TBMM

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasına ilişkin, 8 Aralık'ta meseleyi görüşmek üzere toplanacak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin bir an önce yetkisindeki tüm gücü kullanarak bu gidişi durdurma yönünde adım atmasını umduğunu belirterek, "TBMM Başkanı olarak ABD Kongresi'nin de aynı vicdan ve hassasiyetle hareket edeceğine olan inancım tamdır." ifadesini kullandı.

Kahraman, yaptığı yazılı açıklamada, 1967'de Doğu Kudüs'ü işgal eden İsrail'in, 1980'de tek taraflı olarak kentin doğusunu ve batısını "birleşik başkenti" olarak ilan ettiğini ve bu durumun tarih kayıtlarında mevcut olduğunu belirtti.

Buna karşın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, 1980 yılında kabul ettiği 478 sayılı kararla İsrail'in ilhak ve başkent ilanını geçersiz saydığını patırlatan Kahraman, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 23 Aralık 2016 tarihinde İsrail'in işgali altındaki Filistin topraklarında yasa dışı yerleşimini kınayan tasarıyı kabul etmiş ve İsrail’in Doğu Kudüs de dahil olmak üzere işgal altındaki tüm Filistin topraklarındaki tüm yerleşim faaliyetlerini derhal ve tamamen sona erdirmesi istenmiştir. İsrail'in işgal altında tuttuğu Filistin topraklarında yürüttüğü yerleşim faaliyetlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğu ve İsrail’in bu tutumunun iki devletli çözüm vizyonunun önünde engel oluşturduğu Birleşmiş Milletler tarafından kayıt altına alınmıştır. Bu kararlar, uluslararası toplumun hukuk ve adalet zemininde Filistin-İsrail sorununa ortak yaklaşımını yansıtması bakımından çok önemlidir."

Uzun yıllar boyunca sorunun çözülememesinde İsrail'in sergilediği uzlaşmaz tutumun büyük rol oynadığını ifade eden Kahraman, her defasında Birleşmiş Milletler kararlarını hiçe sayan, hukuk, adalet ve insan haklarını yok sayan anlayışın asla bir çözüm gayreti olarak kabul edilemeyeceğini bildirdi.

'Konunun zaman kaybetmeye tahammülü yoktur'

"ABD Başkanı'nın aldığı, Kudüs'ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararı, günümüze kadar olumlu şekilde sonuçlandırılamayan sorunun müsebbiplerine destek çıkmak anlamını taşımaktadır." ifadesini kullanan Kahraman, şu değerlendirmede bulundu:

"Zaman içerisinde bu kararın etkilerinin dikkatle takip edilmesi mutlak zorunluluk olsa da yakın zamanda bölgede artabilecek muhtemel şiddet ortamından yalnızca bölge ülkelerinin değil, tüm dünya ülkelerinin aynı şekilde etkileneceği de unutulmamalıdır. Bu açıdan konunun zaman kaybetmeye tahammülü yoktur ve 8 Aralık'ta meseleyi görüşmek üzere toplanacak olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin bir an önce yetkisindeki tüm gücü kullanarak bu gidişi durdurma yönünde adım atması umulmaktadır.

Türkiye ve bölge ülkeleri için olağanüstü öneme haiz bu değerli coğrafyada istikrarın sağlanması en büyük hassasiyetimizdir. Türkiye Büyük Millet Meclisi bugüne kadar olduğu gibi bütün gücünü bölge barışı ve Filistin-İsrail anlaşmazlığının çözümü için kullanmaya devam edecektir. Bütün Müslüman devletlerin hukuka, adalete ve insan haklarına saygılı olan tüm dünya devletlerinin de bu bir kişilik inisiyatifin karşısında duracaklarından kuşku duymuyoruz. TBMM Başkanı olarak, ABD Kongresi'nin de aynı vicdan ve hassasiyetle hareket edeceğine olan inancım tamdır."

Muhabir: Hatice Özdemir Tosun

Kaynak: AA