İSTANBUL- TUSKON 5’inci Olağan Seçimli Genel Kurul’unu gerçekleştirdi. Bin delegenin katıldığı Genel Kurul’da Rızanur Meral 5’inci kez TUSKON başkanı seçildi. 

Konuşma yapan TUSKON Başkanı Rızanur Meral, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

17 ARALIK SORUŞTURMASI
Yolsuzluk operasyonunun Türkiye’ye büyük zarar verdiğini vurgulayan Rızanur Meral, 17 Aralık ve 25 Aralık’ta açılan davalarda ortaya çıkan fotoğrafların, kasaların, saatlerin, bavullar ve kutuların derin üzüntü yarattığını, milletin hafızasına kazındığını dile getirdi.

Yurt dışı bağlantılı iddialar ve bakanlarımızın bu iddialara aileleri ile beraber konu olmasının Türkiye'nin güvenliği adına bir fecaat arz ettiğini vurgulayan Meral, "Davada para aklama ile adı geçen ülkenin, bu bakanlarımıza bugün ortalığa saçılan bilgilerle şantaj yapmış olması ihtimali dahi ülkemizin siyasi karar alma mekanizmasının güvenirliğine dair çok önemli sorulara ve büyük endişelere sebep olmaktadır. Bu endişelerin ve sorunların çok daha büyüğü hükümetimizin bu soruşturma ve davalara karşı verdiği cevaplarla ortaya çıkmış ve sürece, yasa ve teamüllerin rağmına yapılan müdahalelerle bir hükümet sorunu olan yolsuzluk bir devlet sorunu haline getirilmiştir. Sebebi her ne olursa olsun yürütülmekte olan bir davaya müdahale edilmesi asla kabul edilemez. Parlamenter bir demokrasi için siyaseten çok güçlü ve etkili olan, görevi gereği erklerin sağlıklı işleyişini düzenlemekle mes’ul Cumhurbaşkanı’nın bütün bu hukuksuzluklar karşısında sessiz kalmasını ve başında olduğu 'Cumhur’u öksüz bırakmasını ciddi bir ızdırabla izliyoruz.”

“DÜN NEYSEK BUGÜN DE O’YUZ”
Meral, TUSKON’un son iki ayda iftiralara maruz kaldığını vurguladı. “Son günlerde medyada büyük şaşkınlık ve üzüntü ile izlediğimiz haberler, tapeler, paralel, üçgen, dikdörtgene bakın derken ne kadar yamuk işlerin gizlenmeye çalışıldığını, nelerin götürüldüğünü de çok net ortaya koyuyor" giyen Meral, son iki ayda toplumun birçok kesiminin bir nevi şeytanlaştırmayı andıran siyasi söylemlerden payını aldığını, ancak Tuskon üyeleri tarihinde görülmemiş hakaretlere ve iftiralara maruz kaldığını belirterek şunları kaydetti:
"Halbuki bir önceki genel kurul toplantımıza katılan Başbakan sizlere hitabını yine bu salonda şu sözlerle yapmıştı. Aynen okuyorum: TUSKON'a, TUSKON'un tüm mensuplarına, özellikle Türkiye'nin adını dünyaya duyurdukları, ay yıldızlı bayrağın, bu aziz milletin büyüklüğünü en uzak ülkelere, en ücra kentlere şerefle taşıdıkları için, şahsım, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. TUSKON, hırsı değil kanaati, kazanmayı değil paylaşmayı, sömürmeyi değil dayanışmayı savunarak, savunduğu değerlerin samimiyetle arkasında durarak, kendisini değil, ülkesini ve milletini öne çıkararak farklılığını ortaya koydu. En önemlisi de TUSKON, sırtını belli çıkar çevrelerine, çıkar odaklarına değil, millete dayadı. Kaynağını milletten aldı, ilhamını milletten aldı, motivasyonunu, ufkunu, misyonunu milletten aldı. Nasıl ki Mevlana, bir elini göğe açıp, bir elini toprağa uzattı, 'Hak'tan aldığımı halka veriyorum' dediyse, işte TUSKON, TUSKON gibi Anadolu evlatları, Anadolu kaplanları, Hak'tan aldılar, halkla paylaştılar, birlikte büyüdüler. Nasıl ki Mevlana, 'pergel misali, bir ayağın burada merkezde olacak, bir ayağınla alemleri dolaşacaksın' diye tavsiyede bulunduysa, işte Anadolu'nun aslanları da, güçlerini Anadolu topraklarından aldılar, tüm dünyayı deveran ettiler’. Aynı Başbakan’ın aynı insanları, TUSKON’umuzu bugün burada ifade etmeyi kendimize yakıştıramadığım sözlerle tahkir etmesini neyle açıklayacağımızı bilemiyoruz. Biz dün neysek bugün de O’yuz. Bu sebeple de söylenen kötü sözlere dair hiç bir endişe taşımıyoruz. 50 yıllık, yüzbinlerce insanın ortak değerleri ile ortaya çıkan bir hareketin 3-4 ayda aktan karaya dönüşeceğini kimseye inandıramazsınız. Ülkemizde örnek bir neslin yetişmesi ve sosyal yaralarımızın tamiri için çırpınan, dünyanın dört bir yanına Türkiye’nin değerlerini, duygu ve düşüncelerini yayan bu insanlara, atılan iftira ve hakaretleri sahiplerine iade ediyoruz.”

