Erdoğan, şöyle konuştu:

"Her kim gelip burnumuzun dibinde ülkemizi parçalamak, milletimizi bölmek için faaliyet gösteren terör örgütleri ile işbirliği yaparsa boyuna posuna bakmaz, külahları değişiriz. Bu bizim için siyasi rant değil, beka meselesidir. Terör örgütlerini kullanmak uğruna Türkiye gibi bir ülkeyi karşısına alan herkesi aklını başına devşirmeye davet ediyoruz. Bize verilen hiçbir sözün tutulmadığı, buna karşılık terör örgütlerinin sürekli desteklendiği bir düzenin devam edebilmesi mümkün değildir. Bir taraftan silah vereceksiniz, o silahlarla ülkeme ateş edeceksiniz ben de buna susacağım. Var mı böyle bir şey? Bir taraftan NATO’da beraber olacağız. NATO’da beraber olduğumuz ülke bana silah vermeyecek terör örgütüne silah verecek. Var mı böyle bir şey?"

TÜRKİYE AFRA TAFRA YAPILACAK ÜLKE DEĞİL

"Biz burada güven içinde yaşamak istiyorsak önce Suriye’deki, Irak’taki kardeşlerimizin güvenliğini sağlamak zorundayız" diyen Erdoğan, " Suriye 911 kilometre, Irak ise 350 kilometre. Biz oralardan tehdit altındayız. Tehdit altında olduğumuza göre onlara karşı gerekli cevabı vermek zorundayız. Orada DEAŞ, PYD, YPG var. Gerekli dersi vereceğiz, veriyoruz. Türkiye afra tafra yapılacak bir ülke değil. İçeride de bu tipler var. Televizyonları izliyoruz. Kendi ülkesinin cumhurbaşkanına karşı Avrupa’da terör örgütleri pankartlarla, resmin yanına silah koyuyor. Onların solak partileriyle Türkiye'nin oradaki terör örgütü beraber yürüyorlar. Burası İsviçre, Hollanda, Belçika, Almanya. Bunları söylediğimiz zaman beyefendiler rahatsız oluyor. Rahatsız olmayın. Men dakka dukka. Siz bizi üzüyor musunuz üzüleceksiniz. Daha bu işin başı. Şimdi ben diyorum ki 16 Nisan'da lider ülke Türkiye için, büyük Türkiye için, güçlü Türkiye için evet mi?" dedi.

İDAM KONUSU: ŞEHİTLERİMİZİN KATİLLERİNİ AFFETME YETKİMİZ YOK

İdamın getirilmesine de değinen Erdoğan, "Kapı kapı dolaşacağız. Hele ki hanımların işi çok önemli. Kapıları çalacaksınız, 18 maddeyi anlatacaksınız. Önce 16 Nisan’ı halledelim, 16 Nisan’ı hallettikten sonra. Kılıçdaroğlu ne diyor, ben idamdan yanayım diyor. Sayın Bahçeli zaten açıkladı. Sayın Yıldırım da zaten idama asla aykırı davranamaz. Öyleyse bana geldiğinde ben de bunu onaylarım. Çünkü meclisten geçmiştir. Şehitlerimizin kanını, katillerini affetme yetkisi bizde yok" diye konuştu.

FAŞİSTSİNİZ FAŞİST

"Şimdi bakıyorsunuz bazı akademisyenler televizyonlara falan çıkıyor. Bu işlerden anlamazsın ya, senin önünde kariyer olsa ne yazar olmasa ne yazar?" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Siz bu işin çilelerini çekmediniz. Sadece kitabı aç oku, ona göre Avrupa Birliği'ni konuş. Yok öyle bir şey, damdan düşeceksin. Biz damdan düştük. Sen Güney Kıbrıs’ı nasıl Avrupa Birliği’ne aldıklarını bilir misin?. Acaba bir hoca olarak onu okudun mu. Biz onları yaşadık. Acaba Hollanda’da bu kardeşinizin liderle nasıl bir kavga verdiğini bilir mi? Biz o kavgaları yapa yapa geldik. Bunlar benim bakanıma sınırlarını kapatırsa, bir başka bakanıma uçuş yasağı getirirse sessiz mi kalacağız. Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanına diktatör diyeceksin, bunlara faşist dediğimiz zaman dediğimiz zaman beyler rahatsız oluyor. Nazi dediğimiz zaman rahatsız oluyor. Bak belge ile konuşuyorum, camilerimizin duvarlarına gamalı haç işaretlerini koyan siz değil misiniz? Onlara karşı verilmiş bir mücadeleniz var mı? Camilerimizi yakıp yapmadınız mı? Solingen faciasını bir kenara koyabilir miyiz? NSU davasını bir kenarı koyabilir miyiz. Hala çözmediniz. Faşistsiniz faşist. Eğer bizim cami duvarlarımıza gamalı haçları çiziyorsanız, bunların hesabını sormuyorsanız bu lekeyi üzerinizden atamazsınız. Benim ülkemde herhangi bir kilisede böyle bir şey var mı? Anında bütün emniyet güçlerimiz üzerine gider. Biz tam aksine bunların yenilenmesine bazılarının Hazine’den yaptırmak suretiyle yeniledik."

Kaynak: DHA