Parmaklarını kaldırtarak oy yemini ile sizi iktidar yapanlar yine yarı aç yarı tok sürünürken ilk işiniz trilyon davalarının üzerini örtmek oldu...

Hiç Allah’tan korkmuyorsunuz...

*

Sizler; İngiliz stili ceketler, İtalyan kravatlar, modern Batı giysileri çekip ortalıkta dolanırken... Genç kızların başına ortaçağ örtüsü dolayarak onları öne sürdünüz...

Çoğu bu yüzden okuyamamış türbanlı orta yaş kadınları, bir siyasi oyunun görevi bitmiş figüranları olarak hüzünle sizi izliyorlar...

Şu anda üniversitelere gidebilenler ise çağdaş dünyanın kıyısında, gelecek endişeleri içinde, siyasetinizin sessiz bekçileri sadece...

Sizin kadınlarınız, kızlarınız ise dört çekerli ciplerde...

Kuldan da utanmıyorsunuz...

*

Bir pis düzen tutturmuşsunuz... Milletin parası ile milleti kandırıyorsunuz... Tıpkı yumurtası için tavukları yemlemek gibi...

Yardım paketleri...

Fazla çocuk başına para...

Nohut...

Kömür...

Yarım altın...

Onların yoksul ve cahil kaldıkça size muhtaç olacaklarını, sizin peşinize takılıp geleceklerini bal gibi biliyorsunuz...

Hiç utanmıyorsunuz...

*

Millet iradesi diyorsunuz, Meclis kapalıyken onlarca kanun yapıyorsunuz...

Mahremiyetten söz edip insanların yuvalarını dinliyorsunuz...

Adalet dilinizden düşmüyor; sizinle ilgili dosyaların kapağını açan tüm yargıçların, savcıların başına bir şey gelirken... Suçu kanıtlanmamış, hatta suçunun ne olduğunu bilmeyen insanları yıllardır hücrelerde tutuyorsunuz...

Çocuklar babasız büyüdüler, genç eşlerin saçları ağardı, hasta sevgililer son kez el ele tutamadan tek başlarına öldüler...

Hiç sızlamıyor vicdanınız...

*

Türkiye dış politikada; uygar Batı dünyasından koptu, tepetaklak Ortadoğu bataklığına sürükleniyor...

İçeride; kardeş kardeşe düşman kesildi, kan gövdeyi götürüyor...

Ve durmadan milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyorsunuz...

Dilinizde ise sakız:

Allah...

Peygamber...

Din...

İman...

Çarpılacaksınız...