"İŞADAMLARI, 'SİYASET PARA KAZANMA YERİ DEĞİLDİR' DİYOR"
TUSKON Başkanı Meral, son günlerde bazı siyasetçilerin sivil toplumu kastederek sık sık muhalefet yapacaklarsa parti kursunlar siyasete girsinler dediğini belirterek, "Buna karşılık bazı işadamları da verilen vergilerin, ülke kaynaklarının nasıl kullanıldığını bilmek en doğal hakkımız diyorlar. Bunu yapmak niçin muhalefet olsun diyor ve şunu ekliyorlar; Siyaset millete hizmet etme yeridir, para kazanma, servet edinme yeri değildir. Para kazanmak isteyen siyasileri eşit şartlarda rekabet edebilmek adına siyaseti bırakıp, şirket kurup iş hayatına girmeye davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ VE TELEFON DİNLEMELERİ
Demokrasilerde medyanın önemine ve özel hayatın gizliliğine vurgu yapan TUSKON Başkanı Meral, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Demokratik yönetimlerin yasama, yürütme ve yargı erklerine 4. bir denetleme mekanizma olarak medyanın eklendiği günden beri dünyada medya, demokrasinin yerleşmesi için çok etkili bir görev yapmaktadır. Bu konuda Türkiye'de atılması gereken çok ciddi adımlar olduğunu düşünüyoruz. Toplum genelinde, ‘özel hayatın gizliliğini sağlamayı’ hedeflediği söylense bile, siyaseti şekillendirmek adına bazı gerçeklikleri gizlemek amacıyla yapıldığı izlenimi uyandıran yasal düzenlemelerle internet yayıncılığının ve özgür iletişimin önünün kesilmesi Türkiye’nin geleceğine vurulmuş bir darbedir. ‘Özel hayatın gizliliğine’ yönelik yasal düzenleme yaptığını iddia edenlerin Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin illegal yollardan elde edilen ses kayıtlarını meydanlarda dillendirdiğini gördük. Benzer şekilde TUSKON Genel Sekreterimiz ve Uganda Fahri Konsolosu Dr. Mustafa Günay Bey de basın yolu ile linç edilmeye çalışılmıştır. Uganda’yı tanıtmak için insanlara ikram ettiği ananaslar bile ‘Derviş’in fikri ne ise zikri o’dur’ prensibine uygun şekilde dile dolanmıştır. Mustafa Günay Bey’in Uganda Fahri Konsolosu olarak TUSKON üyesi olan veya olmayan Türk işadamlarının Uganda’da ticaret ve yatırım yapmaları için yürüttüğü faaliyetler görevlerinin gereğiydi.”

DERSHANELERİN KAPATILMASI
Eğitim sistemindeki aksaklıklara dikkat çeken TUSKON Başkanı Meral, “eğitim politikasının artık tescilli bir milli başarısızlığa dönüşmüşken, yüzbinlerce atanamayan öğretmen ve öğretmensiz okullar gerçeği ortadayken, var olan doğruların da eğilip bükülerek on binlerce insanın kazanılmış haklarını gasp eden ve eğitimde eşitsizliği azaltan, terörün önünü kesen dershaneleri kapatan, yangından mal kaçırırcasına hazırlanan milli eğitim yasa tasarısının da milli menfaatlerle taban tabana zıt olduğunu” vurguladı.

KÜRESEL PİYASALAR
Küresel ekonominin kırılgan bir dönemden geçtiğini belirten Rızanur Meral, gelişmiş piyasalarda yaşanan kriz sonrası yeni ekonomi politikası belirleme sürecinin ve FED’in piyasaya arz ettiği dolarları azaltmasının Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere olumsuz etkiler yaptığını vurguladı. Böyle önemli bir küresel süreç yaşanırken Türkiye’de bir yılda yapılacak üç seçimin getirdiği gerginlikle birlikte demokrasiden, hukukun üstünlüğünden, özgürlüklerden her türlü tavizi vererek yolsuzluk ve irtikâp soruşturmalarından kurtulmaya çalışan bir hükümetin varlığının da uluslararası piyasalardaki kırılgan Türkiye algısını çok daha fazla pekiştirdiğini dile getiren Meral, böyle bir dönemde hem ticaret hem cari açık veren bir ekonomide sakınılması gereken en önemli konunun belirsizlik ve bu belirsizliğe sebep olacak bir söylemle halkın kutuplaştırılması olduğunu vurguladı.

“KİMLERİN MÜSVEDDE KİMLERİN ASIL OLDUĞUNU HERKES GÖRECEK"
Rızanur Meral konuşmasının son bölümünde, “Tüm bunlar size zor gelmiyor ama oylarınızla yönetime gelenlerin sizleri haşhaşilikle, ur, virüs, kandan beslenen vampirler olmakla suçlamaları çok ağırınıza gidiyor biliyorum. Ama sokakta, otobüste, kahvede, medyada duyup gördüklerimize göre şuna da inanıyorum ki yakın gelecekte kimlerin inlerde yaşadığını, kimlerin saklanacak in arayacağını, kimlerin müsvedde kimlerin asıl olduğunu herkes görecek" dedi.