibi sudan bir bahaneyle öldürülen Ayten Bülbül'ün mahkemesi sonuçlandı. Türkiye'de artık mahkemelerin daha hızlı çalıştığını gösteren bir karara Erzurum Hınıs Adliyesi imza attı. Türkiye'de en erken karara bağlanan cinayet mahkemesi oldu. Bunun için Hakim ve Savcılarımıza teşekkür ediyorum" dedi.

SANIK SAVUNMASI

Mahkemede eşinin kazayla öldüğünü iddia eden Zakir Bülbül, "Eşimi öldürmek için hiçbir neden yoktur. Eşim kaza ile ölmüştür. Boğuşma esnasında silah patlamış ve eşim ölmüştür. Kesinlikle eşimi öldürmedim. Kabul etmiyorum" dedi.

KARAR

Sanık Zakir Bülbül'ün olay tarihinde eşi olan maktul Ayten Bülbül'ü av tüfeği ile ateş etmek suretiyle kasten öldürme suçu tüm dosya kapsamı ile sabit görülerek sanığın eylemine uygun 5237 sayılı TCK'nın 82/1d maddesi gereğince ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, maktul tarafından kaynaklanan herhangi bir haksız hakaret bulunmadığından sanık hakkında tahrik hükümlerinin takdiren ve kanunen uygulanmasına yer olmadığına, sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri göz önünde bulundurularak sanığın cezasından 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesi gereğince indirim yapılarak sanığın neticeden müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.


İHA