Burcu CANSU [email protected] @burcucansu

Sol partiler 30 Mart yerel seçim sonuçlarını BirGün’e değerlendirdi. AKP’nin seçim sonuçları üzerinden kirli politikalarını aklamaya çalıştığını kaydeden partiler, AKP, seçimden belirli bir güçle çıkmış görünse de, bugün devletin iliklerine kadar işlemiş krizin derinleşmesi anlamına gelecek. İktidarda kalabilmek için, kendi ülkesine füze atmayı dahi planlayan bir zihniyetin bundan sonra yapacaklarını tahmin etmek hiç de zor olmasa gerek yorumunda bulundu.

İSYAN SAYILARLA ÖLÇÜLMEZ
>>Özgürlük ve Dayanışma Partisi MYK Üyesi Önder İşleyen: AKP, belirli bir güçle çıkmış görünse de, bugün devletin iliklerine kadar işlemiş krizin derinleşmesi anlamına gelecek. İktidarda kalabilmek için, kendi ülkesine füze atmayı dahi planlayan bir zihniyetin bundan sonra yapacaklarını tahmin etmek hiç de zor olmasa gerek. Asıl mesele buna karşı direniş hareketinin nasıl geliştirileceğidir. Bu ülkenin muhalefet potansiyelinin ve Haziran’ın birikiminin sandık üzerinden değerlendirilmesi doğru değil. İsyan sayılara, istatistiklerle vurularak ölçülemez. O yüzden buradan bir yenme-yenilme denklemi çıkarmak da yersizdir. Bu durumun bize gösterdiği tek şey var o da, Erdoğan’ın faşist zihniyetini hesaplaşmanın, bu düzen içinde kalarak yapılamayacağıdır. Bu bir devrimcilik çağrısıdır. Aynı zamanda devrimcilere de bir sorumluluk çağrısıdır.
Sorumluluğumuz belli, bütün öteki münazaraları bir yana bırakarak, ülkenin geleceği için tüm muhalefet güçlerinin, örgütlü-örgütsüz tüm kesimlerin yan yana durabileceği birleşik bir direniş ve dayanışma zeminini oluşturmalıyız. Bütün rezillikleriyle orta yerde duran bu iktidarın hakkında Haziran geldi, şimdi de yine Haziran’ın birikimlerini büyüterek ve geliştirerek başarabiliriz.
 

TKP: TEK YOL SOL
>> Türkiye Komünist Partisi Merkez Komite: Halkımıza “boyun eğme!” çağrımızı tekrarlıyoruz. Seçimin, AKP diktatörlüğünün kitle mücadeleleri sonucunda yitirdiği meşruiyetini tazeleme yönünde bir çıktı verdiği açıktır. Ancak diktatörlük elde ettiği kazanımı faşizmi kurumsallaştırmak yönünde kullanabileceğini zannetmemelidir. Türkiye AKP faşizmine sığacak bir ülke değildir. AKP Türkiye’yi yönetme ehliyetine yeniden sahip hale gelmemiştir ve gelemeyecektir. Gün, tam da bu nedenle “boyun eğmeme” günüdür.
Siyasi kriz ağırlaşarak devam edecektir. Seçimin sonucu krizdir. Bu tablo karşısında halkın ve ilerici güçlerin alternatif üretemedikleri açıktır. Diktatörlüğün seçim sonuçlarına dayanarak atmaya kalkacağı yeni adımları boşa düşürmek için tek yol soldan geçmektedir. Devrimci ittifak, Dersim Ovacık’ta belediye başkanlığı seçimini kazanmış bulunmaktadır. Bu başarı nedeniyle Ovacık halkını ve Demokratik Haklar Federasyonu’nu yoldaşça kutluyoruz.


ESP: BLOK ÇALIŞMASI LAZIM
>>Ezilenlerin Sosyalist Partisi Ankara İl Başkanı Fadime Çelebi: Bu kadar yolsuzluğun, yıpranmanın ardından bazı bölgelerde oy artışı varken, bazı bölgelerde de ciddi oy kaybı olduğunu gözledik. Özellikle Kürt bölgelerde AKP ciddi oy kaybetti. Sosyalist cephede ise oy artışı mevcut. Genel seçimlerde HDP olarak sol-sosyalist güçle ittifak yapıldığı taktirde daha güçleneceğimizi düşünüyorum. Blok çalışması ile birleşim bizi daha da güçlü kılacaktır.
 

