DHKP-C operasyonunda tutuklanan Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Selçuk Kozağaçlı ve İstanbul Şube Başkanı Taylan Tanay’ın da aralarında bulunduğu 9 avukatın durumunu inceleyen İstanbul 3 No’lu Hâkimliği, avukatların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Kararda, “Gözaltı uygulamasında yemek teklifini kabul etmeyerek ortak örgütsel tavır takındıkları anlaşılmaktadır” denildi.Cumhuriyet Hilal Köse

ÇHD YÖNETİCİLERİNE İLGİNÇ SUÇLAMA

Mahkûmiyet hükmü gibi

HİLAL KÖSE

DHKP-C operasyonuyla tutuklanan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ve İstanbul Şube Başkanı Taylan Tanay’ın da aralarında bulunduğu 9 avukatın tutukluluk incelemesini yapan İstanbul 3 No’lu Hâkimliği, henüz yargı önüne çıkmamış olan avukatları mahkûm eder gibi bir karar verdi.

Avukatların tutukluluk hallerinin devamına karar veren yargıç, “Gözaltı uygulamasında yemek teklifini kabul etmeyerek ortak örgütsel tavır takındıkları anlaşılmaktadır. Örgütün talimatları ile Çağdaş Hukukçular Derneği içerisinde etkinlik kurup örgütün amaçları doğrultusunda gayret gösterildiğine ilişkin kuvvetli deliller elde edilmiş olduğu anlaşılmaktadır” dedi.
Örgüt üyeliği iddiasıyla 4 ayı aşkın bir süredir cezaevinde olan ve haklarındaki soruşturma devam eden avukatların tutukluluk durumu, 30 günde bir dosya üzerinden inceleniyor. Son tutukluluk incelemesini yapan yargıç, Hollanda makamlarınca DHKP/C’ye yapılan operasyonlarda ele geçirilen belgelerin büyük kısmının 1999 ile 2003 arasındaki tarihleri kapsadığını belirtti. Belçika’da 1999 yılında ele geçirilen belgelerin ise 2008 yılı sonlarında Türkiye’ye getirtildiği ifade edildi. Ankara’da Amerika Büyükelçiliği’ne eylem düzenleyen canlı bomba
Ecevit Şanlı’nın da Hollanda belgelerinde adının geçtiği belirtildi. Bu belgenin içerikleri ile tanık, gizli tanık beyanlarına göre, Halkın Hukuk Bürosu’nun DHKP/C’nin bir birimi olduğuna dair kuvvetli delillerin elde edildiğini ifade etti.

Örgüte avukatlık yaptılar

Karardaki şu değerlendirmeler dikkat çekti: “Büro avukatlarının, DHKP/C silahlı terör örgütünün propagandasının yapıldığı, örgüt destekli birçok eyleme katılarak hareket ettiklerine dair deliller elde edilmiştir. Taylan Tanay’ın gözaltına alınan şüphelilere kesin bir dille ikazlarda bulunduğu, aranması ya da hakkında kesinleşmiş mahkûmiyet hükmü bulunan örgüt üyelerini yurtdışındaki örgüt merkezine bildirerek illegal alana geçişi için aracılık ettiğine dair beyanların bulunduğu görülmektedir...
Terör faaliyeti bütünsel olarak ele alınmak durumundadır. Ceza hukuku sistematiği içerisinde bu eylem türü, suç tanımlamalarının en üstünde yer alan ve hukukun dışına çıkılmaksızın uygulanacak tedbirler açısından da en az müsamaha gösterilmesi gereken eylemdir.”