Türkiye’de 330 cezaevinde, 240 psikolog görev yapıyor. Yani, her cezaevine bir psikolog bile düşmüyor.  Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Genel Başkanı Zafer Kıraç’a göre, devlet, rehabilitasyon işini acilen sivil toplum örgütlerine devretmek zorunda. Sanat atölyelerinin kapatılarak, yerine kadrolu imamların atandığı yönünde ihbarların geldiğini söyleyen Kıraç, “Bu iddiaları Adalet Bakanlığı’na sorduk. Yanıt bekliyoruz. Rehabilitasyonu, yalnızca din görevlileri üzerinden yürütmeye çalışmak yasal değil, insan haklarına aykırı” diye konuştu.

Cezaevlerinde, 12-17 yaş arasındaki çocuk tutuklu sayısı 2057. 18- 21 yaş arasında ise 9 bin tutuklu var. Adalet Bakanlığı, 2017 yılına dek, 4 yeni çocuk cezaevi açarak, 1144 kişilik kapasite artışı hedefliyor. Çocuk Eğitimevi açılışı ise gündemde yok. İstanbul, Ankara ve İzmir dışında, çocuklar, yetişkin cezaevlerinde tutuluyorlar. Eğitimevi ise İstanbul ve Ankara’da iki yerde var. 2014 yılında, 263 çocuk, 2015'in birinci ayında ise 19 çocuk, disiplin cezaları nedeniyle eğitim evlerinden tutukevine gönderildi.

ASIL SAYI 200 BİN

Zafer Kıraç, aslında, Türkiye’de bir yıl içinde 200 bine yakın çocuğun, adalet sistemiyle tanıştığını, on bine yakının ise cezaevinden geçtiğini vurguluyor. Kıraç, Bakanlığın, çocuk cezaevlerini kapatmak yerine yeni bina açma projesini eleştiriyor:
“İçerdeki 9 bin gencin, 3-4 binini, 18 yaşındaki çocukların oluşturduğunu düşünüyoruz. Çocukları tutuklu yargılamak, onları gözden çıkarmak demek. Karakola düştüğü anda, çocukta büyük bir yıkım başlıyor. Şakran ve Maltepe cezaevlerinden gelen tecavüz, şiddet ve ölüm haberleri ortada. Cam bölmenin arkasından aile görüşü yapıyorlar. Kapalı görüşün rehabilitasyona katkısı nedir? Bu intikamcı bir uygulamadır.”

"REHABİLİTASYONU BİZE BIRAKIN"

Kıraç, devletin çocuk ve yetişkin cezaevlerinin tümünde, rehabilitasyonda sınıfta kaldığına dikkat çekiyor. Az sayıdaki psikoloğun da bir süre sonra gardiyan gibi düşünmeye başladığını dile getiren
Kıraç şunları söylüyor:
“Sosyal çalışmacıların cezaevlerinde kendi uzmanlık alanlarına göre çalışma şansları yok. Cezaevi müdürü onların sicil amiri. Sosyal, kültürel, sportif, sanatsal faaliyetler gönüllü olmalı.”
Kıraç, eskiden müftülüklerden haftada bir kez cezaevine gelen imamlara kadro atandığı yönünde duyumlar aldıklarını anlatıyor. Kıraç, “170 bin mahpusun rehabilitasyonunu, sadece din adamları üzerinden yürüteceklerse buna hakları yok. 8 hapisanede, sanat atölyesinin kapatıldığı, her hapishaneye 4 imamın atandığı bilgisi geldi” diyor.


Gerçek Gündem