HALKEVLERİ: ALTERNATİFSİZLİK
>>Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Samut Karabulut: Hırsızlığa bulaşmış bir iktidar partisinin elinde bu kadar imkan varken, özel operasyon kadrosunu oluşturmuşken hileye bulaşılmayan bir seçim beklenemezdi. Risk altındaki illerde ciddi hileler yapıldı. Onlarca tutanak tutuldu. Ama AKP’nin genel olarak tabanını korumuş olduğunu gördük. Kutuplaştırma siyasetinde başarılı olmuş. Haziran ayında oy kaybeden AKP, sonrasında sürekli oy topladı. AKP’nin oy toplamasındaki en büyük etken ise alternatif olmaması. AKP seçmeni açısından düşünürsek, alternatif yok. AKP Hükümeti sağ politikaya oynadı. Sağda iyi bloklaştı.

HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK
>>  CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin: Milletin kararına saygılıyız. Ancak Ankara dahil bazı yerlerde sonuçlara ilişkin itirazlarımız var.  Seçim sonuçlarının ardından unutulmaması gereken önemli bir nokta var, bu iktidar yargı önünde hesap vermeden meşruiyetini sürdüremez. Yolsuzluklara ilişkin ortada bu kadar bilgi, belge varken, sandıkta aldığı oy oranını gerekçe göstererek, hiçbir şey yokmuş gibi yola devam edemez. Başbakan Erdoğan’ın seçimin ardından yaptığı “balkon konuşması” önceki konuşmalarıyla kıyaslandığında oldukça otoriter, intikamcı bir üslup dikkati çekiyor. Saddamvari bir yaklaşım. Aslında AKP ve Erdoğan açısından bundan sonraki süreçte hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak. Ortaya çıkan sonuç, yolsuzluklarla mücadele konusundaki kararlılığımızı etkilemeyecek.

‘GÖREVİMİZ ÖZGÜRLÜK KOALİSYONU
>> HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü: Bu seçimlerde parti olarak beklentilerimizin gerisinde kalmadık ama çok ötesine de geçtiğimizi söylersek mübalağa etmiş oluruz. BDP oylarıyla birlikte hesapladığımızda Türkiye’nin anamuhalefet partisi olmaya doğru  ilerleyişimizi sürdürüyoruz. Sonucu, bu açıdan demokrasi, barış, insan hakları, sosyal haklar açısından güvenilir bir mevzinin Türkiye’de var olmayı sürdürdüğe dair bir kanıt sayabiliriz. Ancak bizim dışımızda baktığımızda sonuçlar kötü. AKP’nin bunca yolsuzluğa, katliama, hoyratlığa rağmen yerinde tutunmayı başarmasının sadece hile hurdaya bağlanamaz. Kaset siyaseti AKP seçmeninde bilinmeyen bir karanlık gücün tehdidi altında bulunulduğu izlenimi yarattı ve bu sonuç ortaya çıktı.

‘AKP, Pirus Zaferi Kazandı’
>> BDP Grup Başkan Vekili Hasip Kaplan: AKP bu seçimden aslında bir Pirus Zaferi ile çıkmıştır. Bakıldığında oy oranında 6 puanlık bir gerileme söz konusu. Kimse halkın seçimde vermek istediği mesajı görmek istemiyor. Örneğin, Van’da halk deprem paralarının, yolsuzlukların hesabını sormuştur. Sonucu doğru okumak gerekir.

***

Bu daha başlangıç

>> Ordu Üniversitesi Ünye İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Deniz Yıldırım: AKP Hükümeti yerel seçim üzerinden kan kaybetmemiş gibi görünmek istese de aslında kan kaybetti. Genel seçimlerde kullandığı ikili kutuplaşma söz konusu oldu. AKP Hükümeti’nin çalışmaları yerel seçim çalışmalarının ötesinde genel seçimlere çalışır gibi hazırlandı. Erdoğan, AKP tabanına ‘bu bir darbedir, AKP projesini götürmek istiyorlar’ mesajı verdi. Bu yerel seçimi bir referandum olarak değerlendirirsek de yüzde 50 üzerinde oy almalıydı, genel seçim üzerinden değerlendirdiğimizde de yüzde 49 üzerinde oy almalıydı ama yüzde 43 civarında kaldı. Bu kan kaybının bir göstergesidir.  AKP Hükümeti, maddi denetim ilişkisini çok ciddi biçimde sunuyor. Taşrada ciddi bir oy kaybı beklemiyorduk zaten. Taşra da durum beklediğimizden farklı değil. Erdoğan alelacele balkona çıkarak, yaptığı konuşmada güvenoyu alınmış görüntüsü vermek istedi. Oysa şu bir gerçek, AKP Hükümeti’nin diktatörlüğüne karşı yüzde 57 Hayır dedi. Ben AKP’ye hayır diyen yüzde 57’nin genel seçimlerde daha da artacağını düşünüyorum. 

Birgün